BIST 9.141
DOLAR 34,55
EURO 36,45
ALTIN 2.960,40

O GÜN CAN ATALAY'I HİÇ KONUŞMADIĞIMIZI FARKETTİNİZ Mİ?

TBMM'de Can Atalay oturumu yapıldığı gün, bir anda ortalık karıştı.. Alpay'ın futbolculuk günlerinden Ahmet Şık'ın DHKP-C'li teröristleri masum göstermeye çalıştığı yayınlara kadar her şeyi konuştuk. Bir tek o günün tek konusu olması gereken Can Atalay'ı konuşmadık, iyi mi?..

Türkiye Büyük Milet Meclisi’nde Can Atalay görüşmeleri sırasında yaşanan o ilkel görüntüleri izlediniz sanırım..
Size de çok garip gelmedi mi bazı şeyler?..
Lütfen tüm ideolojik kimliklerinizi masanın üzerine bırakın, bana karşı olan önyargılarınızdan da sıyrılın ve bir/iki dakikalığına şu anlatacaklarımı anlamaya gayret edin..
**
TBMM’de o gün şöyle bir şey oldu…
Sanki Ahmet Şık, insanları kışkırtmak ister gibi, sinir uçlarına dokunan o sözleri söyledi ve sanki dinleyenlerin sabrının taştığı tam o anda bir ses Alpay Özalan’ın kulağına “şimdi” diye fısıldadı..

**
Filmi birkaç dakika geri sarıp açık ve anlaşılır biçimde soralım dilerseniz..
Kürsüye Ahmet Şık çıkmış.. (Ya da çıkarılmış..)
Daha evvel şanlı Türk Devletini “katil devlet” diye niteleyip batıya şikayet etmiş, şehit savcımızın katili DHKP-C’li teröristleri adeta masum göstermeye çalışan haberler yapmış falan dibin dibinde yaşayan bir acayip kişilik..
Şimdi böyle kritik görüşmeler için süreci anlatmak üzere kürsüye onu çıkarıyorsunuz..
Tamam çıktı kürsüye…
Konumuz ne?
Seçilmiş bir milletvekilinin memnu haklarının iadesi..
O halde kürsüdeki bir milletvekilinden beklenen nedir?
Seçilme hakkının meşruiyetinden seçilmiş bir kişinin millet iradesinin tecelligâhı TBMM’de olması gerektiğinden yüksek yargı kararlarının uygulanması talebinden hatta ve hatta “Gezi”nin terör suçu gerektirecek bir eylem olmadığından falan bahsedip, dinleyenleri etkilemeye çalışması değil mi?..
Yani o kürsüye çıkacak ve öyle sözler söyleyecek ki, diğer milletvekilleri bundan etkilenip yanlış yaptıklarını düşünecekler ve Can Atalay dosyasına öyle bakacaklar…
Aklı başında birinin yapması gereken bu değil mi birader?
Kendi arkadaşının hürriyetine kavuşmasını isteyen adam kürsüyü böylesine terörize eder mi?..
İşleri çıkmaz yola sokar mı?..
Ne oldu günün sonunda?
Ne konuşuldu Can Atalay’ın durumu ile ilgili?..
Vallahi ben bilmiyorum.
Ama mesela şunlar konuşuldu?
- Ahmet Şık, Alpay’ın müdahalesi ile mi düştü yoksa ayağı mı takıldı?
- Gülistan Hanım’ın kaşının açılmasına yol açan fiziksel saldırı kimden geldi?
- TBMM karışınca duruma idare amirleri vaziyet ederken, TBMM’de karışıklığa idare amiri yol açarsa kim vaziyet edecek?
- Alpay futbol oynarken de mi çok sevilmiyordu?
vs.. vs..
Bunlar ve daha pek çok konu konuşuldu fazla fazla..
Peki bilin bakalım o gün ne HİÇ konuşulmadı..
BİNGO..
Can Atalay’ın durumu hiç konuşulmadı..
Size de bu durum biraz acayip gelmiyor mu?
Daha açık sorayım..
Can Atalay’ın konuşulmamasını ve meselenin gargaraya getirilmesini isteyen birileri vardır sanıyorum..
MHP’liler, AK Parti’nin önemli bir bölümü gibi..
İyi de DEM, TİP ya da CHP’nin buna sanki zemin hazırlar gibi, çanak tutar gibi altın gollük pas vermesinin bir izahı var mı?..
**
Herkes bence şapkasını önüne koyup uzun uzun düşünmeli.. 
o gün TBMM'de neler neden yaşandı.. 
Yaşanmayabilir miydi?. 
Türkiye Büyük Millet Meclisi gibi kurtuluş savaşı yönetmiş bir meclisin, FETÖCÜ Amerikan Darbe girişimi sırasında savaş uçaklarından atılan bombalara direnmiş bir meclisin böyle kriminalize edilmesini kim ister, niye ister?... 
Hadi onlar ister diyelim ki.. 
Kim buna eyvallah eder, niye eder?!... 
Bence çok çok dikkatli düşünmemiz gerekiyor...