Adana'da 51 yaşındaki hayat kadını ile birlikte olan 16 yaşındaki öğrencinin AIDS olmadığı belli oldu
Abone olAdana'da'da tedavi için gittiği hastanede HIV virüsü taşıdığından şüphelenilen 16 yaşındaki B.P. ile onun birlikte olduğu 51 yaşındaki M.Ö. adlı kadının AIDS olmadığı ortaya çıktı. Eliza testinin negatif çıkması üzerine Çukurovca Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'nde gözetim altında tutulan M.Ö. taburcu edildi.
Geçen hafta halsizlik, kusma ve vücutta kırgınlık şikayetleriyle Adana Devlet Hastanesi'ne giden B.P.'nin şikayetlerinin AIDS bulgularıyla benzerlik göstermesi üzerine Eliza testine sokulmuştu. Cinsel yolla bulaştığı düşünülen hastalığı, bir yıl önce birlikte olduğu M.Ö.'den kapmış olabileceğini söyleyen B.P.'nin ifadesi üzerine harekete geçen Ahlak Bürosu ekipleri, M.Ö.'yü gözaltına almıştı. Para karşılığı fuhuş yaptığını kabul eden M.Ö., küçük yaşta mağdura cinsel istismar suçundan adliyeye sevk edilmiş ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest kalmıştı. M.Ö. yapılan tahlillerin sonuçları alınıncaya kadar da gözetim altında tutulması için İl Sağlık Müdürlüğü ekiplerine teslim edilmişti.
M.Ö.'den alınan kanın incelemesi tamamlandı. Yapılan tahlillerde hem M.Ö.'nün hem de B.P.'nin kanında HIV virüsüne rastlanmadı.
Raporun açıklanması üzerine, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'nde gözetim altında tutulan M.Ö. taburcu edildi. M.Ö. hakkında açılan 'küçük yaştaki mağdura cinsel istismar' davasının süreceği belirtildi.
BU KADIN DAHA NE YAPSAYDI?
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Zonguldak'ın Alaplı ilçesinde genç bir kadın, tehdit edildiği iddiasıyla şikayetçi olduğu kişi tarafından adliye önünde silahla öldürüldü, seken kurşunun isabet ettiği akrabası da yaralandı.
Edinilen bilgiye göre, Sibel Y. (24), eski sevgilisi olduğu öne sürülen minibüs şoförü Anıl T'nin (25) kendisini tehdit etmesi üzerine bir süre önce savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Tehdit iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşmanın yapılacağı Alaplı Adliyesi önünde bekleyen Anıl T, karşılaştığı Sibel Y'ye üzerinde taşıdığı ruhsatsız tabancayla ateş etti. Göğsünden vurulan kadın ile seken kurşunun karnına isabet etmesi sonucu yaralanan akrabası Özkan Ö, Alaplı Devlet Hastanesine kaldırıldı.
Sibel Y. yapılan müdahaleye rağmen hayatını yitirirken, Özkan Ö. yapılan müdahalenin ardından Ereğli Devlet Hastanesine sevk edildi.
Saldırının ardından kaçan Anıl T, polis ekiplerince yakalandı.
Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.
BİR ANLIK DALGILIK BU HALE GETİRDİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Erzincan'da demir doğrama atölyesinde çırak olarak çalışan 16 yaşındaki Yasin Arslan'ın, yanlışlıkla dokunduğu kaynak makinasından çıkan kıvılcım, iş yerindeki tiner dolu kutunun patlamasına yol açtı. Alevlerin arasında kalan çırak Yasin Arslan, ustası tarafından kurtarıldı. Vücudunun yüzde 60'ı ikinci derecede yanan gencin hayati tehlikesi devam ediyor.
Erzincanlı çırak Yasin Arslan'ın bir anlık dikatsizliğinin bedeli ağır oldu. 26 Kasım günü iş bitiminde dükkanda temizlik yapan Yasin Arslan, yerden kaynak makinasını kaldırırken, bir anlık dalgınlıkla kaynak makinası demire değdi. Çıkan kıvılcım, hemen yandaki tiner dolu kutunun bomba gibi patlamasına neden oldu. Patlamayla birlikte alevler içinde kalan Yasin Arslan'ın imdadına kapı önünde duran ustası Serdal Turalı yetişti. Yasin'i yangın yerinden çıkaran ve üzerine parka montunu atan usta Turalı, çağırdığı ambulansla Erzincan Devlet Hastanesi'ne götürdü. Yasin Arslan, burada yapılan ilk müdahalenin ardından Erzurum'a sevk edildi.
