BIST 9.636
DOLAR 34,65
EURO 36,36
ALTIN 2.934,49
HABER /  GÜNCEL

Nuri Ok'tan kamplaşma alarmı

Başsavcı Nuri Ok'tan toplumda tehlikeli kamplaşma uyarısı geldi. Ok'a göre vatandaşlar arasında etnik ve bölücü düşünce yaratılmasında kısmi başarı sağlandı.

Abone ol

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, toplumda tehlikeli kamplaşma olgusunun ortaya çıkarıldığını belirterek, ''vatandaşlarımız arasında etnik ayrılıkçı ve bölücü düşünce yaratılması hedefinde de kısmen başarı sağlanmıştır'' dedi. Yargıtay Başsavcılığı 14'üncü Onur Günü'nde konuşan Ok, toplumda gerginlik ortamı oluşturulduğunu savunarak, 'milliyetçilik ve ayrımcılık kışkırtılmamalı' uyarısında bulundu. Kişisel, grupsal ve politik yararlanma ve sömürü düşüncesi ve pratiğinin, bunların doğal sonucu olarak verilen desteğin tehlikeli 'kamplaşma' olgusunu ortaya çıkardığını anlatan Ok, ayrıca vatandaşlar arasında etnik ayrılıkçı ve bölücü düşünce yaratılması hedefinde de kısmen başarı sağlandığını söyledi. Ok, ''böylece, toplumumuzda kişiler ve kesimler arasında gerginlik ve güvensizlik ortamı oluşturulmuş ve sürdürülmektedir. Özel amaç taşınmasa bile farklı kültür, inanç ve etnik grupların hakları savunulurken ayrımcılık, düşmanlık ve milliyetçilik kışkırtılmamalı; laik, demokratik rejim, üniter devlet, ulus birliği, ülke bütünlüğü geri plana itilmemeli, hele tehlikeye hiç atılmamalıdır" diye konuştu. "Türkiye Cumhuriyeti ırkçılığı reddeden, yurttaşlığı temel alan, birleştirici ve kaynaştırıcı Atatürk Milliyetçiliği anlayışına bağlı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir" diyen Ok, örtülü ve gizlenmiş ayrılıkçı ve bölücü hareketler ile hangi tutumun ve talebin laikliğe aykırı olduğunun ayrımına verılması gerektiğini söyledi. ''Özel soruşturma usulü sınırlandırılmalı'' Ok, özel soruşturma usulünün, soruşturma birliğini bozduğunu, yargının hesap sorma alanını daralttığını, eşitliğe aykırı bağışıklık yarattığını ve devlete güven sorununu beraberinde getirdiğinin altını çizdi Ok, "özel soruşturma usullerinde en önemli sakınca teminatlı cumhuriyetsavcısının soruşturmayı yürütememesinde görülmektedir. Bunun kayırma, himaye, örtme, görmezlikten gelme, kimi zaman rahatsız etme gibi hukukta ve adalette olmaması gereken zaaflara yol açtığını da görmekteyiz. Bu nedenledir ki, özel soruşturma usullerine sahip olanlar mutlaka sınırlandırılmalı, gerekli görülenlerde de kötüye kullanılmasını önleyici mekanizmalar getirilmeli ve geliştirilmelidir.'' dedi. "Yeni TCK'nın olgunlaşma dönemi kısaydı" Kanun yapmanın sabır gerektirdiğini vurgulayan Ok, Türk hukukçusunun kanun yapmada kendisini kanıtladığını söyledi. 1 haziranda yürürlüğe girecek yeni TCK'nın altyapısının 1985 yılında başlayan çalışmalara dayandığını anımsatan Ok, ''olgunlaştırma dönemi kısa tutulduğu için olumlu ve olumsuz yönlerini belirleme ve değerlendirme imkanı sınırlı kalmıştır" dedi. Kanunları eksiksiz yapmanın, buna karar verenlerin görevi olduğunu ifade eden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, "eleştiri geç yapılsa bile, hatta kırıcı, sarsıcı ve rahatsız edici boyuta ulaştırılmış olsa bile etraflıca değerlendirilmesi, haklı görülenlerin yaşama geçirilmesi gerekir" şeklinde konuştu. Demokratik toplumda herkesin gerektiğinde eleştiri hakkını kullanacağını hatırlatan Ok, "doğruları, gerçekleri görmezlikten gelmek, onlara sırt çevirmek, demokratik tavır olamaz" dedi. 1 hazirana kadar işlenen suçlarda mutlaka lehe kanun değerlendirilmesi yapılacağına işaret eden Ok, bunun için uzun süre mevcut TCK ile hakimin ilgisinin kesilmeyeceğine de dikkati çekti. Ok'tan hukuk bilinci vurgusu Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, "yargı kararlarının eleştirilmesine rağmen uygulama zorunluluğu duyuluyorsa, orada hukuk bilinci yerleşmiştir" dedi. Hukuk bilincinin yerleşmiş olmasının önemine işaret eden Ok, ''eğer yargı kararları uygulanmıyorsa, kişi ve olay için yasa çıkarılıyorsa, hatta görülmekte olan davalara bu niyetle müdahale ediliyorsa, hukukun üstünlüğünün sindirilmiş olduğu söylenemez'' dedi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, ülke başsavcılığı işlevini önemli oranda yerine getirdiğini dile getiren Ok, ancak devletin iç ve dış güvenliğini ilgilendiren suçlar, örgütlü ve organize suçlar, terör suçlarının 'ülke başsavcılığı' kimliğini gündeme getirdiğini belirtti. Nuri Ok, Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Anayasal bağımsız bir kuruluş olarak 'Ülke Başsavcılığı' kimliğine dönüştürülmesini zorunlu kıldığını ifade etti.