BIST 9.420
DOLAR 34,38
EURO 36,28
ALTIN 2.837,71
HABER /  GÜNCEL

O çılgın proje yüzyıllar önce yapılmış!

Sinop'un yüzlerce yıl önce kanalla ikiye ayrıldığı ve daha sonra kanalın doldurulduğu ortaya çıktı.

Abone ol

Karadeniz'in çılgın projesi olarak gündeme gelen ve bir yarımada üzerinde kurulan Sinop kent merkezinin açılacak bir kanalla ikiye bölünmesine ilişkin Vali Dr. Ahmet Cengiz tarafından ortaya atılan projenin aslında eski çağlarda da gerçekten var olduğu ortaya çıktı.

Kumkapı mevkisinden başlayarak tersane bölgesine kadar devam eden ve kenti ikiye ayıran bir kanalın varlığı resmen ispatlandı. Kumkapı mevkisinde geçen yıl yapılan mendirekten bakıldığında rahatlıkla görülebilen eski kanalın, kullanıldığı tarihte çizilen gravürleri de ortaya çıktı. Gravürde kale boyunca iki sahili birbirine bağlayan kanal üzerinde kurulan bir de köprü yer alıyor. Eski çağlarda kanal vasıtasıyla tekneler karşıdan karşıya geçebildiği gibi, kanal düşmanın kente girişine de engel olması bakımından bir koruma kalkanı niteliğinde.

Kanalın izlerini süren Araştırmacı Cemalettin Kaya, İl Kültür ve Turizm Müdürü Hikmet Tosun'u yeni mendirek bölgesine götürerek, şu ana kadar bilinmeyen kanalın kalıntılarını yerinde gösterdi. Sinop'un antik dönem kenti olduğunu belirten İl Kültür Müdürü Hikmet Tosun, "Bu kent antik dönem kenti. Burada o dönemlerde ne yapılmışsa hepsinin ortaya çıkartılmasına taraftarım. Antik dönem dışında kent yarımada kenti. Ama kenti antik dönemden koparacak, kentin siluetini ve tanımını değiştirecek diğer kanallara karşıyız. Ama bu gördüğümüz ve eski çağlardan kalan, koruma hendeği de diyebileceğimiz kanal araştırılabilir" dedi.

Kanal projesinin aslında bir hayal ürünü olmadığını dile getiren Cemalettin Kaya ise, söz konusu kanalın aslında hala var olduğunu söyledi. Kaya, "Kanal denildiğinde çok geniş ir kanal algılamak yanlış. Eski çağlarda bu gördüğünüz kanalla Sinop ikiye ayrılmış ve üzerine de köprüler yapılmış. O çağlara ait tekneler bir sahilden öbürüne bu kanaldan geçebiliyormuş. Kanal projesi hayal değil. Bunu eski çağlarda Sinop'ta yaşayanlar zaten gerçekleştirmiş. Daha sonra da bu alan doldurulmuş. İşte daha sonra dolgu yapılan kanal rahatlıkla görülebiliyor. Bu çılgın bir proje değil, aksine Sinop'ta zaten var olan tarihi bir zenginlik. Bu kanal açıldığı takdirde Sinop gerçek kimliğine kavuşacaktır. Biz kanalın tekrar hayat bulması arzusundayız" diye konuştu.

Kanal projesini çılgınlık olarak görenleri ve karşı çıkanları eleştiren Cemalettin Kaya sözlerini şöyle sonlandırdı; "Paris'te Eyfel Kulesi yapımı gündeme geldiğinde, bu kule için söylenenlerin aynısı ve hatta fazlası Sinop kanalı için de söyleniyor. Eyfel'in bugün Paris'in hatta Fransa'nın tanıtımında nasıl öne çıktığını ve ülkesine neler kazandırdığını dünya biliyor. Eyfel'i yıkalım mı ya da kapatılmış kanalımızı açalım mı? Yani sorulacak soru budur. Fabrika, işyeri, üniversite, oteller, yollar her memlekete yapılabilir, ama kanal ancak Sinop'a yapılabilir. Sokullu Mehmet Paşa, Osmanlı'nın en güçlü döneminin veziri. Onun Don-Volga arası kanal açma girişimini herkes bilir. Sokullu, Karadeniz'e dökülen Don nehri ile Hazar'a dökülen Volga nehri arasında tünel kazarak iki denizi birbirine bağlamak için yola çıkmış, hatta üçte birini de kazdırmıştı. Peki Başka projeleri, hayalleri yok muydu? Sokullu, İznik körfezi- Sapanca Gölü-Sakarya Nehri ile Marmara'yı Karadeniz'e bağlamak için araştırmalar yapmıştı."