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Yakutiye Araştırma Hastanesi Yanık Merkezi'nde tedavi altına alınan ve vücudunda derin yanık izleri bulunan Yasin Arslan'ın birkaç ameliyat geçirmesi gerektiği belirtildi. Hayati tehlikesi devam eden Arslan, yaşadığına inanamadığını söyleyerek, "Kaynak makinasını kaldırırken demire değmesi sonucu kıvılcımlar çıktı. Sonra ortalık alev topuna döndü. Kapıyı bulamadım. Sonrasını hatırlamıyorum. Gözümü açtığımda doktorlar yaralarımı temizliyordu" dedi.
SOKAK ORTASINDA KEZZAPLA DEHŞET SAÇTI
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Balıkesir'in Bandırma İlçesi'nde 51 yaşındaki evli ve 3 çocuk babası Yüksel K. aşkına karşılık vermeyen 42 yaşındaki Mürvet Ç.'yi vücuduna kezzap dökerek hastanelik etti. Olaydan sonra kaçan Yüksel K. polis tarafından yakalandı.
İddiaya göre Yüksel K., uzun süredir birlikte olmayı teklif ettiği ancak red cevabı aldığı eşinden boşanmış Mürvet Ç.'yi izlemeye başladı. Hacıyusuf Mahallesi Levent Caddesi üzerinde Mürvet Ç.'nin yolunu kesen Yüksel K. teklifini yeniledi. Kadının yine reddetmesi ve kendisiyle tartışması üzerine Yüksel K. yanında getirdiği şişede bulunan kezzabı Mürvet Ç.'nin üzerine döktü.
Olay sonrasında kaçan Yüksel K. Bandırma'nın 100.Yıl Mahallesi'nde güvenlik güçlerince yakalandı. Bacağında ve kalçasında asit yanığı olan Mürvet Ç. ise Bandırma Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı.
"YA BENİM OLACAKSIN, YA ÖLECEKSİN"
Mürvet Ç. Bandırma Devlet Hastanesi'ndeki tedavisinin ardından taburcu edilerek evine gönderildi. Olayı anlatan Mürvet Ç., tekliflerine karşılık vermediği için defalarca tehdit aldığını ve bu yüzden Yüksel K. hakkında hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu söyledi. Mürvet Ç. şöyle dedi:
"Her sabah belirli saate işe gittiğim güzergah üzerinde beni yaklaşık bir yıldır takip eden bu şahısla bir gün önce karşılaştım. Bana kendisiyle birlikte olmazsam yüzüme kezzap atacağını ve yüzümün tanınmayacağını söyledi. Sonuçda ben evimi geçindirmeye çalışan bir insanım. Aynı saate servise biniyorum. Bu sabah ben evden çıktığımda arabası ile onu evin yakınında gördüm. Beni takip etmeye başladı. Korna çaldı, ama ben bakmadım. O esnada yüzüme bir şey atmaya çalıştı. Ama ben refleksle arkamı dönünce kalçama geldi. Ben sıcak su attı sandım. Hastanede kezzap atıldığını söylediler. Bu adam bir hafta önce karşıma silah, sonra döner bıçağı ile çıktı. Benden kendisinin dostu olmamı istiyordu. Benim 12 yaşında kızım var. Onun 12 yaşında torunu var. Bana 'ya benim olacaksın, ya da öleceksin' dedi. Bende her zaman ölümü tercih ettim. Onu tercih etmedim. Ömrümün sonuna kadar da etmem."
Hastaneden 10 gün işgörmezlik raporu aldığını söyleyen Mürvet Ç., bu tür olaylarla karşılaşan kadınlara tavsiyede bulanarak, "Kadınlar korkmasın adalete sığınsınlar" dedi. Bu arada, emniyetteki sorgusu tamamlanan Yüksel K., çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı.
ÇOCUKLARININ GÖZLERİ ÖNÜNDE BOĞAZINI KESTİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Trabzon'da, 45 yaşındaki Aslan Şengül, kendisini aldattığını iddia ettiği nikahsız eşi 31 yaşındaki Hacere Türüt'ü 2 çocuğunun gözleri önünde bıçakla boğazını keserek öldürdü. Polise teslim olan Aslan Şengül'ün ifadesinde, "Beni aldattığından şüpheleniyordum. Telefonunda cinsel içerikli mesajlar görünce kendimi kaybettim" dediği öğrenildi.
