BIST 10.025
DOLAR 35,17
EURO 36,71
ALTIN 2.963,34
HABER /  GÜNCEL

Nurettin Canikli seçime bir hafta kala resti çekti!

Giresun milletvekili adayı Nurettin Canikli, CHP ve koalisyon hakkında çarpıcı bir iddida bulundu.

Abone ol

GİRESUN-HADİ ÖZIŞIK
AK Parti Giresun Milletvekili Nurettin Canikli "çok net söylüyorum CHP ile koalisyon kurulamaz" dedi. Canikli, "CHP ile kuramayız kesin çünkü hiçbir konuda ortak noktamız yok" derken, hükümetin kurulsa dahi her gün yeni bir krizle uyanacağını söyledi.


MHP ile de 4 şartı tekrar ileri sürdüğü için koalisyon kurulamayacağını belirten, Canikli, Bahçeli'nin "AK Parti tek başına iktidar olursa koas olur" sözüne, "Bu tehdittir bu demokrasi dışı yaklaşımın tezahürüdür" diye tepki gösterdi.  

AK Parti'nin yüzde 45'in üstünde oy alacağını iddia eden Canikli, AK Parti'nin seçim vaatleriyle ilgili gelen eleştirilere de yanıt verdi.

Eski Gümrük ve Ticaret Bakanı ve AK Parti Giresun Milletvekili adayı Nurettin Canikli İnternethaber.com'a çok özel açıklamalar yaptı. Gazeteci-yazar Hadi Özışık'a konuşan Canikli, CHP ve MHP ile neden koalisyon kurulamayacağının ayrıntılarını anlattı.

Giresun'da seçim çalışmalarını sürdüren Canikli'nin Özışık'a yaptığı yankı uyandıracak açıklamaları şöyle:

SOSYAL MEDYAYA DİRENDİM

Şimdi ben sizi uzaktan tanıyorum daha çok büyük birşey daha önce sosyal medyaya kapalı olduğunuzu biliyorum, büyük bir devrim medyaya da çok kapalıydınız, işlerinizi hep kendi içinizde gösteriş demeyelim de o şeylerden uzaktınız şimdi yepyeni sayfa açılmış sosyal medyadan Facebook'tan halkla ilişkilerden Twitter'den büyük bir devrim gibi birşey olmuş.



-Yani esasında uzun bir süre direndim. Direnmek kelimesini bilerek seçiyorum. Temel faktör zaman ayıramama kaygısı. Çünkü sonuç itibariyle insanlarla iletişime geçiyorsunuz yoğun bir iletişim kapasitesi ortaya çıkıyor. Ve buna yeteri kadar cevap veremiyorsanız, doyurucu, insanların beklentilerini sosyal medya üzerinden bu iletişim içeriğini talebini yeterince karşılayamazsanız sıkıntı olur. Bir burukluk olur bir hayal kırıklığı olur düşüncesiyle bir süre direndim. Fakat daha sonra zaten bir mekanizmamız var seçmenlerimiz bize mutlaka ulaşıyorlar bize bir şekilde.  O kanallarımız açık taleplerini digital ortamda takip ediyor izliyor sonuçlandırıyor, seçmene dönüyoruz.  Ekibin kuvvetlendirilmesi  genişletilmesi halinde sosyal medya üzerinden gelecek olan talep görüşme ya da başka şekilde ortaya çıkan sorunları da bu mekanizmaya dahil ederek halledebilirim. Çok fazla zaman ayırma ihtiyacı duymadan.

7 Haziran'ın etkisi olmuş olabilir mi?

 Yok, Doğrudan bağlantısı yok tek hassasiyetim buydu. Çünkü insanlar bir talepte bulunduğu zaman sizinle görüşmek istediği zaman sosyal medya üzerinden görüşmek istediği zaman bir karşılık verebilmelisiniz. E tabi on binlerce belki yüz binlerce takipçi olacak e bunlara bu yoğunlukta ben orijinal olarak düşündüğüm anlamda cevap vermek imkansızdı. Tek hassasiyetim buydu. 
Ama tabi ciddi de bir imkan ortaya çıkarıyor aynı zamanda bunu da görüyoruz. Birçok düşüncelerimiz toplumla belli kesimlerle paylaşılması gereken düşünce kanaat önerilerimiz baktık yeteri kadar ulaşamıyor. Böyle bir birlikte kombine ettiğimiz zaman sonuç itibariyle sonuçta hayırlısı olur.

nurettin canikli hadi özışık

SOSYAL MEDYADA ORJİNAL FİKİRLER DE ÇIKABİLİYOR



Siz daha çok sosyal medyayı daha çok ekibimizle buraya geldik bir fotoğraf değilde daha çok size mesaj atan kişileri bulup konuşmaya bulduktan sonra sorunuyla ilgilenip seçim sonrasında istatistik olsun diye notlarda alıyorsunuz. Sizin takipçilerinize hayranlarınıza mesaj attığınızda zor olmuyor mu?

