Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Tümgeneral Arif Çetin, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi, karargahın FETÖ mensuplarının eline geçmesi nedeniyle sevk ve idareyi, Hisarcıklıoğlu Camii imamının evinden yaptıklarını söyledi.
Abone olVan Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Tümgeneral Arif Çetin, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi, karargahın FETÖ mensuplarının eline geçmesi nedeniyle sevk ve idareyi, Hisarcıklıoğlu Camii imamının evinden yaptıklarını söyledi.
Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Tümgeneral Arif Çetin, 15 Temmuz Darbe Girişimi Araştırma Komisyonuna bilgi verdi. Darbe gecesi akşamı saat 21.00 sıralarında eve geçtiğini ve o sırada eski Jandarma Genel Komutanı Galip Mendi’nin kendisini aradığını kaydeden Çetin, “Genelkurmay önünde bir patlama sesi olduğunu, haberimin olup olmadığını sordu. Araştırıp döneceğimi söyledim. 15-20 telefon aradım ama bir tanesi cevap verdi. ‘TSK yönetime el koydu. Sokağa çıkma yasağı var’ dedi. Her sabah bana olayları arz eden Kurmay Binbaşı Ahmet Özcan’ın sesiydi. Robot sesi gibi sadece bu cümleyi söyledi. Ahmet dedim kapattı. Üzerimi değiştirdim arabaya doğru giderken TEM Daire Başkanı Turgut Aslan aradı ve ‘Darbe olmuş duydunuz mu?’ dedi. Ben de, ‘Ne darbesi, bu çağda darbe mi olur?’ dedim. Harekât Merkezine doğru yola çıktım. Hiçbir evraka işlem yapılmaması için emir verdim” diye konuştu.
'SALONU BİZE BIRAKIN, SİZ ÇEKİLİN'
Harekat Merkezine doğru gittiği sırada nizamiyede çatışma olduğunu ve FETÖ mensuplarının karargahı ele geçirdiğini öğrendiği için sevk ve idareyi Hisarcıklıoğlu Camii imamının evinde yapmak zorunda kaldığını belirten Çetin, şöyle devam etti:
“Nizamiyede çatışma olduğunu ve FETÖ’nün karargahı ele geçirdiğini duyduğum için nizamiyenin karşısında Hisarcıklıoğlu Camii’nin önündeki duvarın arkasına geçtik. Arka tarafta kaba inşaatı bitmiş bir inşaat var. Önce orada sevk ve idare etmeye çalıştık. Caminin çevresindeki çocuklar, imamın evinde ışık yanmıyor ama televizyon seyrettiğini görebiliyoruz dediler. Biz kapıyı çaldık ama açmadı. İçerde olduğunu öğrenince jandarma olduğumuzu söyledik. Kendisini ikna ettim. Eşi ve çocukları telaşlanmışlar. Salonu bize bırakın siz çekilin dedim."
'KOMUTANIM BEN SENİ DARBECİ SANMIŞTIM'
Televizyondan olayları takip ederken emirlerimizi oradan daha rahat verme şansımız oldu. Biz, ‘Jandarmaya ateş edin, şöyle yapın, şunu yapın’ diye emir verince bizi darbeci olarak değerlendirmiş. Ben televizyon konuşması yaptıktan sonra boynuma sarıldı, ‘Komutanım ben seni darbeci sanmıştım’ dedi. Oradan emirleri verip İl Jandarma’dan da mesajlar çekmeye başladık. Mesajları çektiğimiz zaman bu seferde Jandarma Genel Komutanlığı Harekât Merkezinden de darbeciler bizim mesajlarımızın geçersiz olduğu şeklinde mesajlar çekmişler. Bunun üzerine İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Selami Altıok ile görüştüm. Müsaade ederseniz televizyona çıkıp vatandaşı ikna edelim dedim ve televizyon programlarına katıldım. Daha sonra eski İçişleri Bakanı Efkan Ala, Bakan Yardımcımız ve İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Selami Altıok beni arayıp teşekkür etti” açıklamasında bulundu.
'BİZ YANIMIZDAKİ KİŞİNİN DOSYASI VAR MI BİLMEYİZ'
Çetin, “Jandarma Genel Komutanlığı, kendi sorumluluk bölgesi olan kırsal alanda istihbarat topluyor. Gerçekten darbeyi hissetsek, en azından istihbarat başkanı bizimle paylaşır. Daha önce böyle bir şey duysaydık zaten işlem yapardık. Biz inanın yanımızdaki kişinin dosyası var mı bilmeyiz. Bunu hissetmedim ben şahsi olarak. Hayret ettiğimiz, buda mı dediğimiz, beklemediğimiz kişiler oldu” diyerek sözlerini bitirdi.