Aslan Şengül ile 3 çocuk annesi nikahsız eşi Hacere Türüt arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyüyerek kavgaya dönüşmesi üzerine cinnet geçiren Aslan Şengül, eşi Hacere Türüt'ü, onun eski eşinden olan çocukları 12 yaşındaki Busenur ile 6 yaşındaki Miraç'ın gözleri önünde, önce bıçakla göğüs ve sırtından yaraladı, ardından da boğazını keserek öldürdü. Cinayetin ardından Taksim Polis Merkezi'ne giderek teslim olan Aslan Şengül, olayda kullandığı bıçak ve evde bulundurduğu kuru sıkı tabancayı da polise teslim etti.
Hacere Türüt'ün yine eski eşinden olan 16 yaşındaki oğlunun ise memleketi Rize'de babaannesiyle kaldığı belirlendi. Olayın ardından sürekli ağlayan ve komşuları tarafından sakinleştirilen diğer 2 çocuk da polis ekipleri tarafından Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ne teslim edildi. Hacere Türüt'ün cesedi ise otopsi için Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
'ÖLDÜRMEK İÇİN BOĞAZINA BIÇAK SAPLADIM'
Nikahsız olarak birlikte yaşadığı Hacere Türüt'ü 7 yerinden bıçakladıktan sonra boğazını keserek öldürdüğü belirlenen Aslan Şengül, Emniyet'teki ilk sorgusunda, eşinin kendisini aldattığını düşündüğünü, bu yüzden cinayeti işlediğini belirterek, "Beni aldattığından şüpheleniyordum. Telefonunda cinsel içerikli mesajlar görünce kendimi kaybettim. Bıçakladıktan sonra öldürmek için boğazına da bıçak sapladım" dedi. Şengül, sorgusunun ardından Adliye'ye sevk edilecek.
Hacere Türüt'ün komşuları, kadının çocuklarına bakmak için adeta saçını süpürge ettiğini belirterek, "Kocası akşama kadar evde yatar çalışmazdı. Hecere iki gün önce bir lokantada bulaşıkçı olarak işe girmişti" dedi. Bu arada Hacere Türüt'ün bıçaklandığı evin içinde yerde ve duvarda hala duran kan izleri de dikkat çekti.
LÜKS CİPİNDEN İNDİ VE İNTİHAR ETTİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
FSM Köprüsü'nün güvenlik kamera kayıtlarını inceleyen polis ekipleri, bir kadının, dün gece lüks cipini köprü ortasında durdurduktan sonra korkulukları aşarak köprüden atladığını belirledi.
Durumun bildirildiği Deniz Polisi ve Sahil Güvenlik ekiplerince gece boyunca yapılan aramalardan bir sonuç alınamadı.
Bu arada, bugün Arnavutköy sahilindeki vatandaşlar, denizde bir ceset bulunduğunu polise ihbar etti.
Olay yerine gelerek cesedi çıkaran polis, kadının, Üsküdar'da çalıştığı banka şubesinde hesabına para aktardığı suçlamasıyla Temmuz ayından beri aranan C.E. (40) olduğunu tespit etti.
Ceset, incelemelerin ardından Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
DOKTORLAR HASTAYI BIRAKIP KAVGAYA TUTUŞTU
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Türkiye'nin en önemli sağlık merkezlerinden Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim Araştırma Hastanesi'nin ameliyathanesinde doktorlar kavga etti.
Olay şöyle gelişti: Yaklaşık iki hafta önce 'kalbinde delik' teşhisi konulan bir hastaya anjiyo ünitesinde şemsiye yöntemiyle bir operasyon planlandı. Operasyonu Doç. Dr. Mehmet Muhsin Türkmen yapacaktı. Ameliyat, genel anestezi altında gerçekleşeceği için hastaya, '12 saat önce yemek yeme, en az 4 saat önce de su içme' uyarısı yapıldı.
ASİSTANIN BOĞAZINI SIKTI
Hazırlıkların ardından operasyonun yapılacağı anjiyo ünitesine alınan hastayı uyutması için anestezi doktor asistanı Ali Haspolat çağrıldı. Ancak Haspolat, hastanın yarım saat önce iki-üç bardak su içtiğini öğrenince bir süre beklenmesi gerektiğini söyledi. Bu sırada operasyon için odaya giren Türkmen, hastanın neden uyutulmadığını sordu. Haspolat, 'Su içtiği için uyutamam' yanıtını verince tartıma çıktı. Bunun üzerine Türkmen hastayı uyutmayan asistanı odadan kovdu.
