BIST 9.425
DOLAR 34,56
EURO 36,25
ALTIN 2.996,26
HABER /  GÜNCEL

O cinayetlerle ilgili sarsıcı iddia

Vatan gazetesi, eski MİT Müsteşarı Emre Taner’e yazıldığını öne sürdüğü çarpıcı bir mektubu manşetine taşıdı.

Abone ol

Gazeteci Deniz Güçer imzasıyla yayınlanan habere konu olan mektupta Dink suikastı, Danıştay saldırısı, misyoner cinayetleri gibi olayların arkasında TSK içindeki Seferberlik Başkanlığı’nın olduğu iddia ediliyor. 

Vatan gazetesi, manşetten MİT’in Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu’na gönderdiği belgeler arasında, yer alan mektubun içeriğine yer verdi.

Buna göre 2 bin 500 gerillası olan kurumun, değişik yerlere gömülmüş silah ve malzemelerinin bulunduğu askeri mühimmat depoları var.

Vatan’ın haberinde, Özel Harp Dairesi’nde görevli olduğunu belirten subayın yazdığı mektubun içeriği şu şekilde ifade ediliyor:

“Sayın Emre Taner Bey; Sayın Müsteşar... Ben bir devlet görevlisiyim. Bildiklerimi sizlerle paylaşmak ve kurumunuzun bu bildiklerimi değerlendirmesi suretiyle muhtemel sıkıntılara engel olması düşüncesiyle bu mektubu size yazıyorum. Hrant Dink cinayeti, Danıştay saldırısı, Papaz cinayetleri, Malatya yayınevi baskısı ve daha nice büyük küçük operasyonların ve olayların perde arkasında işlemi planlayan sevk ve idare eden TSK içinde bulunan birim Seferberlik Başkanlığı bulunmaktadır.

Seferberlik Başkanlığı’nın 3 ana mevkisi vardır:
1- Trabzon; Bölge insanının milliyetçilik duyguları üzerine operasyonlar planlanmıştır. Papaz cinayetleri, TAYAT eylemleri, Dink cinayeti, bu yörede yerleşik teşkilat çalışmalarıdır.

 2- Hatay; Yakın zamanda Ermeni, Süryani konularında bu yörede büyük bir hareketlilik başlayacaktır. Özellikle ABD-Saros merkezli kuruluşlarla yapılan ortak proje ile yörede bir Ermeni- Türk- Süryani çatışması yaşanacaktır.

3- Malatya; Yörede sayıca fazla olan tarikatları bir terör örgütü haline sokmak için çalışma yapılmaktadır.

Bu merkezlerde görev yapan TSK mensuplarına bağlı olarak çalışan; 3 asil, 1 yedek kadrodan oluşan teşkilat yapısı vardır:

A- Beyazlar (Şehir yer altı kadrosu)

B- Siyahlar (Gerilla kadrosu. Subay ve erlerden seçilir. Sayıları 2 bin 500’e yakın.)

C- Yeşiller (İşlerden haberdar olan fakat teşkilata alınmayan kişiler.100 kadardır. Haberleşme ve malzeme konusunda yardımcı olurlar.)
D- Turuncular (Herhangi bir yüz kızartıcı sebeple teşkilattan ayrılan kişiler. 350 kadardır. Takip ve adli bir sıkıntı yaşanmıyorsa iş yaptırmaya devam ettirilir. Ölene kadar irtibat devam eder.)

Sayın Müsteşar; yurt içinde Seferberlik Bölge Başkanlık sayısının 12’den 24 adete çıkarılması planlanmaktadır. Bölge başkanlıkları bünyesinde görevli sivil personelle ilgili çok ciddi kaygılar taşımaktayım. Bu sivil personelin çoğu, toplum içinde pimi çekilmiş bombadan farksızdır. Bölgenin sorumluluk alanındaki insanlar ‘Kurtarılacak Kişiler’, ‘Yararlı Kişiler’, ‘Zararlı Kişiler’ olarak kategorize ediliyor. Bir bölgenin kriterlerine göre ‘iyi’ olarak fişlenen, bir başka bölgenin kriterlerine göre ‘zararlı’ kişiler olarak fişlenebiliyor. Seferberlik Bölge Başkanlarına bağlı sivil kişilerin de bilgisi dahilinde değişik yerlere gömülmüş silah ve malzemelerin bulunduğu askeri mühimmat depoları vardır. Bunların tamamının sürekli kontrol altında tutulması olanaksızdır. ‘Yararlı kişilerin’ ve ‘zararlı kişilerin’ isimleri var. ‘Zararlı kişiler’ çoğunlukla TKP -sol gruplara üyedir.”

Adını açıklamayan subay, mektubunda, ‘Beyaz’ ve ‘Siyah’ olarak tanımladığı bazı kişilerin isimlerini de verdi.