-

Hepsine tam ulaşımıyorum tabi fırsat buldukça iki günde en az iki buçuk 3 saatimi alıyor. Doğrudan ben ilgileniyorum. Bana mesaj atan cevap bekleyen sorununu intikal ettiren insanlara. Onlara ulaşmaya cevap vermeye çalışıyorum. Ama hepsine yetişmek mümkün değil. Belki orada ekibimiz onlarla tek tek ilgileniyorlar onu öncelikle söyleyeyim. Ama birçok vatandaşımız da doğrudan bizimle irtibata geçmeye çalışıyor. Tabi bunu da anlayışla karşılıyoruz. Buna bir irtirazımız yok. Bazısının sorunu hallediliyor sadece sesimizi duymak istiyor. Yani bu talepleri de normal karşılıyoruz. Zamanımız elverdiği sürece doğrudan iletişime geçmeye çalışıyoruz. En azından orijinal düşünceleri fikirleri olan  ya da farklı gördüğüm  daha özel olarak ilgilenilmesi gereken dinlenilmesi gereken orijinal fikirler de çıkabiliyor. Bakın bu da son derece enteresan. Onda da seçme imklanım olabiliyor. Açıyorum bazen yirmi dakika konuşuyorum o konuyla ilgili müzakere ediyoruz. Bizim de ufkumuzu açması noktasında gerçekten devamlı katkı sağlıyor.

KILIÇDAROĞLU'NA KAYNAK ELEŞTİRİSİ

Kılıçdaroğlu 'sözüm söz' diyor ya Canikli de 'sözüm söz' demiyor telefon açıyor hemen yapıyormuş. 

Tabi kesinlikle yapıyor. Sadece o değil hangi sorunu olursa olsun  biz bütün ziyaretlerimizde talepleri geliyor o anda.

-Ee tabi not alıp ertelemiyoruz, not alıp daha sonra halledilmesi gerekenler oluyor ama çoğunu o anda kiminle bağlantıya geçilmesi gerekiyorsa söylüyoruz. Çoğunluğunu bu şekilde çözüyoruz. Böyle olması gerekiyor. Bakın yani etkili bir yönetim mantığı açısından da uygulanabilmesi açısından da o anda vatandaş ile aranızda bir güven köprüsü oluşuyor. Çünkü sorun o an çözülüyor balkıyorsun vatandaş şaşırıyor. Bir de o anda cüzi  bir zaman harcayarak çözümlediğiniz bir sorunu başka bir zamana ertelediğinizde o zaman daha çok gayret sarf etmeniz gerekiyor. Verimlilik açısından da büyük katkı sağlıyor. Eskiden beri de bunu kullanıyorum.
Kılıçdaroğlu konusunu açtınız madem özelikle 2011 seçimlerinden beri CHP'nin birçok vaadi vardı ve onların parasal boyutu 220 katrilyon liraydı. Onun hesabını ben yapmıştım o zamanlar. Mecliste çok tartıştık. E tabi şimdi on milyar değil yirmi milyar değil konuştuğumuz konu 220 katrilyon lira ilave kaynak bulmanız gerekiyor. Burda kritik soru şu böyle biri size birşey söylediği zaman iyi tamam ama kaynak nereden bulacaksın?

Mesela bizim bu seçimde verdiğimiz bütün vaadlerin mali portresi 20 milyar liradır. Toplamı hepsi dahil. Emekliye vereceğimiz yıllık maaştan tutun da hibe, sıfır faizli krediler gençlere kadınlara vereceğimiz tüm bu vaadlerin toplamı 20 milyar lira. Ki onu da çok ince hesap yaparak onu bulabildik. 

İlk altı aya bakın bütçe fazla verdi. Yıl sonu itibariyle 22-23 milyar liralık açık öngörülüyor. Milli gelirin yüzde 1'ine geliyor. Dolayısıyla gelirlerin tahminlerin de ötesinde artması yeni kaynak oluşturma imkanı çıkardı.

