Tigana ilk defa futbol dışı açıklamalarda bulundu ve bilmediğimiz bir çok yönünü anlattı.
Abone olBeşiktaş Teknik Direktörü Jean Tigana, Beşiktaş Kulübü'nün resmi yayın organı Beşiktaş Dergisi için yaptığı özel röportajda, futbol dışındaki konularda görüşlerini belirtti.
Kendisini üzen konular hakkında fikirleri sorulan Mali asıllı Fransız teknik adam, şöyle konuştu: ''Bir tek şey değil, birçok şey bana dokunuyor. Ben 2-3 yıl futbol dünyasıyla ilişkimi kesmiştim ve insanlık adına çalışmalar yaptım.
(Çekmecesinden çıkarttığı fotoğrafları gösteriyor. Fotoğraflarda Afrika'nın en ünlü hastanesinin içler acısı durumu var.) Bu Afrika ülkesi Mali'nin en iyi hastanesi. Düşünün Mali'nin başkentindeki en iyi hastanenin durumu bile içler acısı. İnsanlık çalışmaları yaptım. Kendi gözlerimle gördüm. İşte bunlar gerçek. Yardım ettim. Futbolu tamamen bıraktıktan sonraki hayatımda insanlık ve yardım uğruna çalışacağım. Yıllık 3 milyon avroya yakın bir yardım topluyorum Fransa'da ve oraya sağlık açısından hastane, yatak, yürüyen araba, pansuman aletleri ve ilaç yardımı yapıyorum. Bu konuda çok çalışıyorum ama bunları genelde hiç konuşmam. Uzun yıllardır bu işin içindeyim, yeni değil. Afrika'ya iki yıl boyunca her ay gittim, her ayın bir haftasını orada geçirdim. Gezdim, ülkenin derinliklerine girdim. Arkadaşlarımla birlikte kurduğumuz yardım kurumumuz var. Yaptığımız hiçbir yardım için maaş kabul etmedik. Afrika'ya giderken herkes kendi benzinini, otel ücretini, uçak parasını ödedi. Bütün parayı malzemeyi almak veya malzemeyi oraya götürmek için kullandık. Çalışmalarımız devam ediyor. Ben buradan da telefonla yardım toplamaya devam ediyorum.''
-DANYAYA MESAJLAR-
Röportajında dünyaya ait bir mesaj vermesi istenen Jean Tigana, şöyle konuştu: ''Benden önce o kadar çok insan var ki dünyaya güzel mesajlar
veren, Gandhi, Nelson Mandela... Bence insanlık adına baktığımız zaman, dünyadaki en büyük problemlerden ikisi; sağlık ve gıda. Çok az insan gerçek kaynaklardan faydalanabiliyor. Mesela su Afrika'da veya başka birçok ülkede büyük bir problem. Bir kirli su kaynağı dünyadaki savaşlardan 10 kat daha fazla insanı öldürebiliyor. Çok büyük bir şey değil ama herkesin kendine ait bir suyu olabilirse bundan büyük mutluluk yok herhalde. İnsanlar 20 kilometre uzaktaki bir kuyuya üstelik su pis olmasına rağmen her gün yürüyüp geliyorlarsa, bu çok düşünülmesi gereken bir konu. Avrupa'dan Afrika'ya ilaç götürdüğümüz zaman şahit olduğumuz o manzara, bir ağrı hapının ne büyük mutluluklara yol açtığını gösteriyor. O mutluluğun tarifi yok.
Bir başka şansım da, annemin beyaz, babamın Afrikalı, yani siyah olması. Böylece her iki taraftan da kabul görüyorum ve bu tene sahip olup pozitif mesajları iki tarafa da iletebiliyorum. Babamın Müslüman, annemin Katolik olması ve biz çocukların babamın bütün toleransını alarak Katolik olarak yetişmemiz de anlamlı bir mesaj diye düşünüyorum. Çünkü babam bir Müslüman olarak bütün çocuklarının Katolik olarak büyümelerine izin vermiş. Bu bence büyük bir bilgelik.''