Haspolat direnince önce asistanın boğazını sıkıp yere düşüren Türkmen, ardından da vurmak için üzerine atladı. Gürültü üzerine görevliler kapıyı açınca Türkmen, 'Bana nasıl saldırırsın' diyerek Haspolat'ın üzerinden kalktı. Vücudunun çeşitli yerlerinde izler oluşan Haspolat, Kartal Eğitim Araştırma Hastanesine giderek 5 gün iş görmezlik raporu, 7 gün de psikolojisi bozulduğu için rapor aldı.
"BEN HOCAYIM O ASİSTAN..."
Akşam'ın haberine göre, Haspolat'ın şikayeti üzerine Kartal Cumhuriyet Başsavcılığı ile İstanbul Tabip Odası soruşturma başlattı. Haspolat, yaşananları doğrularken Türkmen''n, asistan doktorun kendisine saldırdığını öne sürdüğü öğrenildi. Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimliği ise açıklama yapmaktan kaçındı. Başhekim asistanı, 'Hastaneyle ilgili bir şeyi sizlinle konuşacak değiliz neden sürekli arıyorsunuz' dedi. Bu arada Türkmen'in, 'Ben hocayım, o asistan. Talimatlarımı yerine getirmedi. Üzerime yürüdü, ayağı kayıp düştü. Müdahalede bulunmadım' şeklinde tutanak tuturarak Başhekimliğe verdiği belirtildi.
BOŞANMA DAVASINDA BÖBREK SAVAŞI
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]Ankara'da Hülya A., şiddetli geçimsizlikten boşandı. Eski kocası rahatsızlanıp diyalize mahkûm olunca, tekrar evlenip, bir de böbreğini verdi. Ancak, kısa süre sonra 'Kocam hayatı zindan etti' iddiasıyla tekrar boşanma davası açıp, böbreğini de geri istedi. Şimdi merak edilen, mahkemenin vereceği karar...
HÜLYA A. (32) ile kocasının boşanma davaları, ilginç bir hukuk mücadelesine dönüştü.
Hülya A., avukatı Yasin Girgin aracılığıyla 2'nci kez evlendiği kocası Aziz A.'dan (42) boşanmak istediği dilekçesinde şu iddialarda bulundu.
"Kocamla 2006'da evlendik. 2008'de şiddetli geçimsizlik nedeniyle anlaşmalı boşandık. Nafaka ve tazminat talep etmedim. Görüşmemiz devam etti. Kocam, 2009'da böbrek rahatsızlığı nedeniyle diyalize girmeye başladı. O zaman öğrendim ki, eşim böbreğini babasından almış ve yine rahatsızlanmış. O güne kadar böbrek problemini bilmiyordum.''
KAFANA SİLAH MI DAYADIK
"Eski eşim sürekli tedavi görmeye başladı. Benimle de çok iyi geçiniyordu. 40 kiloya kadar düştü. Onu o halde bırakmaya dayanamayınca, 30 Aralık 2010'da 2'nci kez evlendik. Ocak 2011'de eşime böbreğimi verdim. İyileştikten sonra davranışları değişti. Sürekli beni aşağılıyor, psikolojik baskı uyguluyordu. 'Seni sevmesem böbreğimi vermezdim' yaklaşımıma kocam, 'İyi ki bir iyilik yaptın. Kafana silah mı dayayıp böbreğini aldım' diye yine aşağılayıcı davranışlar sergiliyordu. Kocamın bu baskıları sonucunda 2 defa intihara kalkıştım. 100 bin TL maddi ve manevi tazminat istiyorum. Boşanmak istiyorum. Evlendiğimiz için işten de ayrılmıştım. Şu an bir gelirim ve gidecek bir yerim yok."
BÖBREĞİMİ TALEP EDİYORUM
Kocasının dilekçesinde "Eşim alkol alınca mizacı değişiyor" yazması üzerine Hülya A., bir dilekçe daha sundu. Kocasına verdiği böbreğin geri verilmesini talep eden Hülya A., "Şahsıma isnat edilen aşırı alkol tüketimi, ahlaka aykırı davranışlar tamamen gerçek dışıdır. Böyle bir imkân varsa, 30 yaşında verdiğim böbreğimin iadesini talep ediyorum" dedi. Önümüzdeki günlerde Ankara 9'uncu Aile Mahkemesi'nde görülmeye başlanacak boşanma davasında, böbreğin iadesi konusunda yargıcın vereceği karar, merak konusu.