Şimdi bakın bu seçimde de yine CHP'nin ortaya koyduklarının toplam gideri  187 milyar lira. bize diyorlar siz tek tek karşı çıktınız şimdi siz yapıyorsunuz. Hayır biz vaadlere karşı çıkmadık. Toplam bunun kaynağı ne nereden bulacaksınız bunu ortaya koymanız lazım.  Aksi halde altı boş olur. O yüzden Kılıçdaroğlu izahta zorlandı. Çünkü böyle bir kaynak yok. Bir günde ortaya çıkaramazsınız. 'Benim adım Kemal ben bulurum'. Biz de dedik ki iktisatta böyle bir şey yok. İktisat biliminin temel cevaplamaya çalıştığı soru sınırlı taleplerin karşılığı olan kaynakları bulabilmek. İki, gelir dağılımını dağıtabilmek. Kaynak nereden sağlanır nereden üretilir. Kimse 'benim adım Smith ben bulurum' dememiş.

EMEKLİYE İKİNCİ YILLIK 1.200 TL MAAŞ

İki şeyi merak ediyorum. Geçen seçimde insanlar karşınıza geçti dar gelirli asgari ücretli emekli hepsi dediler ki bizim gönlümüz sizden yana. Ey Davutoğlu ey Canikli biz sizi istiyoruz. Ama Allah aşkına biz biliyoruz CHP'nin vaatlerini yerine getirmeyeceğini. Ama adamlar vaatlerini yerine getirirken bile içimizi ısıtıyor. Asgari ücret emekliye maaş. Televizyonda program yaptı polisler beni aradı 'AK Parti'ye yine oy vereceğiz ama gerçekten bu adam bizi cezbediyor.' dediler. Siz geçen seçimde madem bu rakamlar üzerinde oynuyordunuz. Size de bu talepler gelmesine rağmen niye o şansı teptiniz?

nurettin canikli hadi özışık

MAAŞ ARTIŞI AYA BÖLÜNDÜĞÜ İÇİN GÖRÜLMEDİ

-Esasında biz geçen seçimde emeklilere yıllık bir maaş ikramiye yani yıllık 1200 lira tutarında artış sağladık Temmuz ayında ödenmek üzere. Bu seçimin öncesinde insanları iradelerini yönlendirmek amaçlı olmasın diye de ödemesini seçim sonrasına bıraktık. Kararı önceden verdik. Fakat bu yetmedi. Yıllık maliyeti 4.5 milyar lira civarında maliyeti var. Esasında verdik. Bir defasında verseniz yıllık 1 maaş ikramiyedir. Defaten vermiş olsaydık rahatlama sağlardı ama bu aya bölündüğü için hem çok görülmedi hem ödemesi de seçimden sonra olduğu için insanlar bunu hissetmedi. Ayrıca da yeterli görmedi..

EMEKLİ MAAŞLARINA AYDA 100 TL ZAM

Talepler yoğunlaştı şimdi biliyorsunuz biz ikincisine yıllık 1200 lira bütün emeklilerimize ki yaklaşım maliyeti 10 milyar lira. Toplam taahhütlerimizin yarısına tekabül ediyor. 7 Haziran sonrası bütçe performansı son derece iyi gidiyor. bütçe gelirleri tahminlerin ötesinde gerçekleşiyor. İlk altı aya bakın bütçe fazla verdi. Yıl sonu itibariyle 22-23 milyar liralık açık öngörülüyor. Milli gelirin yüzde 1'ine geliyor. Dolayısıyla gelirlerin tahminlerin de ötesinde artması yeni kaynak oluşturma imkanı çıkardı. Kaynak dediğiniz bu olay sonuç itibariyle. Dolayısıyla yeniden verme imkanı sağladı.

BÜTÇE PERFORMANSI KAYNAK OLUŞTURMA İMKANI SAĞLADI

Gerçekten 7 Haziran itibariyle biz iki maaş olarak planlamış olsaydık biz o zaman bütçe açığı öngörülenden daha fazla olacaktı 42 milyar liraya çıkacaktı bütçe açığı. Ekonomimizin temel başarısının altında bütçe disiplini var. Zaten cari açığımız var Biz de bütçe açığını aizin verirsek toparlayamayız. Haziranda sonra bütçe performansı gerçekten kaynak oluşturma ve yeni ilave emeklilerimize harcama kalemleri oluşturma imkanı sağladı. Polislerin 2000 bin olan katsayısını 3000 bine çıkarıyoruz emekliliğine yansıyacak katsayı biliyorsunuz bu gösterge. Hepsinin kaynağı sağlanmış. Sayın Kılıçdaroğlu atıyor, nasıl olsa iktidara gelme durumu söz konusu olmadığı için hesabı verme dengeyi sağlama gibi bir hassasiyeti kaygısı problemi düşünmüyor. O sadece vaatte bulunuyor. Ama biz onun fonunu bulmamız gerekiyor.

