O kadınlar ki Kemale erdiler
Mustafa Kemal'e aşık iki kadın öbür dünyada karşılaşırsa ne olur?
Abone olMustafa Kemal'e aşık iki kadın... Onun için canına kıyan Fikriye ve ettiği sessizlik yeminini ölene dek bozmayan Latife... İki kadın öbür dünyada karşılaşırsa ne olur? Ne konuşurlar, birbirlerine neyin hesabını sorarlar?
Melike İlgün ilk romanında, ölümüne susmuş bu iki kadına yeniden can verip bu dünyada yarım kalmış hesaplaşmalarını devam ettirirken, onların gözüyle Kurtuluş Savaşı günlerine, Türkiye Cumhuriyeti'nin nasıl ve ne şartlarda kurulduğuna da ışık tutuyor. "", Fikriye'yi, Latife'yi ve onların Mustafa Kemal'ini anlatıyor.
Şimdiye kadar pek çok şey yazılıp çizildi onlar adına. Pek çok defa üzerlerine gözyaşı dökülecek kadar hüzünlü hayat öyküleriyle belgesellere, kitaplara konu oldular. Latife ve Fikriye'ydi adları.Ancak önemli olan ne adlarıydı ne de birbirlerine olan tezatlıkları.İkisi de aynı adamı seven, aynı adama yıllarca gönül veren iki kadın olmanın hakkını ve haksızlığını yaşadılar, tüm hayatları boyunca.
Ve şimdi bu iki kadın, Melike İlgün'ün 'Kemal' e Eren Kadınlar' romanında yeniden bir araya geliyor.Ancak bu defaki diğerlerinden farklı. Bu defa bu dünyada yaşadıkları acıları, kalp ağrılarını diğer dünyada masaya yatırıyor ve karşılıklı bir hesaplaşmanın kadınca hüznünü ortaya koyuyorlar.
Ve bu defa 'Mustafa Kemal Atatürk'ü seven kadınlar' olarak değil yalnızca, Fikriye ve Latife olarak.
Biri soyadını almış bir kadın, diğeri sadece aşkıyla kalakalmış ve erkenden çekip gitmiş bir başka kadın...Ölümüne susmuş Latife ve Fikriye'ye yeniden can verip bu dünyada yarım kalmış hesaplaşmalarını devam ettiriyor, onların gözüyle Kurtuluş Savaşı günlerine, Türkiye Cumhuriyeti'nin nasıl ve ne şartlarda kurulduğuna ışık tutuyor yazar.
"Kemal'e Eren Kadınlar", yeşil hareli kahverengi gözleriyle akıldan hiç çıkmayacak kadar güzel, kehribar kolyeli bir kadınla, kültürlü olduğu kadar hırçın, hırslı ve 'çirkin' diğer kadının Mustafa Kemal'ini anlatıyor.
Okuyanus Yayınlarından çıkan roman, tarihe iki kadının bakış açısıyla bakmanın yanı sıra, aynı adama duyulan aşkı iki farklı açıdan ele almasıyla dikkat çekiyor.