BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  POLİTİKA  /  MHP

O kasetleri çekenler ilk kez konuştu!

MHP'de birbiri ardına istifalara neden olan kasetleri yayımlayan farklıülkücülük sitesi, şimdi de MHP'lilerin kasetlerini çeken isimlerle röportaj yaptı.

Abone ol

İNTERNETHABER (ÖZEL)- MHP'de birbiri ardına istifalara neden olan kasetleri yayımlayan farklıülkücülük sitesi, şimdi de MHP'lilerin kasetlerini çeken isimlerle röportaj yaptı. 

Röportaj veren ve isimlerini Başbuğ Ülkücüleri olarak verenler MHP lideri Devlet Bahçeli hakkında da şok bir iddia ortaya attılar. İddiaya göre, "Bahçeli, MHP'nin oy oranının belli bir seviyenin altında tutmaya çalışıyor."

Başka kaset var mı? sorusuna ise '13 Haziran'a kadar yeni kaset yok' yanıtı geldi.

Twitter'daki sayfalarından röportajı yayımlayan Farklıülkücüler, kasetleri çeken isimlerle röportaj yapma nedenlerine ilişkin şöyle bir not yayımladılar...

"Yaptığımız yayınlar esnasında, medyada kasıtlı olarak hakkımızda bilgi kirliliği ve dezenformasyon yapıldığına şahit olduk. "Farklı Ülkücülük" internet sitesi olarak, "Başbuğ Ülkücüleri" ile bir röportaj yapmaya karar verdik. Açık ve net bir şekilde sorularımızı sorduk ve cevaplarımızı aldık. Siz değerli vatandaşlarımızın dikkatine sunuyoruz."

"13 HAZİRAN'A KADAR KASET YOK"

"Kasetleri çekmekten ve yayınlamaktan zevk aldığımız, mutlu olduğumuz söylenemez" denilen açıklamada, kaset olayı "urlu yapıya neşter atılmasına" benzetildi. 13 Haziran tarihine kadar mecbur kalmadıkça yeni kasetlerin yayınlanmayacağı vurgulanırken "asıl ameliyat 12 Hazirandan sonra olacak" denildi.

İşte tartışma yaratacak o röporta

Farklı Ülkücülük: Kasetleri çekmekteki amacınız ne idi? Niçin böyle bir yönteme başvurdunuz?

BAŞBUĞ ÜLKÜCÜLERİ: Bir meseleyi anlamak ve doğru tespit yapmak ancak olaya tüm yönleri ile bakıldığı zaman mümkün olabilir. Sadece kasetleri yayınlamamıza odaklanırsanız yanlış bir düzlemde ilerlersiniz ve tespitleriniz de sizi yanıltır.

Sayın Bahçeli her kurultayda adım adım, hayatını bu davaya adayan çilekeş ülküdaşlarımızı, yol arkadaşlarımızı tasfiye etmiştir ve etmeye devam etmektedir. Her kurultaydan sonra yönetimi, kendisine mutlak biat edecek, ahlaksız ve devşirme tiplerle daha da doldurmuştur.

Farklı Ülkücülük: Tüm yönetim bu tip insanlardan mı oluşuyor? Hiç aralarında Ülkücü Harekete hayatını ve gönlünü adayan insanlar yok mudur?

BAŞBUĞ ÜLKÜCÜLERİ: Elbette tüm Başkanlık Divanı üyelerini, tüm MYK üyelerini bu şekilde itham etmek doğru olmaz. İçlerinde gerçekten bu davaya gönül vermiş, çilesini çekmiş arkadaşlar mevcuttur, ancak bunlar azınlıkta kalır hale gelmiştir. Burada üzerinde durulması gereken konu parti yönetimine; Sayın Bahçeli'nin gayretleri neticesinde, bahsettiğimiz ahlaksız ve devşirme tiplerin hâkim olmasıdır. Ve bu hakim anlayış her geçen gün partimizi 'Türk-İslam Davamızdan' uzaklaştırmış, kan kaybetmemize sebep olmuştur. Sn. Bahçeli ve A takımı o kadar haddini aşmıştır ki; Ülkü Ocaklarımızı tasfiye etmeye kalkmışlar, Bozkurtlarımızı kuzulaştırmaya çalışmışlardır. Ülkücü Hareketin ihtiyacı olan aksiyoner ve netice odaklı bir mücadele yerine, sözde bir mücadele, göstermelik bir mücadele ortaya koymuşlardır.

