BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
MEDYA

Nursel Ergin hayatını anlattı! Şöhretten önce yetimhaneki bitli saçları ve anne itirafları ağlattı

Kanal D'deki Gelinim Mutfakta sunucusu Nursel Ergin hayatıyla ağlattı. Kanal D ekranlarında Gelinim Mutfakta'nın son bölümüne Nursel Ergin'in itirafları damga vurdu. Yetimhane çocuğu olan Nursel Ergin kendisini terk eden annesiyle 27 yaşında ilk kez yüzleşmiş. Annesiyle öyle itiraflarda bulundu ki o ağladıkça yarışmacılar da ağladı. Saçları bitli olduğu için hep sıfıra vurulmuş, beslenme çantasından hep nefret etmiş ve annesinin diğer çocuklarını görünce de...

Gelinim Mutfakta yarışmasının başarılı sunucusu Nursel Ergin özel hayatıyla ilgili ilk kez bunları anlattı. Kanal D'de yayınlanan yarışmanın son bölümünde göz yaşları sel oldu. En çok ağlayan da Nursel Ergin'di... Annesinin onu terketmesinden itibaren yetimhane günleri dahil yaşadıklarını anlatan Nursel Ergin konuştukça gözyaşlarına boğuldu. "42 yaşındayım büyüdükçe düzelir sandım ama daha da büyüyor' diyen Nursel Ergin bakın neler itiraf etti:

-Ben 1 abim 2 yaşında. Annemle babam ayrılmış. Annem bizi almaya çalışmışlar ama anne tarafım istememiş. Çok acı anlatacağım şeyler. Annem ayrılıp memleketine gidiyor ailesi çocukları kabul etmiyor biz seni çocuklu mu gönderdik diye... Annem geri dönüyor bu kez babaannem almıyor. 

-Benim babam alkolikti. Biz babamla sürünmüşüz sokaklarda beraber. Bir sürü kişi bizi istemiş ama o bizi yuvaya vermiş. Ben annemi hiç tanımadım. Benim abim polis evinde memur. Hep içimde anneme benziyorum, gözüm mü benziyor, babama mı benziyorum... Ben dedim annemi bulacağım. 

Ben gittim annem afyonda yaşıyor. Evlenmiş bir sürü çocuğu olmuş, bizi unutmuş. Ya da unutmamış sonuç olarak biz onsuz büyümüşüz. Annemle ilk karşılaştığımız an. Beni kim doğurmuş çok merak ettim. O da izliyorsa onu üzmek için söylemiyorum bunları... Onu üzmek istemiyorum benim hayata gelme sebebim. O da öyle biriymiş dedim. Biz afyona indik abimle. Kalbim patlayacak gibiydi. Aynı şehirde aynı havayı soluyoruz. 27 yaşlarındayım filan. Anneme gittim ölüyorum, o düştü bayıldı. Bayılınca çok kızdım çünkü onun çok daha güçlü olmasını istiyordum. Merdiven silseydin ama bizi bırakmasaydın. Niye bayılıyor oldum. Kalktı, hiç gerçek anlamda elektrik olmadı. Bana krep yaptı bende kaldı ben onda kaldım torunuyla tanıştı sanki bir şey olmamış gibi... 

Bana dedi ki annem; bizimle kalmak istedin istemedim, çünkü bir sürü çocuğun vardı. Bir kere daha kızdım anneme: çünkü bu çocuklar ne olacak. Ne kadar alışmış çocuk bırakmaya. O zaman benim için annem bitti. Çünkü annelik çok kutsal bir şey. Sana karnına rahmine düşen çocuğa sahip çıkacaksın. Çıkmamışsın bir sürü çocuk doğurmuşsun hala onları bırakmaya çalışıyorsun. Benim annem de çok çekmiş. Kızmıyorum ona 'sana kızmıyorum' o kadar eksik kaldım ki bende... 

Saçlarım bitliydi

Okula gittim herkes beslenme çantasını açardı pırıl pırıl. Zeytinler meyveler çıkar özenle hazırlanmış. Nefret ederim hala o meyve sularından çünkü biz yuva çocuğu olduğumuz için çok çirkin bir beslenme kutumuz vardı. Herkesin yapılı kurdedeli bizim saçımız hep bitli olduğu için sıfır tıraşlı. Ben de saçımı çok severdim. Şimdi annem bunları nasıl silebilir ki. 42 yaşındayım büyüdükçe düzelir sandım ama daha da büyüyor o yokluk. Ben annemin ilk yokluğunu ilk gençliğe adım atışımız ayıp mı bilmiyorum ama bir türlü dinmeyen bir şey bu... O kadar ağladım ki neden benim annem yok. Neden bana bunu anlatacak kimse yok. Sonra doğurdum çok üzüldüm neden annem yok. Hasta oldum dertleşmek istedim yine yok. Bizim için yapılacak bir şey yok, biz mağdur edilmiş çocuklarız. Yapacak bir şey yok. 

Sitene Ekle