BIST 8.644
DOLAR 34,34
EURO 37,52
ALTIN 3.031,16
HABER /  GÜNCEL

O maden 16 kez denetlenmiş

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Soma’da 301 işçinin hayatını kaybettiği madenin 2 yılda 16 kez denetlendiğini söyleyerek, “So...

Abone ol

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Soma’da 301 işçinin hayatını kaybettiği madenin 2 yılda 16 kez denetlendiğini söyleyerek, “Soruşturma devam ediyor. Rapor ortaya çıktıktan sonra suçlu kim, neden çıktı ortaya çıktı. Zerre kadar kimsenin şüphesi olmasın” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Soma’da yaptığı incelemenin ardından Manisa il merkezinde oluşturulan kriz masasını ziyaret etti. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Yadigar Gökalp İlhan ve SGK İl Müdür Vekili Nesrin Aras ile birlikte SGK İl Müdürlüğü Toplantı Salonu’nda yaşananlarla ilgili basın açıklaması yapan Bakan Çelik, maden faciasında hayatlarını kaybedenlere rahmet, ailelerine de başsağlığı diledi. Bakanlık olarak Salı gününden itibaren Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığında Manisa il merkezinde bir kriz masası oluşturduklarını belirten Çelik, “Bu kriz masası bugüne kadar 288 şehidimizin dosyasının kimlik tespitin gerçekleştirdi. Yapılacak olan bütün çalışmalar hayatlarını kaybedenlerini geri getirmeyecek. Onların acılarını, ailelerin acılarını, milletin acılarını dindirmeyecek. Geride kalanlar şehitlerimizin bize emanetidir” dedi.

YAPILAN İŞLEMLER
SGK bünyesinde hayatlarını kaybedenlerle ilgili 3 işlem yaptıklarını söyleyen Çelik, “Bunlardan birincisi hiçbir şarta bağlı kalmaksızın ölüm gelirinin bağlanmasıdır. Bugüne kadar 169 dosyanın ölüm geliri bağlanması hazır hale getirildi. Bunlardan 34’ü hak sahipleri olan 83 kişiye ölüm geliri bağlanması şeklinde sonuçlanmıştır. Diğer hak sahiplerine de ölüm gelirinin bağlanmasıyla ilgili çalışmalar devam ediyor. İkinci olarak ölüm aylığı bağlanması çalışmasıdır. Bu çeşitli şartlara bağlı. 5 yıl sigortalı olmak, 900 gün prim olması şartı gibi şartlar var. Bunlarla ilgili geçtiğimiz yıllarda Van depreminde meydana gelen acı olaylar neticesinde düzenleme yapmıştık. Arkadaşlarımız ölüm aylığının bağlanmasıyla ilgili teknik konuda çalışmalarını tamamlıyorlar. Üçüncü olarak şehitlerimizin hak sahipleriyle ilgili bir defaya mahsus olmak üzere 415 TL cenaze yardımı ödenmesi yapılacaktır. Bütün bu hizmetleri Sosyal Hizmetler Kurumu, Manisa il müdürlüğü çerçevesinde gerçekleştiriyor. Diğer illerde olmalarına rağmen şehitlerimizin, oradaki il müdürlükleri ile irtibatlı olmak üzere, şehit hak sahiplerinin evlerine gidilerek, burada yapılan işlemler, kendi oturdukları meskenlerde, kendilerine teslim edileceğini bir kez daha belirtmek istiyorum" diye konuştu.