ALINAN BÖBREK İKİSİNE DE YARAMAZ
Deniz İNCEOĞLU
PROF. Dr. Alihan Gürkan (Acıbadem Üniversitesi İnternational Hospital Organ Nakli Direktörü): "Böyle bir operasyonu kolay kolay hiçbir doktor yapmaz. Adam, böbrek geri alınınca yeniden diyalize mahkum olacak. Böbrek kadına geri takıldığında, bağışıklık sistemiyle ilgili reaksiyonlar işin içine girerse, sağlık sorunları gözlenebilir. Bu durumda alınan böbrek onun da işine yaramaz. Hatta sağlığını riske atar. Pire için yorgan yakmaya değmez."
RAHATSIZLIĞIMI BİLMİYORDU
Koca Aziz A. ise mahkemeye sunduğu yanıt dilekçesinde, şu iddialarda bulundu: "Karım, rahatsızlığıma çok üzüldüğünü söyleyerek böbreğini verme konusunda çok ısrarcı davrandı. Ben de kabul ettim. 2009'da da böbreğini verecekti ama kabul etmedim. Eşim böbrek rahatsızlığı çektiğimi evlendiğimizde biliyordu. Eşim sık sık içkili lokantalara gitmek için ısrarcı davranıyor ve çok alkol alıyor. Alkol alınca mizacı değişiyor ve bana hakaretler ediyor. Böbreğini aldığım için bu hakaretlerini sineye çektim. İntihar girişimleri benim davranışlarım değil, alkol ve psikolojik yapısıdır. Bu nedenle maddi ve manevi tazminatın reddine karar verilmesini talep ediyorum."
ŞÜPHELENDİĞİ KARISINI ÖLDÜRDÜ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Trabzon'da 49 yaşındaki Aslan Şengül, imam nikahlı eşi 30 yaşındaki Hacere Türüt'ü bıçaklayarak öldürdü.
Olay, Yenicuma Mahallesi Mescid Sokak'ta saat 23.10 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre Aslan Şengül, kendisini aldattığı için evde tartıştığı imam nikahlı eşi Hacere Türüt'ü 7 bıçak darbesiyle öldürdü.
Olay sonrası Taksim polis merkezine giderek teslim olan Şengül'ün alkollü olduğu ve üzerinden kuru sıkı tabanca çıktı. Bıçaklanarak öldürülen Hacere Türüt'ün ilk evliliğinden de 2 çocuğu olduğu öğrenildi. Cinayet ile ilgili soruşturma sürüyor.
METROBÜS DURAĞINDA ÖLÜMÜ FİLM GİBİ İZLEDİLER
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Zeytinburnu metrobüs durağında kalp krize geçirirerek hayatını kaybeden 51 yaşındaki Yadigar Çetinkaya'yı durağın bulunduğu üst geçitte vatandaşlar, film izler gibi seyretti.
Yadigar Çetinkaya sabah saatlerinde isimli bir vatandaş işe gitmek için metrobüse bindi. Ancak metrobüs Zeytinburnu durağına gelince fenalaşan Çetinkaya, yolcular tarafından dışarı çıkarılarak yere yatırıldı. Olay yerine sevk edilen sağlık ekiplerinin müdahalesine rağmen Yadigar Çetinkaya kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
Metrobüs durağına gelen bazı vatandaşlar ise üst geçitte tribün oluşturarak yerde cansız yatan Çetinkaya'nın cesedini seyretti. Meraklı vatandaşlar cesede bakarak kendi aralarında yorum yapmayı da ihmal etmedi.
Olayla ilgili polis ekipleri soruşturma başlattı.
KASAYI AÇAMAYINCA ALTINLARI ÇALDI
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
KASAYI 1 SAATTE AÇAMADILAR
Sabah erken saatlerde kuyumcunun önüne gelen Burhan İleri ile kimliği belirsiz arkadaşı önce işyerinin alarm sistemini kesti. Tornavidayla kepenkleri açan soyguncular, güvenlik kamerasının açısını değiştirdi. Daha sonra ise oksijen tüplü kaynak makinesiyle çelik kasayı kesmeye başladı. Kasayı açmak için bir saate yakın uğraşan iki soyguncu bunu başaramayınca tezgahların çekmecesindeki 100 çeyrek ve yarım altın ile 70 kol saatini alıp kaçtı.