-BABA NASİHATİ-
Yaşam felsefesini, ''Aileme ve işime konsantre olmak'' diye nitelendiren Tigana, babasından aldığı en önemli nasihatı şöyle açıkladı: ''Babamın özellikle rica ettiği bir şey vardı, benim için çok önemli olan, 'Başın hep dik olsun, hep dürüst ol' derdi. Eğer kendine ısrar edebiliyorsan o zaman karşındakine ısrar edebilirsin. Kendin ısrarcı değilsen zaten gerisinin anlamı yok. 21 yaşımdan bu yana profesyonel bir hayat yaşıyorum. Oyuncularımdan istediğim de bu... Kendi yaşamımda bazı şeylerde ısrarcıyım ve onlardan da aynı şeyi bekliyorum.''
Tigana, aşkla ilgili bir soru üzerine de, ''Aşkımı belli edeceğim insana bunu hareketlerimle gösteririm. Bakışım bunun için yeterlidir ve karşımdaki de bunu anlar. Kelimeler uçuşur, çeker gider ama bakışlar ve hareketler muhakkak kalıcıdır'' diye konuştu.
-ÇOCUKLUK DÖNEMİ ZOR GEÇTİ-
Zor bir çocukluk dönemi geçirdiğini anlatan Tigana, şöyle devam etti: ''Zordu, belki o yıllarda bazı şeylere sahip değildim ama mutluydum. Bu da beni halen mutlu kılıyor. Çünkü elimde olan her şeye şükrediyorum. Halen mutlu ve huzurluyum ve elimdekilerin kıymetini biliyorum. Benim çocuklarıma bunu anlatmam kolay olmuyor mesela... Çünkü ne istedilerse ellerinde oldu. Bunu aşılamak zor. Çok daha rahat büyüdüler. İzah etsem de anlayamıyorlar. Geçmişimde başımdan geçenleri, nasıl, nereye vardığımı anlatamıyorum. Bunların kıymetini bilmek için oralardan geçmiş olmak lazım, onları yaşamış olmak, yokluğu yaşamış olmak lazım.''
Tigana, o günlerde sahip olamayıp hep özlemini çektiği şeyler hakkındaki bir soruya, ''Arsa almayı çok seviyorum. Çünkü biz çok kalabalık bir aileydik ve 60 metrekarelik bir evde yaşıyorduk. Sadece bir duşumuz, bir tuvaletimiz vardı ve 12 kişiydik. Şimdi kendi evimde 8 tane banyo var, hepsinin içinde de duş var. Oysa biz sadece 3 kişiyiz, iki oğlum da ziyarete gelince 5 kişi oluyoruz'' yanıtını verdi.
-''ÇOK UTANGAÇ VE MÜTEVAZILIĞIN EN ÜST SEVİYESİNDEYİM''-
Kendisini ''çok utangaç ve mütevazılığın en üst seviyesinde'' olarak nitelendiren Fransız teknik adam, şöyle devam etti: '' Davetlerin hiçbirine gitmem. Mesela ünlü restaurantlara gittiğim zaman bana altın kitaplar getirirler, imzalamamı isterler. Hiçbirini imzalamam. Çünkü ben basit bir postacıyken benim oralara girmeme izin vermezlerdi. Param olsa bile oralarda yemek yememe izin vermezlerdi. Bu yüzden ben böyle büyük davetlerin hiçbirine gitmem. Büyük restaurantlarda önüme konulan önemli kitapları imzalamam.'' Sahada çok karizmatik ve ulaşılmaz bir duruşu olduğu yönündeki bir iltifat üzerine Tigana, şöyle devam etti: ''Ama bu bir imaj... İnanılmaz bir çalışma var bunun arkasında. Birçok antrenörüm bana, benim kadar çalışan başka bir oyuncu görmediklerini söylerlerdi. Hayatta bir başka şansım daha oldu; vücudum beynimi takip edebildi. Birçok insanın beyninde istek var ama vücut onu takip edemiyor, engelliyor. Futbol benim hayalimdi, yapmayı istediğim tek meslekti ve bu yüzden şanslı gruptaki insanlardanım.''
Mütevazı kişiliğinin hatırlatılması ve kendisini Beşiktaş ile benzetip benzetmemesi sorusuna ise Fransız teknik adam, ''Açıkçası daha yeni yeni keşfediyorum Beşiktaş felsefesini ve bu söylediklerinizi. Bakarsanız Süreyya veya Erdal'a (Futbol takımının malzemecileri), bizim Sergen ve Tümer'e davrandığım gibi davranıyorum. Benim için Süreyya ve Erdal da işini iyi yapıyor ve ona göre davranıyorum onlara da'' diye yanıt verdi.