Numan Kurtulmuş'tan uzlaşma sinyali

Saadet Partisi Lideri Numan Kurtulmuş, itidal çağrısı yaparak kongöre öncesi uzlaşma mesajı verdi...

İNTERNETHABER.COM - Saadet Partisi'nde sular yine ısındı. Partide Erbakancı kanadın imza toplayarak olağanüstü kongreye gidecek olması milli görüş camiasında hareketliliğe yol açtı. NTV Ankara Temsilcisi Murat Akgün, SP Lideri Numan Kurtulmuş'la sıcak gelişmeleri konuştu. Partide herkese itidal çağrısı yapan Kurtulmuş, uzlaşma sinyalleri verdi...

"Olağanüstü kongre talebini değerlendireceğiz. Teşkilatımız ve il başkanlarımız değerlendireceğiz. Çok geniş bir kitleyi katacağız, camiamızın geneli tarih olarak ne söylüyorsa ortaya koyacağız. Siyaset tarzımız milletimiz tarafından kabul edildi" diye konuşan Numan Kurtulmuş Murat Akgün'ün sorularına şu yanıtı verdi:

Kongrenin çatlaklara yol açacağını ima ettiniz.

Hayır ima etmedim öyle söyledim. Bunaltıcı sıcaklara rağmen insanlar kongreye geldi. Çok az sayıda kendini bilmez insanlar tarafından birtakım olaylar çıktı maalesef. Ben kongreden sonra da konuşmadım, bundan sonra da konuşmayacağım. Maalesef maksadı aşan bazı konuşma ve temasların ortaya çıktığını biliyoruz. Sayın Kazan'ın sayın Önder Sav'la görüşmesi. Bütün bunlar kamuoyunun gözünün önünde oldu. Bütün kongrede olsa hafif kırgınlıklar olur. Böyle bir ortamda gerginlikler küskünlükler oluşmuşken yeni bir kongrenin yapılmış olması ilave küskünlükler ve dargınlıklara yol açacaktır. Herkes itidalli davransın. Toplumun önünde görünen insanlar dikkat etsinler diye uyarılarda bulundum. Bugün de aynı uyarıyı tekrarlıyorum. Bu davanın iktidar alternatifi haline gelmesini istiyorsak sorumlu davranmak zorundayız.

Tek liste ile mi gideceksiniz?

Şimdiden erken konuşmak istemem. Saadet Partisi'nde birlik ve bütünlük içinde kongre yapılması için gayret sarfedeceğiz. Türkiye'nin hiçbir yerinde yüzde 5 oydan almış bir partinin kongresini kimse merak etmez. Dikkat edin kongreden sonra şunu gördük ki, hem siyaset hem medya çevreleri Saadet Partisi'yle ilgileniyorlar. Saadet Partisi iktidarın metal yorgunluğunun içine girdiği bir ortamda Türkiye'nin iktidar alternatifidir.

Kongreden sonra parçalanma sözkonusu olabilir mi?

Bunun olmaması için herkesin süreci teenni ile yürütmesini arzu ederim. Bu kırgınlık, liste küskünlüğü insani şeylerdir. Bunları bir anlamda politik hedeflerimizin, iktidar hedeflerinin önüne getirir koyarsa o zaman insanların kişilikleri, küsmeleri öne geçmiş olur ki bunu istemeyiz.

Sayın Erbakan'ın çocuklarının silinmesi tartışma yarattı. Yeni listede olur mu bu isimler?

Erkenden konuşmak fevkalade yanlıştır. Bir kongre süreci olacaksa sürecin zamanlama ve yeri GİK tarafından tespit edilecektir. Ondan sonra genel başkan olarak bu talepleri yerine getireceğiz.

Uzlaşmaya açık bir izlenim ediniyorum doğru mu?

Uzlaşma meselesi iki farklı hizip, fikir, kanat olursa arada uzlaşma sözkonusu olur. İki liste oluşmuştur, ikisinde de genel başkan adayı bir ancak iki GİK listesi çıkmıştır. Burada bir uzlaşmazlık sözkonusu değildir. Ortada çok ciddi bir kamplaşma ve kutuplaşma yoktur.

Siz genel başkanlık sorunu da görmüyorsunuz değil mi?

