BIST 9.477
DOLAR 34,42
EURO 36,45
ALTIN 2.840,96
HABER /  GÜNCEL

O hakim N.Ç. kararını savundu!

13 yaşındaki kız çocuğu N.Ç’ye tecavüz davasında onama kararı veren Yargıtay 14. Ceza Dairesi Başkanı Fevzi Elmas kararını savunmayı dün de ısrarla sürdürdü.

Abone ol

Toplumda infial yaratan N.Ç. davasında "Rızasıyla birlikte oldu" şeklindeki karara imza atanlar arasında yer alan eski Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Nadir Özsoy, kamuoyunda oluşan tepkiye, adalet.org sitesinde yazdığı yazıyla tepki gösterdi.

Sanıklara kanunlar çerçevesinde ceza verdiklerini belirten Özsoy, "Ama yetmez idam vermemiz gerekirmiş! Artık ben de adımı gizlemek zorunda kalıyorum. Ben N.Ö.'yüm" dedi.

Elmas ayrıca, "Bu hukuki bir tartışmadır. Bu hukuki tartışma bize göre bu mahkemenin değerlendirmeleri doğru olduğu yönünde bir sonuç vermiştir. Biz bir karar verdik. Bu karar kesin değildir, bu kararın yaygarayla değişmesi de mümkün değildir" diyerek kararının arkasında durdu.

OKUMADAN YORUM YAPILIYOR

Para karşılığı 26 erkeğe satılan 13 yaşındaki N.Ç.'nin bu kişilerle rızasıyla birlikte olduğuna yönelik karara imza atan eski Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Nadir Özsoy, eleştirilere hâkim ve savcıların üyesi olduğu "adalet.org" sitesinden yanıt verdi. Özsoy, "Ben de N.Ö'yüm" başlığıyla kaleme aldığı yazıda şöyle dedi:

"Uzunca süredir gündemi meşgul eden bir konu N.Ç. Kanunları uyguladık ve ceza verdik. Ama yetmez idam vermemiz gerekirmiş! Bu kadar teknik bir konuda hiç uzman görüşü almayan medyayı kınıyorum. Bu kadar önemli konuda gerekçeli kararı bir kere dahi eline alıp okumadan yorum yapan herkesi kınıyorum. Artık ben de adımı gizlemek zorunda kalıyorum. Ben N.Ö.'yüm."

VURUN CÜBBELİYE

Özsoy'un yazısına kimi meslektaşları destek verirken bazı yargı üyeleri ise kararın adil olmadığını belirtti

- Murat Güler (Hâkim): Okan Bayülgen'in programında yine verip veriştirdiler, sayın Bayülgen hukukçu konuklarına 'Madem birden fazla kişi bu işi yapmış bu suç çete kapsamında kabul edilemez miydi?' dedi ve hukukçular dumur oldu. Bizi eleştirenlerin hukuk bilgisine bakın. Bir seyircinin 'Bu tip davalara yurt dışından hâkim gelsin' önerisini yine sayın sunucu oldukça sıcak karşıladı. Devir vurun cübbeliye devri, bizler kendimizi savunamadığmız gibi bizim adımıza iki kelam eden bürokrasimiz de yok, yazık.

- Fatih Mehmet Tok (Savcı): Cahillerin konuştuğu yerde alimler susar. Bırakın da etrafımızda ne kadar cahil var bir görelim.

- Kıvılcım Soydan (Hâkim): Hiç kimse kararı okuma zahmetine girmiyor. Medya bir fırsat yakalamış gibi, evire çevire kullanıyor. 'Bu tür davalar için yurt dışından hâkim getirilemez mi' gibi saçma sapan yerlere gitti olay. Çalışmaların, fedakarlıkların karşılığı bize bu şekilde mi dönecek, çok yazık.

- Murat Karahisar (Hâkim): Ağzı olan konuşuyor ancak bilgisi olanlar konuşmuyor ve konuşturulmuyor. Tam bir medya anarşisi. Bu zavallı kız kendisini satarken neredeymiş bu medya anarşistleri? Umurlarında değil. Önemli olan sansasyon yaparak reytinglerini artırmak. Gerçek anlamda kızı düşünen yok.

- Volkan Kavukçu (Savcı): Ceza teşdiden (üst sınır) verilebilir miydi? Mağdurenin yaşı itibariyle rızayı kabul etmeyen yasanın anlayışına karşılık mahkemenin bu hususu cezayı alt haddinden uygulaması ve takdiri indirim nedeni olarak esas alması doğru mudur? Tıpkı aile mahkemelerinde olduğu gibi bu tip davalara çocuk sahibi hâkimlerin veya bayan hâkimlerin bakması gerekli midir?

KARAR HAKKANİYETLİ DEĞİL

- Mehmet Gülçek (Hâkim):
Birinci husus; sonuçları itibariyle vahim bir olaya ilişkin temel cezanın TCK'nın 29. maddesi uyarınca alt hadden tayini, olayın mağduruna karşı açık bir haksızlıktır! İkincisi ise; yargılanan insanların tümü mahkemeye karşı saygılı davranmak zorundadır. Bu zaten insan olan için zorunlu bir davranış biçimidir! Bu nedenle hak etmeyen birisine TCK'nın 59. (62) maddesinin soyut gerekçeyle uygulanması bir başka hukuka aykırı uygulamadır bana göre.