MHP'Yİ BELLİ BİR OYUN ALTINDA TUTMAYA GAYRET EDİYOR

Sayın Bahçeli, Ülkücü ideolojiyi temsil etmemektedir. MHP'yi belli bir oy oranında tutmaya gayret göstermektedir. İktidar olma niyeti yoktur. A takımını da bu misyona göre seçmiştir. Bu insanların Ülkücü maskelerine aldanmayın. Maskelerinin arkasına bakın. Bunlar zamanı geldiğinde rolünü çok iyi oynamaktadırlar. Canibaşı Apo yu idam ettirmeyen bizzat Bahçeli'nin kendisidir. Şimdi ise timsah gözyaşları dökmektedir. Her şey çok açıktır. "Ocaklarımız ve Bozkurtlarımız", bizim ideolojimizin can damarıdır; bu damar Bahçeli ve A takımı tarafından kesilmek istenmektedir. İşin özü budur.

Farklı Ülkücülük: Anlaşılan hedefiniz "Bahçeli ve takımını" partiden temizlemek. Bunun için kaset çekmeye ve yayınlamaya neden ihtiyaç duydunuz?

ZEVK ALMIYORUZ

BAŞBUĞ ÜLKÜCÜLERİ: Kasetleri çekmekten ve yayınlamaktan zevk aldığımız, mutlu olduğumuz söylenemez. Bu bir cerrahi müdahaledir, urlu yapıya neşter atılmasıdır. Eğer urlu bünyeye neşter atılmazsa tüm vücudun kaybedilme riski doğar.

Netice vermeyeceğini bile bile önce ilaçla tedavi yöntemini uyguladık. Bahçeli'ye arkadaşlarımız defaatle uyarılar yaptı. Bu gidişatın doğru bir gidişat olmadığını, bu A takımıyla ve bu anlayışla bir yere varılamayacağını söyledik, uyardık. Çalışmalarımız esnasında gördük ki Bahçeli'nin zihniyeti ve ideolojisi bu devşirme – maneviyatsız insanlarla aynı paralelde, hatta daha haince. Gözümüzle gördük bunu. Artık cerrahi müdahaleden başka bir çıkar yol yoktu bizim için. Tabii ki cerrahi müdahale kolay değildir; acıtır, kanatır, bağırtır adamı. Ancak sonunda bünye sağlığına kavuşur.

Şu anda da elbette acıya dayanamayan bir yönetimin bağırması var, neşterin kestiği yerden akan bir kan var. Ama Ülküdaşlarımız hiç merak etmesin. Artık "Türk- İslam Davasında öze dönüş hareketi başlamıştır". Kimse de bunu engelleyemeyecektir. Hele hele asıl ameliyat 12 Hazirandan sonra olacak. Tüm urlardan arınan bünye sağlığına kavuşacaktır.

BİZİ BAHÇELİ MECBUR ETTİ

Farklı Ülkücülük: Niye seçimlere 2 ay kala yayınlara başladınız?

BAŞBUĞ ÜLKÜCÜLERİ: Tabi ki seçimlere az bir zaman kala bu işin başlamasını biz istemezdik. Bunun zamanlamasına bizi, Bahçeli'nin takındığı tavır mecbur etti.

Geçen yıl önce devşirme – ahlaksız Bekir Aksoy'un davamıza yakışmadığını söyledik Bahçeli'ye. Ne yaptı, sadece kulağının üstüne yattı. AKSOY'un kaseti medyaya düşünce ne yaptı? Aynı şeyi yaptı, kulağının üzerine yattı, görmezlikten geldi. Dikkatinizi çekerim "Arınmalıyız" demedi o zaman.

Bahçeli hem bizi dinlemedi, dinlemediği gibi maneviyatsız ve liyakatsiz bu takıma daha da sarıldı. Milletvekili listesini oluştururken yine kendisine mutlak biat edecek insanları seçti. Davaya gönlünü, canını, her şeyini vermiş çilekeş ülkücüleri ise tasfiye etti.

