Medeniyet Gençliği Hareketi 97 STK'nın bugün yayınlanan bildirisine neden imza attığını açıkladı.
Abone olMedeniyet Gençliği Hareketi, bugün (5 Aralık 2013) gazeteler de yer alan “Bin Yıl Sürecek Denmişti” başlığı ve 97 STK’nın imzasıyla yayınlanan bildiri ile ilgili olarak Medeniyet Gençliği Hareketi neden imza koyduğuna ilişkin ve Mehmet Baransu’nun “baskı ve tehditle imzaladılar” iddialarına dair açıklamada bulundu.
Medeniyet Gençliği tarafından yapılan açıklamanın tam metni şöyle:
O BİLDİRİYİ NEDEN İMZALADIK: TARİHE NOT DÜŞÜYORUZ
Medeniyet Gençliği Hareketi olarak yürütmüş olduğumuz faaliyetlerden de anlaşılacağı üzere herhangi bir siyasi hareketin, yapının, cemaatin, grubun veya fikir odağının yapıp ettiklerini “toptan kabul ve toptan red” anlayışı içinde hiçbir zaman olmadık ve olmayacağız.
Medeniyet Gençliği olarak özellikle 90’lı yıllardan bugünlere gelinceye değin Türkiye’deki Müslümanlar olarak ciddi imtihanlardan geçtiğimiz ve bu mücadeleyi yürüten tarafların ortaya çıkan sonuçta hepsinin payı olduğu kanaatini taşıyoruz.
Biz herhangi bir yapının mensupları ile kavga etmek ya da dışlamak üzere yola çıkmış bir hareket değiliz. Bu topraklara gönül vermiş etnik kökeni ya da İslami düşünce aidiyeti ne olursa olsun tüm yapılarla “Ortak, insani ve islami bir medeniyet tasavvuru” için birlikte yürüyebileceğimizi ilan etmiş bir hareketiz.
Bu bağlamda Türkiyeli Müslümanlar için ve kadim medeniyet değerlerimiz açısından, yeryüzünde yaşayan tüm insanlığın ve Müslümanların iyiliği, hayrı ve kurtuluşu için çalışmayı ilke edindik.
Yüzyıllardır İslam coğrafyasını işgal etmiş Batı uygarlığı ve onların yerli uzantıları karşısından insani, İslami ve ümmetçi tavrımızı her zaman ortaya koymaktan kaçınmayız ve gocunmayız.
Son günlerde ülkemizde yaşanan ve daha önce benzerleri yaşanmış, milletimizin iradesine set çekmeye çalışan ve millet iradesinin kahir ekseriyetinin yansıması olan siyasanın çeşitli bahaneler adı altında “iradesinin esir alınmaya çalışılmasına”, “elitist bazı çevrelerce manipüle edilemesine” ve “çeşitli uluslar arası gizli servisler ve içerdeki uzantılarıyla işbirliği içinde” yürütülen LİNÇ kampanyasına karşı tavrımız açık ve nettir.
Medeniyet Gençliği Hareketi; Millet iradesini daha önce esir almış ve tasfiye olmuş bazı karanlık odakların tasfiyesinin ardından yerlerine yenilerinin ve yeni elitistlerin almasının TAM olarak karşısındadır.
Siyasanın, iktidarın cari sistem içinde “hesap sorulabilir ve hesap verebilir” bir tarafı olduğu sürece, bu sürecin dışında ülkeyi olağanüstü şartlara sürükleyecek tüm “gizli ve açık” yapılara karşı milletimizin iradesinin tarafında olmaya devam edecektir.
Hataları ve eksikleri görmekle ve tespit etmekle birlikte milletimizi ve ülkemizi özgürlükler ve insan hakları bakımından bugünden geriye götürecek her türlü olağan dışı müdahaleye ve linç kampanyalarına karşı duruşumuz Medeniyet değerlerimiz ve geleneğimiz açısından da önemli ve vazgeçilmezdir.
Ateşe odun taşıyan ve gerekirse “ölüm tehditleri de dahil olmak üzere, kişi ve birey mahremiyetini” yok etmeyi hiçe sayan, meşru gören gayri meşru yapıların bugünkü uzantısı ve yansıması olan “Taraflarla” asla yan yana olmadık ve olmayacağız.
Gazetecilik adı altında kirli bir kampanyanın aracı olan Mehmet Baransu ve benzerlerinin “baskı altında imzaladılar” ifadesi de büyük bir YALAN’dır.
Biz Medeniyet Gençliği Hareketi olarak bu tip “bavulcu gazetecilerin” hangi maksatla nerede, ne zaman ve nerelere servisler yaptığını ve aldığını gayet net biliriz ve bunun bilincindeyiz.
Bu topraklarda yaşayan ve topyekün hep birlikte bir “Millet” olma şuuruna sahip insanımızı “kategorik” anlamda tasniflere tabi tutan ve tehdit eden bu tür gayri meşru iç ve dış yapılara karşı MİLLET İRADESİ’nin yanında olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz.
Dün 28 Şubat’a neden karşı çıkmış ve bedel ödediysek bugün de MİLLET İRADESİ’nin yanında olmayı insani ve İslami bir görev biliyor ve gerekirse yine bedel ödemeyi göze alıyoruz.
Sözkonusu bildirideki imzamıza ilişkin gerekçelerimiz ve açıklamamız bütün bunlardan ve hatta daha fazlasından ibarettir.
Medeniyet Gençliği Hareketi mütevazı ama dik/onurlu duruşunu ve yürüyüşünü Allah’ın bize sunduğu imkan ve takat nisbetinde devam ettirecek ve sürdürecektir. Diğer saldırılar ve ithamlar ise bizim için beklenen ve imtihanımız bakımından “OLAĞANDIR” ve “TEFERRUATTIR”….
Medeniyet Gençliği