BIST 9.916
DOLAR 35,04
EURO 36,28
ALTIN 2.915,05
HABER /  EKONOMİ

Numan Kurtulmuş'tan çok net dolar mesajı

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, döviz kurundaki dalgalanmaya ilişkin, "Hiç kimse, Türkiye'yi IMF'nin önünde diz çökecek bir noktaya getiremeyecektir." dedi.

Abone ol

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Ankara Palas'taki iftarda medya kuruluşlarının Ankara  temsilcileriyle bir araya geldi.

Bakan Kurtulmuş, yaptığı konuşmada, Türkiye'nin 24 Haziran'daki  seçimlerin birinci turunda Cumhurbaşkanını seçeceğini ve bu dönemde kimler  tarafından yönetileceğini ortaya koyacağını, AK Parti'nin de açık ara Meclis'te  birinci parti olarak seçimleri sonlandıracağını söyledi.

Her seçimin Türkiye'de çok önemli olduğunu, ancak 24 Haziran'da  yapılacak Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri'nin daha fazla  önemli olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Bu seçim karar verilmiş olan yeni sistemin  bundan sonraki süreçte nasıl şekillendirileceği, Türkiye Büyük Millet Meclisinin  nasıl oluşacağı ve cumhurbaşkanının kim olacağı ile de yakından ilgili." diye  konuştu.

HİÇBİR SEÇİM ÇANTADA KEKLİK DEĞİLDİR

Seçimin öneminin AK Parti'nin aday listelerine de yansıdığını aktaran  Kurtulmuş, "Biz bu kadar büyük bir siyasi tecrübeye sahip olan bir kadro olarak  şunu biliyoruz; hiçbir seçim çantada keklik değildir. Hiçbir seçim masada  kazanılmaz. Seçimin kazanıldığı yer seçim meydanları ve halkın arasıdır. Sandık  gününe kadar yapılan çalışmalar, sandıkta aldığınız oyları koruyabilme başarısı  seçimi hep beraber getirecek olan bir süreçtir." dedi.

Zor bir seçim kampanyası olacağını dile getiren Kurtulmuş, bunun için  de iyi bir aday listesiyle Türkiye'nin her yerinde, her seçim çevresinde AK Parti  olarak seçime bütün güçleriyle asılacaklarını ve başarılı bir sonuçla  çıkacaklarını ümit ettiklerini söyledi.

Kurtulmuş, 24 Haziran'daki seçimin bazı ilklerin uygulanması  bakımından da önemli olduğunu belirterek, "100 bin imza ile cumhurbaşkanı  seçilebilmesini temin etmek, Türkiye açısından devrim niteliğinde bir adımdı.  Herhangi birisi eğer 100 bin imzayı toplayabiliyorsa Türkiye'de ciddi bir şekilde  cumhurbaşkanı adayı olarak ortaya çıkabilir ve kampanya yürütebilir. Bu seçim  kampanyasında çok sayıda aday, 100 bin imzayı toplayarak partilerinin dışında  aday olabilmiştir. Bu, Türkiye'nin demokratikleşmesi bakımından önemli bir  adımdır." diye konuştu.

AK Parti'nin çabalarıyla imkan tanınan ittifaklar sayesinde en az 6  partinin parlamentoya girebileceğini ifade eden Kurtulmuş, oyları yüzde 10  barajının çok altında olan siyasi partilerin parlamentoda temsil edilebilmesinin  ve farklı siyasi seslerin yasal ittifaklar çerçevesinde parlamentoya yansımasının  da sağlanacağını söyledi.

Seçimden sonraki parlamentonun özelliklerinden birisinin de hem  Türkiye'deki yeni sistemin gerektirdiği yasal altyapının hazırlanması için gayret  sarf etmek hem de değiştirilmesi gereken siyasi teamülleri bir şekilde  değiştirecek siyasi kararlılığı ortaya koymak olduğunu ifade eden Kurtulmuş,  bunun parlamentodaki bütün partilerin vazifesi olduğunu belirtti.

