BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  POLİTİKA

O cenazeyi AK Parti'ye bırakacaklar

Yeni anayasa için belirlenen çalışma usulleri ve siyasi partilerin birbirlerine bakışı, 2012'nin hayal kırıklığı ile geçeceğinin sinyallerini veriyor.

Abone ol

Oktay Sağlam
İNTERNETHABER.COM- Seçmenin yüzde 95'ini temsil eden 4 siyasi parti birbirlerinin ayağını kaydırma derdinde. Yeni anayasa hayali şu aşamada iyimser temenniden öteye geçmiyor. Projenin başarısız sonuçlanması halinde ortaya çıkacak fatura, sorumluluk makamında bulunan AK Parti'ye kesilecek.

"ÖLÜ DOĞMUŞ BEBEK"

Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ergun Özbudun yeni anayasa konusunda karamsar bir tablo çizdi. Özbudun, "Ben tamamlamak değil, yeni anayasaya başlayabileceğimizden dahi şüpheliyim" diyor. Nedenini de Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na bağlıyor.  Peki onu böylesine endişeli konuşturan faktörler neler? Sahiden de Özbudun'un dediği gibi komisyon "ölü doğmuş bebek" mi?

GENEL KURUL BİLE DEĞİŞTİREMİYOR

Hazırlanan sürece ilişkin en yüksek dille getirilen eleştiri ise anayasa sürecinin "komisyon vesayetine" kurban gideceği yönünde. Bu görüşü savunanlar da haksız değiller. Çünkü bütün kararlar uzlaşma komisyonunu oluşturan bütün siyasi parti temsilcilerinin oybirliğiyle alınacak. Komisyondan çıkacak metin Genel Kurul'da değiştirilemeyecek. 

OY ÇOKLUĞU YERİNE OY BİRLİĞİ ŞARTI

Kararlar, beklentilerin aksine nitelikli ve "oy çokluğu" yerine "oy birliği" ile alacak. Bu durumda bir partinin karşı çıktığı bir madde komisyondan geçmeyecek. Komisyonun toplanabilmesi için en az üç partinin temsilcilerinin bulunması gerekecek. Çalışmaları daha detaylı yürütmek üzere çeşitli alt komisyonlar kurulacak. Partlerden birisinin "tepesi atar" ve toplantılara katılmazsa komisyon adım atamayacak. Yıllardır özlemi dile getirilen yeni anayasa hayali 12 kişilik komisyonun insafına bırakılmış durumda.

"GEÇİCİ BAHAR" HAVASI

Komisyonunun çalışma usulleri görüldüğü gibi "mayınlı arazide" yürümekten farksız. Peki  "pamuk ipliğine" bağlı şartlar altında çalışacak partilerin birbirlerine bakışı nasıl? Belirlenen yöntem gibi siyasilerin birbirlerine bakışı ve hesapları iç acıcı değil. Bahar havası esiyor ama süreç şimdiden toz duman. İşte partilerin çekilen siyasi fotoğrafından yansıyanlar:

DEPREM BİLE BİRLEŞTİREMEDİ

AK Parti BDP'yi "PKK'nın siyasi uzantısı" olarak görüyor. Öfke kustukları bu partiyi muhatap almıyor, yok sayıyorlar. Erdoğan "PKK vesayetinde" siyaset yapmakla itham ettiği BDP'yi "korkaklıkla" suçluyor. Van depreminde bile iki parti birbirini görmezden geliyor. Böylesi büyük bir felaket bile merkezi hükümet ile yerel yönetimi bir araya getiremedi. 

BDP KCK'NIN İNTİKAMINI ALMAK İSTEYECEK

BDP'liler KCK operasyonlarından ötürü iktidara fena halde diş biliyor. Hatırlanacağı gibi Demirtaş, Meclis'e dönüş kararını açıkladığı toplantıda "AKP'ye rağmen ve AKP'yi geriletmek için Meclis çalışmalarına katılma kararı aldı" diyordu.

BDP'DEN ZORLU MUHALEFET

Yeni yasama döneminde AK Parti'ye karşı CHP'nin daha sert ve etkili muhalafet yaptığı bir gerçek. Kanun teklifleri, yazılı ve sözlü soru önergeleri ve gensorularla hükümeti sıkıştırıyorlar. CHP'li engelli milletvekili Şafak Pavey için hazırlanan ve üzerinde partilerin ittifak ettiği kıyafet önergesine, türbanlı vekillere onay veren değişiklik teklifini sunarak iktidarı zor durumda bıraktılar. 

MHP İKİSİNE DE ÇOK SERT

MHP ise BDP'nin "sıradışı" anayasal taleplerine "evet" demesine imkan yok. İki zıt kutupta yer alan partilerin birbirlerine onay vermesi beklenemez. Dahası Bahçeli'nin BDP'ye kapatılma davası açılmasını ima ettiği ortamda hiç mümkün değil. MHP'nin AK Parti'ye ağır ithamları belleklerdeki yerini koruyor. Açılım politikası nedeniyle AK Parti'yi "ihanetle" suçluyorlar. PKK ve İmralı ile "masaya oturmakla" eleştiriyorlar.

CHP'NİN AK PARTİ'YE ALERJİSİ VAR

AK Parti'ye göre CHP, zaten ezelden beri her söylenene "hayır" diyor. Ergenekon'a yaslanmak ve milletin taleplerine sırt çevirmekle eleştiriyorlar. Küçük ya da büyük her olaya iki parti, 180 derecelik farklı açılardan bakıyor. Dersim tartışmaları bu duruma en çarpıcı örnek. İktidar partisi, CHP'yi tarihiyle "yüzleşmeye" çağırsa da, Ana muhalefet Dersim'i hükümetin "istismar" malzemesi olarak kullandığı görüşünde.

GİZLİ GÜNDEM İDDİASI

CHP her fırsatta AK Parti'nin her "gizli gündemi" olduğu iddiasında. Laiklik tartışmaları durulsa da en ufak bir kıvılcım ana muhalefeti ayağa dikmeye yetiyor. Sultan Abdülmecid'i anma davetiyesinin özenli basılması CHP'nin ilk gündem maddesi olabiliyor. CHP'ye göre iktidar, "rejimin altını oyma" planları yapıyor.