İmzaları veren arkadaşlarımızın çok büyük kısmı bu amaçla imzalarını vermiştir.

CHP Genel Sekreteri Önder Sav'la Şevket Kazan arasında bir de sizinle Necmettin Erbakan arasında görüşmeler oldu. Sayın Kazan'ın Sav'a giderek kongre tecrübesinden yararlanmak istemiş, nasıl değerlendirirsiniz?

Gidip bir başka partiden hele Önder Sav'dan bilgi almak için gitmenin ne demek olduğunu kamuoyuna bırakıyorum. Sayın Erbakan bizim büyüğümüzdür, her zaman istifade ederiz. Kendisi ile gittik görüştük, bugün de olsa giderim yarın da olsa giderim.

Sayın Erbakan'ın size bazı uyarılarda yaptığı doğru mu?

O görüşmenin içeriğini söylemek bize düşmez. Ancak 2008'den bu yana genel başkan olarak, Fazilet Partisi'nin il başkanı olarak aktif siyasetin içindeyim. Binlerce siyasi faaliyetimiz oldu. Bu faaliyetlerin hangi görüşünde Milli Görüş'ün temel felsefesine ilişkin bir cümle eksiklik ve noksanlık varsa bunu kim ortaya koyarsa tartışmak isterim.

Siyasette son zamanlarda en ateşli tartışma liderlere ihanet tartışması. Sizde ihanet tartışması oldu mu?

Hayır! Siyasetin kişiler üzerinden tartışmak fevkalade yanlıştır. Biz fikirlere bağlılığı dönüştürmek zorundayız. Biz kendi siyasi fikri izleğimizin temel dinamiklerine mutlaka bağlı olmalıyız. Bu anlamda hiçbir şekilde sırt çevrilmeyecek olan ana unsurun demokrasilerde millet olduğunu düşünüyorum. Bizim siyasi fikirlerimiz bu topraklarda kıyamete kadar yaşayacaktır. Bu anlamda siyasetin bütün partiler için fikri izlek içinde bir bütünlük olması gerektiğinin çok daha doğru olacağını düşünüyorum.

Siz genel başkanlık sorunu görmüyorsunuz. Yeniden seçileceğinizi düşünüyorsunuz? Bir türlü kongre olacak mı olmayacak mı net bir şey söylemediniz...

O kurullarda ben de görüşümü söyleyeceğim. Benim söylediğim şu: Önümüzde iki parti metin var. Biri Siyasi Partiler Yasası diğeri partimizin tüzüğü. Delegeler ısrarla kongre istiyorsa tabii ki bunu yaparız. Kongreyi iptal etmek, ertelemek gibi bir düşünce haline girmeyiz. Saadet Partisi'ni bir kongre partisi haline getirmeyiz. 

Hatay Dörtyol ve İnegöl olaylarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Çok açık bir provokasyon olduğunu düşünüyorum. Açılım konusunda TBMM'deki partilerin yanlışları olduğunu sürekli söylüyoruz. Maalesef iktidar partisi demokratik açılımı rotasız sürdürmeye kalkmıştır. CHP ve MHP bu süreçte hiçbir şekilde nasıl çözüleceğini söylemeden sürekli itiraz etmişlerdir. Kapatılan DTP ise meseleyi İmralı'daki bir tutuklunun cezaevi şartlarına indirgemiştir.  Siyasette cepheleşme çok tehlikedir. Referandumda ortaya çıkacak olan evetçiler ve hayırcılar cephesini hiç doğru bulmuyorum. Türkiye süratle olağanüstü bir döneme gidiyor. Bu olaylar demokrasinin önünün kesilmesi bakımından ciddi bir risk taşıyor. Biz asla bir kardeş kavgasıyla kalmadık. Türkler ve Kürtler birbirlerine kötü gözle bakmadılar. Biz aynı dinin ve medeniyetin mensuplarıyız. Siyasetin yapması gereken bu zeminin siyasi şartlarını hazırlamaktır. Hukuki reformun mutlaka yapılması lazım. Anahtar şudur: Kürtlerin hak ve hukuklarını koruyacak düzenlemeler ama Türkler'in de onurunu zedelemeyecek bir yaklaşımla yapılması lazımdır.