Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, bazı anketlerle kamuoyunun yanıltılmaya çalışıldığını söyleyerek, son günlerde "hayır" oylarının önde olduğuna yönelik anketlerin doğruyu yansıtmadığını söyledi.
Abone olBaşbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, yeni anayasayla ilgili eleştiriler için sert konuştu, "Seçimle el değiştiren bir sistemde diktatörlükten bahsetmek en hafif ifadeyse bir cehaletin ürünüdür ve cahilliğin daniskasıdır" diye konuştu.
Canikli, 24 TV canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı.
Halk oylamasına sunulacak olan anayasa değişikliğine yönelik bir soruyu yanıtlarken Canikli, her seçim öncesinde görülen benzer manipülasyonların oluşturulduğunu ve kamuoyu yoklamalarıyla insanların yanlış yönlendirilmeye ve algı oluşturulmaya çalışıldığını ifade etti.
O ANKETLERİ YALANLADI
Bazı kamuoyu yoklaması yapan anket şirketlerinin araziyle hiç alakası olmayan bir tabloyu özellikle, "Hayır" blokunu güçlendirecek veya kamuoyuna sunacak şekilde sonuçları masa başında ürettiklerine işaret eden Canikli, bunu da kamuoyu araştırması gibi aktarmaya çalıştıklarını vurguladı. İşte Canikli'nin açıklamaların bazı satır başları:
"Özellikle 16 Nisan halk oylamasıyla alakalı 'Güçlü bir hayır oyu çıkacak' şeklinde bir algı oluşturmaya çalışıyorlar. Bunun kesinlikle gerçekle bir alakası yok. Arazide olan biten o değil. Bunların bu tür manipülasyon çabalarına alet olmamak, kanmamak gerekiyor.
"1982 CUNTA ANAYASASINA SAHİP ÇIKIYORLAR"
Aslında bizim önerimiz o sisteme direnenler, onun karşısında duranlar, esasında doğrudan veya dolaylı olarak 1982 cunta anayasasının önerdiği o sisteme sahip çıkıyorlar. O cuntanın mantığına sahip çıkıyorlar.
"TEK KELİMEYLE KOCAMAN YALAN"
Manipülasyon özellikle bu argüman kullanılarak, insanların en hassas olduğu noktalardan bir tanesi, demokratik ve hukukun üstünlüğü hassasiyeti olan herkes 'Tek adamlık getiriyor' gibi bir iddiayı dikkatle dinliyor. Tam oradan giriyor, tam damardan giriyorlar tabir yerindeyse ama bu, tek kelimeyle kocaman bir yalan.
Seçimle el değiştiren bir sistemde diktatörlükten bahsetmek en hafif ifadeyle bir cehalet ürünüdür, cahilliğin daniskasıdır.
"BUNUN ADI KAOSTUR, KRİZDİR"
Yasama, yürütme, yargı erki, birbirine mesafeli, birbirinin alanına girmeyen bu üç erk, şu andaki sistemde yok. Şu anda iki tane sistem var: Bir yargı var, bir de yasama yürütme birlikte, ona ne derseniz deyin, adı da konulmamış bir sistem. Dolayısıyla diktatörlük olacaksa, öyle bir tehlike varsa bu sistem için vardır. Bizim önerimiz olan cumhurbaşkanlığı hükümet modelinde böyle bir tehlike kesinlikle söz konusu değildir. Çünkü TBMM, cumhurbaşkanını denetliyor ve iki erk, iki güç birbirinden tamamen ayrılıyor.
Her işlem için başbakan ile cumhurbaşkanının iradesinin aynı yönde oluşmadığı takdirde bunun adı kaostur, krizdir."