“İDARİ VE ADLİ OLARAK HER ŞEY AYRINTILI BİR ŞEKİLDE İNCELENİYOR”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak bu müessif olayın meydana geldiği ocakta, müfettişlerin çalışmalara başladığını dile getiren Bakan Çelik, şunları kaydetti:
"Fakat bu konu ile ilgili incelemelerde henüz ortaya çıkan rapor olmadığını özellikle belirtmek istiyorum. Ocak incelemeye hazır hale gelir gelmez başlanmış olan bu çalışmalar çerçevesinde dün itibarıyla müfettişlerimiz de oraya indiler. Zaten idari ve adli olarak her şey şu anda ayrıntılı bir şekilde incelenmeye başladı. Ama henüz ortaya çıkış bir rapor yok. Ayrıntısına kadar, çalışmaları teknik heyetler yapılacak. Kamuoyuyla bu çalışmalar paylaşılacak."
Bakan Faruk Çelik, Ali Tezel’in Suriye’den 200 insanın madenin içinde olduğu iddialarıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Burada bir kriz masası oluşturduk. Bir merkezden yürütülüyor çalışmalar. Çok sağlıklı bir şekilde çalışıyoruz. Şeffaf bir şekilde bilgilendiriliyor insanlar. Ocakta kaç kişi varsa durum ondan ibaret. Bunun dışında bütün haberler Suriye örneği gibi değil. Spekülatif haberler kamuoyunu yanlış bilgilendirme istenmeyen bazı tepkiler olur. Bunlar doğru bilgiler değil. İtibar edilmesi kriz masasından gelen bilgilere. Kim nerede görmüş? Bilgi belge varmış. El insaf diyorum. Medyanın görevi bu değil. Kriz merkezinden gelecek olan bilgiler esas bilgilerdir. Her saat bu açıklamalar yapılır” dedi.
Maden faciasıyla ilgili idari soruşturmanın yapıldığını kaydeden Bakan Çelik, “300 kişi hayatını kaybetmiş. Burada idari adli soruşturma yapılır. Mevzuatın tamam olması demek? Bu işin sahibi var, çalışanı var. Nerede bir arıza var ise orada bir arıza sorun alanı var demektir. İş Sağlığı Güvenliği yasası 2012 yılında işçi ve işverene söylüyorum çok zor çıkardık bu yasayı. Türkiye ilk kez 2012 yılının ortalarında bir iş sağlığı güvenliği yasasına kavuştu. Bu Türkiye’nin dört bir tarafında farkındalık oluşturmak istedik. Keşke bütün kesimler iş sağlığı konusuna duyarlılığı en az bugüne yakın gösterselerdi. Keşke yaygın tartışabilseydik” diye konuştu.
İş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili bugüne kadar 7 kez haber olurken, dört gün içinde 400’ün üzerinde haber olduğunu vurgulayan Bakan Çelik, şunları kaydetti:
“Normal zamanda böyle haberler yoktu. Normal zamanlarda madenlerin daha ayrıntılı konuşulması lazım. Bizim Çalışma Bakanlığı tarafların olduğu bir bakanlık. Tam iki yıldır gündemimizde taşeron yasası var. Taşeronluğun sömürüye dönüştüğünü söyleyen bir bakanım ben. Bunun tarafları var ama. İşverenler var, odalar var, işveren sendikaları var. Bunu bir an önce çıkarmak gerekiyor. Çalışma koşullarının sağlıksızlığı olmaması için bu ve benzer çalışmalar bitirilmeli. Bugün bir savunma günü değil. Ama bu işleri bilen biri olarak söylüyorum; keşke bunların hiç biri olmasaydı da bu acı hadise olmasaydı. Buradaki konuşmalar da olmasaydı. Öyle bir tablo ki bu. Söylenecek fazla bir şey yok.”

