O nasıl çığlık Hanımefendi?
İstanbul Fatih'te aracını ehliyetsiz kullanan bir kadın trafik ekiplerinin uygulamasına takılıyor. Sorun sadece ehliyetsiz olması değil.
İstanbul Fatih'te aracını ehliyetsiz kullanan bir kadın
trafik ekiplerinin uygulamasına takılıyor.
Sorun sadece ehliyetsiz olması değil. Trafikte emniyet kemeri
takmamış. Seyir halindeyken telefonla konuşuyor. Ve tüm bunların
yanında bindiği araç muayeneye girmemiş!
Polisler gereken işlemleri yapmaya başlıyor. Kadın, öğretim
görevlisi olduğunu söylüyor. Fayda etmeyince hezeyan içinde çığlık
atmaya başlıyor.
Bir, iki, üç, dört...
Eğilip içine bol bol nefes çekiyor, çektiği nefesi çığlık olarak
bırakıyor. Tekrar eğilip tekrar aynı şeyi yapıyor. El Kassam
Tugaylarının saldırısı sonrası İsrail'de çalan siren sesi gibi bir
ses ve susmak bilmiyor!
Beni bilenler, hayatımın en muhteşem dayağını bir kadından
yediğimi, kadının suratıma kafa atarak burnumu üç yerinden
kırdığını bilir. Elinden kurtulduğumda üzerimdeki tişörtün sadece
yakası kalmıştı düşünün halimi!
Ama bu ablamız, beni üç vuruşta perte çıkaran o hanımın eline su
dökemez! Bu, desibel işkencesiyle karşısındakilerde kalıcı
hasar bırakmaya çalışıyor.
Yani öyle bir ses ki...
Rusya’dan almayı düşündüğümüz S-400 hava sistemlerine alternatif
olarak kullanılabilirsiniz. Polis ve ambulans araçlarında siren
niyetine kullanabilirsiniz. Suriye sınırına dikerek sınır
güvenliğine büyük katkı sağlamasına sebep
olabilirsiniz. Yani bir kez çığlık atsın, sınıra
bir tane PKK'lı gelmez!
O derece!
Bütün çığlıklarının nedeni ne biliyor musunuz? Akademisyen ve
Öğretim Görevlisi olduğunu söylemesine rağmen polislerin ona
tolerans tanımaması!
Evet, evet bundan dolayı öfke nöbetleri, sinir krizleri geçiriyor.
Çığlıklar fayda etmeyince dönüp polis araçlarının plakasını
çekiyor. Artık hangi abisine, dayısına şikâyet
edecekse...
Ben öncelikle o işkence anlarını yaşayan polis kardeşlerime
geçmiş olsun diyorum. Sonra da o anları video kaydına alarak
belgeledikleri için teşekkür ediyorum.
Şayet biz o görüntüleri izlememiş olsak, belki de şu
an, "Mesleğinde saygın akademisyen, sırf AK Parti
karşıtı olduğu gerekçesiyle trafik polislerinin gazabına
uğradı" haberlerini okuyor ya da
izliyor olacaktık.
Teşekkürüm sadece bundan dolayı değil.
Bu video, halkı eğitme ve bilinçlendirme açısından da emsalsiz bir
örnek teşkil ediyor.
Hanımefendi bir okulda öğretim görevlisiymiş. Lütfen ama lütfen
dürüstçe söyleyin. Çocuğunuzu böyle birine teslim
edip, "Al benim yavrumu eğit" der
misiniz?
Şahsi kanaatim şudur:
Bu Hanım, derhal ama derhal psikolojik testlerden geçirilmeli.
Bu süre zarfında mesleğini icra etmesine de engel
olunmalı. Zira bu kafadaki biri, çocuklara hakkıyla
eğitim veremez, vermemeli.
Şayet orada polisin iğne ucu kadar kusuru bulunmuş olsaydı, Emniyet
Genel Müdürlüğü derhal devreye girer, adı geçen polisi hemen açığa
alırdı.
Aynı şeyi YÖK de yapsın istiyorum.
Ha, tamamen işsiz bırakılsın demiyorum. Eğitim verme
yeterliliğini yitirmişse, İstanbul Havaalanı'na kuş kaçırtan
çığırtkan olarak iş verilsin.
Yeter ki çocuklara eğitim vermesin!