57. HÜKÜMETİN VEKİLLERİ 3.5 YIL SONRA SOKAĞA ÇIKAMIYORDU

AK Parti'nin 1. parti olmasının etkisi büyük herhalde. İktidara yakın parti ve reel rakamları telaffuz etmek gerekiyor ki vatandaşın karşısında yarın mahçup olmasın.

-Zaten bize şunu söylüyorlar. Söz ver yeter. İnanın her gittiğimiz yerde. Giresun için söylemiyorum. Çünkü biliyorlar hangi alanda olursa olsun bütün yatırımlarda eğitim sağlık hangisinde olursa olsun bütün illerimizde bu verdiğimiz sözleri yerine getirdik. Elbette eksiğimiz olabilir yanlışımız mutlaka vardır onu sıfırlayamazsın. Ama genel olarak bu kanaati taşıyor zaten. Dediğiniz gibi onun hesabın kitabını yapmak durumundayız biz. 13 yıl sonra vatandaşın arasına giriyoruz itibar görüyoruz. 2002 seçimlerinde 57. hükümetin milletvekillleri sokağa çıkamıyordu çok iyi hatırlıyorum. 99'da iktidara gelmişlerdi 3.5 yıl sonra böyle duruma düşmüşlerdi. 'Biz de bu duruma düşeceksek bu makamları nasip etmeyin' diye inanın çok dua ettik.

Bazen 'Biz bu muyuz acaba nasıl böyle bir tavır içine girdik?' diye bazen insan kendine şaşırıyor. Çünkü ne düşüncesinde öyle bir şey var ne kasıt var. 13 yılda kalmanın bunda etkisi olabilir.

 Kendi içinizde yaptığınız bir eleştiriydi mesela ben sizi tanıyorum mütevazılık noktasında. Canikli'nin yeri başka ama AK Parti'nin içeresinde kendiniz de itiraf ettiniz kibir vardı ben bakıyorum dünden beri dolaşıyorum Trabzon'da. Eskiden tepeden bakma vardı şimdi bakıyorum son noktaya kadar adam talepte bulunuyor, ya da adam arkasını dönüyor. Sizden hoşlanmıyor 'aman boşver' filan yok. Ben dün gördüm adamı kolundan tuttular, 'bir dakika' dediler. 'Tamam bize kızabilirsin bize oy da vermeyebilirsin ama bir Allah'ın selamını bizden esirgeme. Bu da bizim hediyemiz olsun gülümüz olsun.' Ben orda baktım ki bu ifade bu tarz o adamın ben kesin AK Parti'ye oy vermeyecek adam fakat adamın yüzünün gülümsemesine neden oldu. Ben o kibrin yok olduğunu görüyorum. Bunun da yansıması var mı?

canikli özışık

KENDİMİZİ GÖZDEN GEÇİRDİK

-Esasında sistematik bir şey değildi ama farkında olmadan ilişkilerde nasıl söyleyim. Deforme oldu, ideal ilişki tarzından uzaklaşıldı. Farkında olmadan hata yapıyorsunuz. 7 Haziran seçimleri sonrası bütün bunları bizim yeniden dışarıdan sanki film izliyorsunuz gibi bakıp değerlendirme üçünçü bir faaliyetlerini izliyorsunuz gibi değerlendirme imkanı sağladı doğru. Bazen biz bu muyuz acaba nasıl böyle bir tavır içine girdik bazen insan kendine şaşırıyor. Çünkü ne düşüncesinde öyle bir şey var ne kasıt var. 13 yılda kalmanın bunda etkisi olabilir. O nedenle kendimizi yeniden şarj ettik. 'İlk günkü aşkla sloganı' zaten tesadüf değil. Bütün hepsini gözden geçirme listeler dahil olmak üzere. Vatandaşımız ne yaparsan yap sonuçta eğer yüzümüz gülmüyorsa, o hizmetlerin hiçbir anlamı yok milletimiz çizip atıyor inanın.