“İŞ SAĞLIĞI YASASININ AB MEVZUATINA UYGUN”
İş sağlığı yasasının AB mevzuatına uygun olduğunun altını çizen Çelik, “Eğitimler acil durum planlanması. Acil bir durum meydana gelirse ne olacak? Ne yapılacak? Bunun uygulama zorunluluğu var. Savcı bey bu çalışmayı yaparsa bunun uygulamasına bakılması lazım. Olay meydana gelirse nasıl müdahale edilecek? Bunun programlanması yapılması yazım. İş güvenliği uzmanları var. 24 saat eksiklikleri takip edecek. Periyodik denetimler var. 8 kez ocakta denetim yapılmış. 2 yılda 16 teftiş yapılmış bu madene. Eksiklerin giderilmesi eğer eksiklerin konumu çok farklıysa ocaklar kapatılmıştır. Kimsenin gözünün yaşına bakılmamış. Hangi koşullarda maden kapatılır belli. Mevzuatta eksiklik yok demek değil. Kendini yenilemesi gerekiyor” dedi.
Şirket yetkililerinin madencilerin ailelerine gelip tazminat almamaları için bir kağıt imzalatması iddialarıyla ilgili olarak Çelik, “İdari ve adli soruşturma devam ettiği için görüşme talebinde bulunan işçiler oldu. Onlarla bire bir görüştüğümüz oldu, olacak. Ama genel bir görüşmeyi bu soruşturmalar döneminde yapmayı doğru bulmuyorum. Tehlikeli işyerlerinde bir beden gibi hareket etmemiz gerekiyor. Herkes gördüğü eksikliği bildirmesi gerekiyor. Benim, senin göremediğini çalışan kardeşin görüyorsa bir telefon kadar yakın. Bunlar hemen teftişe, hemen giderilmeye dönüşebilir. Bu şekilde bize bir dönüş gelmedi. SGK müdürlerimiz bizzat aileleri yerlerinde ziyaret edecekler. Onların kendilerine söylediklerine itibar etsinler. Devletimin onların yanındadır. Kanuni hakları neyse, bunları zaten alacaklar” dedi.
Soruşturmayı yapacak olan savcılardan birinin AK Parti’den başkan adayı olmasıyla ilgili olarak Bakan Çelik, “Savcılarımızı bu şekilde zan altına almak doğru değil. Sade bir savcı değil, birden çok savcı görevlendirildi. Adli açıdan soruşturma devam ediyor. Teknik ekibin olayın nedenini ortaya çıkarmaları son derece önemlidir. Bu raporu beklememiz gerekir. Ekibin söylediğine göre ezber bozan bir tablo. Rapor ortaya çıktıktan sonra suçlu kim, neden çıktı ortaya çıktı. Zerre kadar kimsenin şüphesi olmasın” diye konuştu.

"OLAYI SİYASİ BOYUTA ÇEKMEK HAYATLARINI KAYBEDENLERE KARŞI YAPMAMIZ GEREKEN ASLİ GÖREVDEN BİZİ UZAKLAŞTIRIYOR"
Hükümetin maden sahibini koruduğu iddialarıyla ilgili olarak Çelik, “Bunlar yanlış şeyler. Şu noktada böyle bir bilgi, delil elimizde olmadığına göre bütün değerlendirmeler bireysel değerlendirmeden genel değerlendirmeye dönüşüyor. Sanki doğruymuş gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Bütün bu bilgiler yanlış. 300 kişinin hayatını kaybettiği bir yerde kimin kimin adamı olduğu, kim kimin yanında diye sorulabilir mi. İnsana saygımızı varsa böyle bir şey aklımızdan bile geçmez. Kimse bunun suçlusu, cezasını en ağır şekilde çekmeli. Burada kolaya kaçıp, olayı siyasi boyuta çekmek ve oradan başka noktalara konuyu taşımak hayatlarını kaybedenlere karşı yapmamız gereken asli görevden bizi uzaklaştırmış gibi bir şey oluyor. Bu tartışmalar şimdi yapılmasın” dedi.
Maden sahibinin çalışmalar bittikten sonra madeni açacağıyla ilgili sözlerine Bakan Çelik, “Çalışma açısından sağlıklı bir zemin olmadığı sürece tabi ki çalışma yapılmayacak. Ama güvenlik önlemlerinin alındığı bir noktada bütün işletmelerde olduğu gibi bu çalışma da işletilebilir. Ama önce eksikliklerin ve teknik sürecin tamamlanması sürecindeyiz. Taşeron çalışan yok, kayıt dışılık yok. 18 yaşın altında çalışan yok. Bunlar bizim kurumlarımızda olan resmi bilgiler. Bizdeki kayıtlar 18 yaşından sonra olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
(İHA)