Soygunu öğrenen kuyumcu polise haber verdi. Polis ekipleri, yaptıkları incelemenin ardından soygun girişimcilerinden birinin akaryakıt istasyonunda çalışan Burhan İleri olduğunu belirledi. İleri, Hırsızlık Bürosu ekiplerince Havuzlubahçe mahallesindeki evinde yakalandı.
Gözaltına alınan İleri'nin çalıştığı akaryakıt istasyonu ile Eminağa Caddesi üzerindeki bir kuyumcudan da hırsızlık yaptığı belirlendi. Emniyet Müdürlüğü'ndeki ifadesinini ardından adliyeye sevk edilen Burhan İleri tutuklandı.
KURNAZ GELİNİN HAİN PLANI
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Afyonkarahisarlı 34 yaşındaki Halil Bodur, internetten tanıştığı ve iki yıl boyunca sanal ortamdan görüştüğü Kadiriye Gerhold ile 2008 yılında memleketinde düğün yaptı. Nikah işlemleri sırasında Kadiriye Gerhold'un bir Alman'la evli olduğu ortaya çıktı. Eşine 20 bin lira borç veren ve 10 burma bilezik yaptıran Bodur, dolandırıldığı iddiasıyla savcılığa başvurdu.
Düğün yaptığı Kadiriye Gerhold tarafından dolandırıldıktan sonra borçları nedeniyle Afyonkarahisar'a dönemediği için Antalya'da hamallık yaparak geçimini sağlamaya çalışan Halil Bodur, 20 bin lirasını ve düğünde taktığı 10 burma bileziği geri istiyor.
Her şeyin internet ortamında Kadiriye Gerhold ile tanıştıktan sonra başladığını söyleyen Halil Bodur, başından geçen dolandırıcılık olayını gözyaşları içinde anlattı. Halil Bodur, sanal ortamda tanıştığı Kadiriye Gerhold ile iki yıl boyunca sanal arkadaşlık yaptığını, 2008 yılında ise evlenmek için kendisini Afyonkarahisar'a davet ettiğini söyledi.
Halil Bodur, bir hafta içinde işlemleri tamamladığını ve Afyonkarahisar'da yalnız kendi akrabalarının katıldığı bir düğün yaptığını kaydetti. Bodur, "Düğünün ertesinde Kadiriye Gerhold'un evrakı ile nikah müdürlüğüne müracaat ettim. Ancak yapılan incelemede evli olduğu ortaya çıktı. Evimize tanımadığım bir kişi gelerek Kadiriye Hanım'ın borcu nedeniyle boşanamadığını, 20 bin lira verirsek boşanabileceğini söyledi. Ben de istenilen parayı borç bulup gönderdim. 10 burma bilezik de Kadiriye Gerhold'da kaldı. Geri gelmeyeceğini anladığım zaman iş işten geçmişti" diye konuştu.
Halil Bodur, Kadiriye Gerhold'a verdiği 20 bin lirayı Afyonkarahisar'da yakınlarından borç alarak verdiğini ve geri ödeyemediği için kente dönemediğini ifade etti. Bodur, Kadiriye Gerhold hakkında resmi nikahlı olmasına rağmen kendisini bekar gibi tanıtıp hileli yollardan haksız menfaat temin etmek ve dolandırmak suçundan Antalya Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
ŞİKAYETÇİ OLDUĞU KİŞİ TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Zonguldak'ın Alaplı ilçesinde 24 yaşındaki Sibel Y., tehdit edildiği iddiasıyla şikayetçi olduğu eski sevgilisi tarafından adliye önünde silahla öldürüldü.
Sibel Y. eski sevgilisi olduğu öne sürülen minibüs şoförü 25 yaşındaki Anıl T'nin kendisini tehdit etmesi üzerine bir süre önce savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Tehdit iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşmanın yapılacağı Alaplı Adliyesi önünde bekleyen Anıl T, karşılaştığı Sibel Y'ye üzerinde taşıdığı ruhsatsız tabancayla ateş etti. Göğsünden vurulan genç kadın ve seken kurşunun karnına isabet etmesi sonucu yaralanan akrabası Özkan Ö, Alaplı Devlet Hastanesine kaldırıldı.
Sibel Y. yapılan müdahaleye rağmen hayatını yitirirken, Özkan Ö. yapılan müdahalenin ardından Ereğli Devlet Hastanesine sevk edildi.
Saldırının ardından kaçan Anıl T, polis ekiplerince yakalandı.
Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.