Zaten millet bizin hizmetlerinizden yorulmuş, ben şimdi bakıyorum tüneller yollar kendim dua ediyorum. Ama millet yorulmuş o asgari ücreti sizden duymak istiyordu. Şimdi ben yansımasını söylüyorum. 'İktidara en yakın parti kim?' sorusu soruluyor. AK Parti. Asgari ücrete ne vaat ediliyor? 1.400, 1.500, 1.300 ama ben 1.300 lirayı sağlama alayım da zaten gerisi gelir.

ASGARİ ÜCRETİN YÜKSELMESİ FİİLİ DURUMU HUKUKİ DURUMA EŞİTLEME OPERASYONU

-Orada çok ince hesap yaptık. Sonuç itibariyle beklentiler çok yükseldi. 2002'deki beklentilerle Giresun ve Türkiye için şu andaki beklentiler arasında dağlar kadar fark var. O zaman en temel ihtiyaçları alamayan insanlarımızın beklentileri de şekilleniyor. Giresun'da turizm odaklı yayla yolların tamamını sıcak asflatla kapladık. Artık köylerimiz duble yol istemeye başlayacaklar. O kadar bir beklenti söz konusu. Aynı şey asgari ücret için de geçerli. Esasında ilk geldiğimiz yıllarda Giresun'da bir çok yerde asgari ücret onun altında ödeme yapılıyordu tam olarak o bile tam ödenmiyordu. Özel sektör için söylüyorum. Hatta asgari ücretin üstünde ödeme yapılıyor ama gösterirken resmiyette asgari ücretten gösteriliyor. Bu rakam dikkate alınarak yükseltildiği zaman aslında sektör de rahatlayacak. Ciddi anlamda illegal marj var. Yani bin 300 bin-400 lira ödüyor net olarak ama bin lira gösteriyor, asgari ücretten gösteriyor. Vergisini SSK pirimini ona göre ödüyor. Onları da rahatlatacak. Mecbur asgari ücret yükselince fiili duruma biraz hukuki durumu eşitleme operasyonu da diyebilirsiniz. Beklentiler yükseldiği için onlara da cevap vermek gerekiyor. Bazı sektörlerde 'biz bunları nasıl ödeyeceğiz nasıl rekabet edeceğiz bizim ücretlerde yüzde 30 maliyet artışına yol açacak' dediler. Biz de dedik yüzde 30 maliyet artışına yol açmayacak çünkü siz zaten ödemelerinizin kaçta kaçı asgari ücretin üzerinde yüzde 70'i yüze 80'i. Peki resmiyette ne kadarınızı gösteriyorsunuz? Yüzde 80'ini tam tersine gösteriyor dolayısıyla o kadar maliyet artışı yol açmayacak. Onun hesabı kitabı hepsi yapıldı bir de kurdaki artış da dikkate alındı. Kurdaki artış ihracata dayalı sektörlerde garanti ve güvence sağladı. Onların da gelirlerini artırdığı için onları da hesap ettik.

YÜZDE 45'İN ALTI OLMAZ

Peki bütün bunlardan sonra tahmininiz nedir? Türkiye genelinde yüzde olarak.

-Arazide ortaya çıkan tablo ile anketlere yansılanlar arasında farklılık olduğunu görüyorum. 10. seçimimiz biz de tecrübe kazandık. İnsanların tepkilerinden yaklaşımlarından aşağı yukarı ölçülebiliyor. Arazi ankete göre daha yüksek. Bilemiyorum onu ama 45'in altında olmayacağını tahmin ediyorum. Bana göre tek başına iktidarı yakalıyor. Zaten yakalamamız da gerekir. Elbette iktidar olmak istiyoruz ama onun da ötesinde benim şöyle bir iddiam var benzer bir tablo çıkarsa kaolisyon yine kurulamaz. Çok net söylüyorum. Siyasi istikrarsızlık anlamına geliyor çünkü CHP ile koalisyon kuramayız. Bunu gördük. Çok ayrıntılı şekilde masaya yatırıldı. Her konu ama bir koalisyon oluşumu için gereken asgari müşterek hiçbir konuda hemen hemen yakalanamadı. MHP ile ortak noktamız var çok fazla. Seçmenimiz de istiyor MHP seçmeni de istiyor kurmak istedik. Ama biliyorsunuz 'CHP ile kurun' defalarca söyledi. Bir de kabul edilmesi hepsi için demiyorum ama kabl edilmesi mümkün olmayan 4 şart.

