Danimarkalı yönetmen Lars von Trier'in Mart ayında iki bölüm halinde seyirci önüne çıkması planlanan son filmi Nymphomaniac'ın Türkiye gösteriminin yasaklanması, ülke çapında tartışma yarattı. Yasağa tepkileri Kaya Genç derledi.
Abone olDanimarkalı yönetmen Lars von Trier'in Mart ayında iki bölüm halinde seyirci önüne çıkması planlanan son filmi Nymphomaniac'ın Türkiye gösteriminin yasaklanması tartışmalara neden oldu.
Gösterim tarihleri daha önce 14 ve 21 Mart 2014 olarak duyurulan Nymphomaniac'ın gösterimi, Kültür Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Değerlendirme ve Sınıflandırma Üst Kurulu'nun kararıyla hafta başında yasaklanmıştı.
Pazartesi günü kamuoyuna duyurulan, filmin ticari dolaşım ve gösterime sunulmasını yasaklayan karar metninde, yasak, "Nymphomaniac Part-1 versiyonu kurulumuzca izlenmiş; yoğunlukla pornografik görüntü ve diyaloglar içermesi, ayrıca genel ahlaka aykırı, çocukların ve gençlerin ruh sağlığını etkileyici olumsuz örnek oluşturan görüntü ve etkiler içermesi" ifadeleriyle gerekçelendirilmişti.
Salı günü bir açıklama yayımlayan Sinema Yazarları Derneği (SİYAD), yasak kararını "insanlık, irade ve ifade özgürlüğü adına, ivedi bir biçimde düzeltilmesi gereken büyük bir talihsizlik" olarak nitelendirdi.
Açıklamada, "Devletin görevi yaş sınırı, sınıflandırma gibi uygulamalarla çocukları korumak ve yurttaşlarını içerik konusunda bilgilendirmektir ama yetişkin bireylerin tercihlerine müdahaleye hakkı olamaz." denildi.
Türkiye, Nymphomaniac'ın yasaklanmasının tartışıldığı ilk ülke değil.
"Büyük bir rezalet"
Ocak ayının son haftasında filmin ikinci bölümünün gösterimi Romanya'daki film komisyonunun kararıyla yasaklanmıştı. Ancak bu karar, filme olan ilgiyi artıracağı ve Romanya'nın imajını zedeleyeceği gerekçesiyle kaldırılmış, film 7 Şubat'ta Romanya sinemalarında gösterime girmişti.
Nymphomaniac'ın Türkiye gösteriminin Kültür Bakanlığı aracılığıyla yasaklanmasına dair görüşlerine başvurduğumuz film yönetmeni ve senarist Ümit Ünal, "Kişisel beğenimiz ne olursa olsun, herhangi bir filmin yasaklanması büyük bir rezalet. Sansürün ahlaki açıklaması olamaz," diyor ve şöyle sürdürüyor:
"Evet küçük yaştakiler korunmalı, gerekiyorsa yaş sınırı uyarısı konulmalı. Ama 18 yaşını geçmiş, hayati kararlar veren, askere giden, oy veren, vergi veren, çocuk yapan vatandaşın ne seyredeceğine devlet karışamaz. Bu vatandaşların aklına, izanına saygısızlık ve hakarettir. Hele müstehcenin tanımını her gün yenilediğimiz bu günlerde, bu yasak, kargaları güldürmeye yarıyor sadece."
Beş buçuk saatlik kesintisiz versiyonunun prömiyeri, Şubat ayında Berlin Film Festivali'nde yapılan Nymphomaniac'ın başrolünde Charlotte Gainsburg oynuyor. Gainsburg'un canlandırdığı Joe, doğumundan elli yaşına kadarki cinsel serüvenlerini, kendisini dayak yemiş halde bulup yanına alan Seligman isimli erkeğe anlatıyor. Stellan Skarsgard'ın canlandırdığı Seligman, bir yandan Joe'nun yaralarıyla ilgilenirken, bir yandan da kadının kendisine anlattığı seks maceralarının anlamını ve ne kadar gerçek olduğunu çözmeye çalışıyor.
Nymphomaniac'ın Türkiye'deki ilk gösterimi IF İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali'nde yapılmış, seyirciler "İtiraf" ve "Aşkı Unut" isimli iki bölümden oluşan filmi Türkiye sinemalarında izleme imkanı bulmuştu.
Salı günü filmin dağıtımcısı Umut Sanat tarafından yapılan açıklamada Nymphomaniac'ın 5 Nisan'da başlayan İstanbul Film Festivali'nde gösterileceği belirtildi.
"Zaten yaş sınırı varken film yasaklandı"
Nymphomaniac'ın gösteriminin devlet eliyle yasaklanmasına internetten pek çok tepki geldi. Twitter hesabı bir buçuk milyondan fazla kişi tarafından takip edilen romancı Elif Şafak, Salı günü yasağa tepki gösterdi ve şu tweet'i attı:
"Zaten yaş sınırı varken @LVon_Trier 'in son filmi yasaklandı. Filmlerin, kitapların, sanat eserlerinin 'ahlak' adına yasaklandıgı bir ülkeyiz."
Filmleri Cannes Film Festivali'nde iki kere Jüri Büyük Ödülü kazanan ve Üç Maymun filmiyle Cannes'da en iyi yönetmen ödülü alan Nuri Bilge Ceylan da, Twitter hesabında, yasağa tepki gösterdi ve "Zaten yaş sınırlaması gibi bir uygulama varken, Nymphomaniac filminin yasaklanmasını şiddetle kınıyorum." dedi.
Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz Yeni Şafak gazetesi yazarı Yusuf Kaplan da Nymphomaniac yasağını anlamsız bulanlardan.
Uzun süre İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde dünya sineması üzerine dersler veren Kaplan, "Filmin Türkiye'de yasaklanması, sadece reklamını yapmaya, reklamının tavan yapmasına yarar. Yasaklanmasa ne olurdu? Hiç kimse bir şey alamazdı filmden, 'pornografi'den başka. Bir şey alamazdı, çünkü anlamazdı kimse filmden." dedi.
Von Trier'den hazzetmediğini belirten Kaplan, "Von Trier, bir Tarkovsky ya da bir Paradjanov değil. Olamaz da. Kuzeyin ruhsuzluğu ve dondurucu soğuğu kol geziyor filmlerinin her yerinde. Lars von Trier, bir kimyager, 'simyacı' değil çünkü."
"Pornografik ilahiyat"
Algı kapılarının kapandığı bir pornografi çağında yaşadığımızı söyleyen Yusuf Kaplan, pek çok sinema tarihçisi ve eleştirmeninin, dini bir sinemacı olarak gördüğü Trier'in sinemasını "pornografik ilahiyat" sözcükleriyle tarif ediyor.
Ancak Kaplan'a göre, von Trier'in filmleri algımızda yeni koridorlar açmayı başaramıyor. "Kuzey'in ruhsuzluğundan ve dondurucu soğuğundan kurtulamadığı sürece açamaz da." diyor Yusuf Kaplan.
2011 yılında Melancholia filminin gösterimi için Cannes Film Festivali'ne katılan Lars von Trier, basın toplantısında yeni projesinin üç dört saat uzunluğunda bir porno film olacağını ilan etmişti.
Aynı basın toplantısında "aslında bir Nazi olduğumu keşfettim. Ailem Alman asıllı. Bu da bana biraz zevk verdi. Ne diyebilirim ki? Hitler'i anlıyorum, ona biraz sempati de duyuyorum." diyen von Trier, festival yöneticilerince istenmeyen kişi ilan edilmişti.