Anlaşıldı ki bir an önce, vakit kaybetmeden bu çetenin gerçek yüzünü göstermek lazım. Dikkatleri çekmek lazım. Ülkücü Harekete gönül verenleri uyandırmak lazım. İçten kuşatılmış olan Ülkücülerin işgali fark etmeleri lazım. Titreyerek kendimize dönmemiz lazım. Gerçekleri tüm çıplaklığıyla görmemiz lazım. Partimizin işgal altında olduğunu haykırmak lazım. Her geçen gün Türk – İslam davasından uzaklaşıldığını gözlere sokmak lazım. Bu açıdan seçimlere 2 ay kala başlamamız çok isabetli oldu. Eğer bir yıl önce bunları yayınlasaydık Bahçeli ve A takımı yüzsüzlüğe vururlardı ve Ülküdaşlarımız asla uyanamazdı.

Farklı Ülkücülük: Ancak yaptığınız yayınlarla MHP'nin baraj altında kalmasını hedeflediğiniz şeklinde bir itham da size yöneldi, bu konuda ne diyeceksiniz?

BAŞBUĞ ÜLKÜCÜLERİ: Birincisi; şu anki tabloya göre Partimizin barajın altında kalma gibi bir sorunu yoktur. İkinci husus; şunu açıklıkla söyleyeyim: Eğer biz MHP'nin baraj altında kalmasını istesek; elimizdeki tüm bilgi ve belgeleri açıklarız, yayınlarız. Devlet Bahçeli'nin konuşmalarını, zihniyetini ortaya koyarız. Deniz Bölükbaşı'nın, A takımından önemli adamlarla yaptığı görüntülü konuşmaları kamuoyu ile paylaşırız. Milli ve manevi değerlerimize nasıl hakaretler ettiklerini, dini değerlerimize nasıl küfürler savurduklarını, Ülküdaşlarımıza ve ocaklarımıza nasıl hakaret ettiklerini yayınlarız. Bunları verdiğimiz zaman asıl bombayı görürler. Asıl o zaman barajın altını değil, dibini görürler. Hz. Osman'a küfreden, başörtüsüne küfreden, halkına küfreden Recai Yıldırım'a rahmet okutacak konuşmalar var orada. Medya ahlaksızlıkları öne çıkardı. Aslında ahlaksızlıklar "Bayrak gibi temiz" olması gereken bir Ülkücü için asla kabullenilemeyecek bir yanlışlıktır. Ancak ondan daha önemli bir yanlışlık vardır. O da, bunların ne kadar hain olduğu, maneviyat düşmanı olduğu, ülkü düşmanı olduğudur. Bu asla kabullenilemez.

Farklı Ülkücülük: Bunları niye yayınlamıyorsunuz?

BAŞBUĞ ÜLKÜCÜLERİ: Bizi mecbur etmedikleri sürece 13 Haziran sabahına kadar artık hiçbir şey yayınlamayacağız. Ancak "Bahçeli" dahil "Partimize çöreklenmiş tüm hainler ve pislikler" 13 Haziran'dan sonra kaçacak delik arayacaklar. Ülküdaşlarımız ve Türk Milleti zamanı gelince bunları görecek.

Bu arada şunu da ifade etmek istiyorum. Bozkurtlar her yerde vatan için canlarını feda etmeye hazırdır ve ederler. Meclis'e girmek bizim için sadece bir araçtır. Partimizi işgal etmiş bunca şahsiyetsiz pislik Meclise girse ne olur, girmese ne olur... Meclis, Türk Milletine ters düşen, vatanımızı bölen bir yasa çıkarmaya kalkıştığında, bizim umudumuz zaten bu şahsiyetsiz vekiller değildir. Bizim umudumuz Bozkurtlarımızdır. Bizler 10.000 Bozkurt'umuzla Meclis'i basarız. Bakalım içimizdeki hainlerle, dışarıdaki hainler istemediğimiz bir yasayı çıkartabiliyorlar mı tüm dünya görür o zaman?

Farklı Ülkücülük: Bu kasetler için bir istihbarat çalışmasının olduğu söyleniyor. Bu konuda ne diyeceksiniz?

