BIST 9.446
DOLAR 34,56
EURO 36,05
ALTIN 3.009,65
HABER /  GÜNCEL

O koltuğa kim oturursa otursun...

Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, "Cumhurbaşkanlığı koltuğuna kim oturursa otursun Türkiye’de artık eski siyaset yapma biçimi ve tar...

Abone ol

Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, "Cumhurbaşkanlığı koltuğuna kim oturursa otursun Türkiye’de artık eski siyaset yapma biçimi ve tarzı mahkum edilmiştir. Artık kimse Türkiye toplumuna ’tek olacağız, tek dil olacaksınız’ diye dayatmada bulunmamalıdır" dedi.
Seçim çalışmaları kapsamında Diyarbakır’da Kürt siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya gelen Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, seçimlere ilişkin değerlendirmede bulundu. Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk, Demokratik Bölgeler Partisi Eşbaşkanı Kamuran Yüksel, bazı Kürt parti ve STK temsilcilerinin katıldığı toplantıda konuşan Demirtaş, Türkiye’nin hiçbir toplumsal yapısının, kurumun, halkın, inanç kesiminin devlet kurulduğundan yana asla kendini bu topraklarda özgür hissetmediğini savunarak, Cumhuriyet kurulduğundan beri görev alan cumhurbaşkanlarının, hükümetlerin, parlamentonun halkı temsil etmekten öte devletçi egemenlikçi bir anlayışla sadece resmi ideolojinin temsilcisi ve uygulayıcısı olarak görev yaptıklarını öne sürdü. Demirtaş, Türkiye siyasetinde tekçi bir anlayışın olduğunu belirterek, "Bizler Kürt halkı olarak da cumhuriyet kurulduğundan bugüne bu topraklarda, ana vatanımızda kendi dilimizle, kültürümüzle, tarihimizle yönetime de katılarak özgürce yaşama isteğimizi hep ifade ettik. Fakat sadece Kürt halkı açısından değil, toplumun diğer inanç kesimleri açısından da her seferinde bir duvarla karşılaştık. O duvarda tek dil, tek ırka dayalı bir millet olarak ifade edilen tekçi, hegemonik sistem, resmi ideolojik yapıydı. Bugün ileri demokrasi, değişim adı altında bizlere dayatılan tek dil ve özelikle ırka dayalı tek milleti kabul etmiyorsanız aday bile olamazsınız çağrısı, tehdidi, uyarısı yapıldı. Açılım, çözüm süreçleri adı altında defalarca denenen girişimlere rağmen halen Kürt halkının kendi içinden çıkmış bir siyasetçinin bütün ezilen halklar adına Çankaya’ya aday olma kriteri olarak kendini inkar etmesi ve tek ırkı kabul etmesi bir dayatma olarak önümüze konuluyor. Önümüze zorla konulan bu resmi tarih, çarpıtılmış, yalana dayanmış anlayışı değişmediği müddetçe hiçbir kesim kendi sorununu bu ülkede çözemez. Tekçilik, ırkçılık ve mezhepçilik üzerinden topluma dayatılan zorlama, topluma zorla giyindirilmek istenilen bu gömlek, devletin çok da arzuladığı tek milleti sağlayamamıştır. Bunun gerçekleşmesi toplumun ve insanının doğasına aykırıdır. Birbirine egemenlik, üstünlük kurmadan ortak yönetimler inşa edilebileceğine tanıklık ettik. 21. yüzyılda eğer geleceğimizi inşa edeceksek, tarihsel birikimlerimizden, mirasımızdan ders alarak örnekler çıkararak, yanlışları eleştirip doğruları hep birlikte sahiplenerek bizler yeni yaşamı kurabiliriz" diye konuştu.

"BU SÜREÇ 10 VEYA 24 AĞUSTOS’TA BİTMEYECEK"
Bu dönemin zorlu ve mücadeleci bir dönem olduğuna dikkat çeken Demirtaş, bu sürecin 10 veya 24 Ağustos’ta bitmeyeceğini söyleyerek, "Bu devam eden bir süreçtir. Seçimlerin her biri sadece meselelerin bir kez daha rahat tartışıldığı süreçler olması itibariyle özgündür. Ama Cumhurbaşkanlığı koltuğuna kim otursa otursun Türkiye’de artık eski siyaset yapma biçimi ve tarzı mahkum edilmiştir. Artık kimse Türkiye toplumuna tek olacağız, tek dil olacaksınız ve ırka dayalı tek millet olacaksınız diye bir dayatmada asla bulunmamalıdır. Biz olacaksak tek yürek olalım. İnsanlığımızda buluşalım. Tekli olacaksak, tek yürek olalım. Bunun dışında kimse kimseye zorla kendi kimliğini, inancını dayatmamalıdır. Devlet de demokratik bir devlet olacaksa hiç kimseye ayrım yapmaksızın, herkesin hizmetkarı olan bir devlet olmalıdır" şeklinde konuştu.
Demirtaş’ın konuşmasının ardından toplantı basına kapalı devam etti.
(İHA)