CHP İLE YAPISAL KÖKLÜ PROBLEMLER VAR

'Çözüm süreci' diyor, 'Cumhurbaşkanı' diyor


-Özellikle Cumhurbaşkanı ile talebi yani siz düşünebiliyor musunuz diyor ki Cumhurbaşkanı anayasal sınırlar içerisinde kalacak. Ya Allah aşkına böyle bir talebi olabilir mi? Buna kim karar verebilir? Hangi genel başkan Cumhurbaşkanına siz şurda kalacaksınız bunu garanti edebilir ya da zaten şey içerisinde hiçbir şekilde sınırı aşması söz konusu olamaz. CHP ile kurulamaz yapısal köklü problemler var. Daha doğrusu aykırılık ve uyuşmazlık söz konusu. Diğer üçü kurabiliyor mu kuramıyorlar. MHP son zamanlarda 'biz koalisyona hazırız' söylemleri var. Onun ben sadece seçimlere yönelik olarak gündeme getirildiğini düşünüyorum. Çünkü çok eleştiri alınca ama dikkat edin 4 şartımızı da kabul etmeleri halinde. Hani reklamlar olur ya bazı şeyler ince yazıyla yazılır. Bunu da öyle söylüyorlar. Peki 4 şart nedir? Bir tanesi dediğim olay. Bunu kim sağlayabilir? Cumhurbaşkanımızın faaliyetleri hareketlerini kendisi belirler. Onu koalisyon şartı olarak getirip bir siyasi partinin genel başkanından böyle bir taahhüt almaya çalışmanız kabul edilebilir bir şey değil. Bu ne demektir ben koalisyon kurmayacağım demektir. Onun için söylüyorum. CHP ile kurulamaz biz kuramayız.

CHP ile kurulamaz yapısal köklü problemler var. Daha doğrusu aykırılık ve uyuşmazlık söz konusu.

 CHP İLE KOALİSYONDA TÜRKİYE HER GÜN BİR KRİZLE UYANACAK

Şimdiden onu görüyor musunuz?

-Kesin çünkü hiçbir konuda ortak noktamız yok. Temel bütün her konuda mesela sivil anayasa yapalım diye ikimiz de aynı görüşteyiz ama içini doldurmaya çalıştığınızda hiçbir ortak noktamız hemen hemen yok gibi. Nasıl kuracaksınız hükümeti. Yarın kurdunuz icraat yapacaksınız. Alacağınız her karar tartışma konusu olacak, bir kriz nedeni olacak. Diyelim ki CHP'li Dışişleri Bakanı bir karar aldı. Tabi alacağı karar bizim partimizin temel ilkelerine temelden aykırı olacak. Kendi programını uygulayacak o. Dolayısıyla Türkiye her gün bir krizle uyanacak. Yürümesi de mümkün değil. MHP de tekrar 4 şartı ileri sürdüğü için halen ısrar ettiği için kurulamaz.

BAHÇELİ'NİN 'KAOS OLUR' SÖZÜ TEHDİTTİR

Devlet Bey dün akşam şeyi söyledi. 'AK Parti seçimlerde tek başına iktidara gelirse kaos olur.'

-Yani hiç bir şey olmaz. Demokrasi nedir demokraside kurallar bellidir. Kuralları da biz koymadık. Yüz yıllardan beri kurallar böyle işliyor. Çoğunluğu sağladığınız zaman kurarsınız ve yönetirsiniz. Ne demek kaos olur? Bu tehdittir bu demokrasi dışı yaklaşımın tezahürüdür. Ayrıca koalisyon kurmuyorsunuz yanaşmıyorsunuz diğerleriyle de hiçkimseyle kuramıyorsunuz. Biz zaten CHP ile kuramıyoruz. Koalisyon oluşamıyor, tek başına gelme. Ne olacak Allah aşkına. Başka bir düşünce mi var kafalarında. Yani toplum geçmiş dönemlerde olduğu gibi koais ortamları ve sonrasında bir takım demokrasi dışı yönetim tarzlarıyla mı yönetilmeye başlansın bunu mu istiyorlar. Bir siyasi partinin genel başkanı çözüm bulması lazım ve kendisi buna katkı sağlaması lazım. Çok net şekilde koalisyona hazırım mesela ama kayıtsız şartsız. Kırmızı çizgiler şartlar olmadan. Hiç bütün bunlara yanaşmıyorsunuz bir de diyorsunuz ki tek başına gelirse kaos olur. Bu açıkça anti demokratik en hafif ağır kelime kullanmıyorum anti demokratik yaklaşımdır. Ve bu demokrasi dışı başka mekanizmaların çağrılmasından ibarettir.