BAŞBUĞ ÜLKÜCÜLERİ: Elbette, bu hainlerin deşifresi senin benim yapacağım kolay bir iş değildir. Bunun için hem Genel Merkez'den, Teşkilatlardan destek gerekir. Hem de bu bilgileri belgeleyecek bir ekip çalışması gerekir. Unutmayın ki Bozkurtlar sadece Ocaklarımızdan çıkmaz. Türk olan her yerde, her kurumda Bozkurtlarımız vardır. Bozkurtlarımız bu işgale göz mü yumacaktı? Genel Merkez'imizdeki Bozkurtlarımız, teşkilatlardaki Bozkurtlarımızı sizler ne zannediyorsunuz... Tüm Ülküdaşlarımız, Partimizi işgal eden hainlerin gerçek yüzlerini ortaya çıkaran Bozkurtlarımıza, kahramanlara karşı şükran borçludur.

Farklı Ülkücülük: Yani her tarafta olduğunuzu mu söylüyorsunuz?

BAŞBUĞ ÜLKÜCÜLERİ: Tabi ki her taraftayız. Teşkilatın en ücra köşesinden Bahçeli'nin Genel Merkez'deki katına kadar her yerde varız. Tabana da çok yakınız, Bahçeli'ye de yakınız. O kadar yakınız ki, isim vermek istemiyorum, utanıyorum bunu da söylemeyi ama Bahçeli'nin en yakın adamının ki neredeyse bunu da milletvekili yapacaktı, farklı cinsel tercihlerine kadar biliyoruz. Bunlar içimizdeki pislikler ve hainler. Bu hainler ve ahlaksızlar temizlenmedikçe, Partimizin işgali bitmedikçe, dışarıdaki hainlerle uğraşmamız mümkün olabilir mi? Bir (homoseksüel) gazeteci çıkmış mevcut MHP yönetimini savunuyor. Dışarıdaki hainlerin niyeti Bozkurtlarımızın kuzulaştırılması değil midir Allah aşkına, size soruyorum. Medya niye bu kadar sahip çıkıyor Bahçeli'ye? Biraz düşünün. Çok mu sevdiklerinden, yoksa Ülkücü davayı ancak Bahçeli bitirebilir, BOP projesine ancak böyle düşük profilli biri engel olamaz, Bozkurtları ancak Bahçeli kuzulaştırabilir, yoksa bunu mu gördüklerinden?

Bunların hepsini 12 Haziran sonrasında konuşacağız. Şimdilik bu kadarı yeterli zannediyorum.

Farklı Ülkücülük: Son bir soru daha sormak istiyoruz müsadenizle. Bu yayınların ABD, Hollanda, Portekiz, Kıbrıs gibi ülkelerden yapıldığını söyleyenler var, arkasında dış güçler olduğunu söyleyenler var. Bu görüntülerin yüklenmesi için dünyanın her tarafında adamlarınız mı var? Bu konuda bizi aydınlatmanız mümkün mü?

BAŞBUĞ ÜLKÜCÜLERİ: Olayın teknik boyutu ile ilgili detaylı bilgi sahibi değilim. Arkadaşlar hallediyorlar. Yanlış şeyler söylemiş olmayayım. Ancak şunu biliyorum; isterseniz Genel Merkezden oturup videoları yükleyip kendinizi ABD'de, Avrupa'da, Afrika'da hatta Çin'deymiş gibi bile gösterebiliyorsunuz. Bildiğim teknik detay bu kadar doğrusu.

Bir de Bahçeli ve ekibi, ayrıca herkesi tenzih ederim ancak menfaatçi milletvekili adayları çıkıp da "Bu işler içerden mi oluyor" diyecekler, "Yanlış yoldaki Ülkücü arkadaşlarımız mı yapıyor" diyecekler. Diyebilirler mi böyle bir şey? Mümkün mü bu? Tabi ki hedefi dışarıdan göstereceksin ki saf, kandırılmış, uyutulmuş, kuzulaşmış arkadaşlar Bahçeli'nin arkasında dursunlar. Düşmanı dışarıda göstereceksin ki yaptığın pislikler konuşulmasın. Bizleri dışarıda gösterme çabaları, Bahçeli ve ekibinin kendilerini kurtarmaya, koltuklarını kurtarmaya matuf hedef şaşırtma amaçlı çabalarıdır. Teşekkür ediyorum.