"Gazze katliamı çok boyutlu bir suçtur"

ABD'nin Tel Aviv Büyükelçiliğini Kudüs'e taşıması sırasında İsrail'in  Filistin halkına yönelik saldırılarına da değinen Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Bizim için Gazze katliamı çok boyutlu uluslararası bir suç teşkil  etmektedir. O zaman biz İngiltere'deydik. Sayın Cumhurbaşkanımız, hiç tereddüt  etmeden bakanları topladı, hangi adımların atılabileceği kararlaştırıldı. Son  derece net bir kararla 72 saat içinde İstanbul'da İslam İşbirliği Teşkilatını  topladık. Olağanüstü yüksek düzeyde Filistin sorununa duyarlı olan bir metin  ortaya konuldu. İslam İşbirliği Teşkilatı, siyasi sorumluluklar anlamında bu  kadar keskin bir metni ilk sefer ortaya koymuştur. Siyasi içeriği anlamında son  derece kuvvetli bir sonuç bildirgesi. Kısa sürede hazırlanmış ve başarıyla ortaya  konulmuş olan bu toplantının da sonuçlarını yakından takip ediyoruz. Türkiye,  Filistin davasını desteklemek ve Filistinlilerin haklı mücadelesinde yanlarında  olmak kararlılığını İslam İşbirliği Teşkilatıyla birlikte ortak bir kararlılık  haline dönüştürmeyi başarmıştır."

PLANLI HAREKET

Kültür ve Turizm Bakanı Kurtulmuş, son günlerde döviz üzerinde  spekülatif bir hareketlilik olduğunu belirterek, 2013'te ABD Merkez Bankasının  (Fed) para sıkılaştırma politikası çerçevesinde Türkiye'de faizlerle bir  kıpırdanmanın ortaya çıktığını daha sonra Gezi Parkı olayları ile başlayan bir  süreç yaşandığını anlattı.

Gezi Parkı olaylarının başlamasından önce Türkiye'de faiz oranlarının  yüzde 4,84 olduğunu ifade eden Kurtulmuş, daha sonra 17-25 Aralık ve 15 Temmuz  hain darbe girişiminin yaşandığı süreçte özellikle döviz kurları üzerinden  birtakım spekülasyonların yapıldığını kaydetti.

Türkiye'nin ekonomisi üzerinde yapılan saldırılara karşı o günün  şartlarıyla gerekli cevapları vermeye gayret ettiğini belirten Kurtulmuş, Türkiye  ekonomisinin son üç yıldır bir faz değişikliği içerisinde olduğunu söyledi.

Para üzerindeki spekülatif hareketlerin arkasında Türkiye'nin üretim  gücünün kırılması niyeti bulunduğunun altını çizen Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Son birkaç günde kullanılan terminolojinin de bir algı operasyonunun  parçası olduğunu görüyorum. Bunlardan birisi kur krizi lafıdır. Sık sık duymaya  başladığımız kur krizi lafı tipik bir algı operasyonu terimidir. Buradan da kast  edilen şey, özellikle özel sektörün yüksek borçluluğu işaret edilerek son  zamanlarda gerçekten üretime doğru yönlendirilmiş olan özel sektörün daha fazla  üretim yapmasının sakıncalı olacağı şeklinin ortaya çıkarılmasıdır.

Türkiye ekonomisinde kurun bu kadar hızlı bir şekilde oynak olması  sadece içeride teknik tabiriyle oynak olması bireysel spekülatörlerin yaptığı  işlerin sonucu da değildir. Burada Türkiye ekonomisine karşı planlı hareketin  olduğu anlaşılıyor. Ekonomiyi yöneten kurum ve kuruluşların elinde enstrümanlar  kullanılıyor, kullanılacaktır. Türkiye ekonomisinin yapısal olarak bazı sorunları  olsaydı, diyelim ki mali yapısı bozuk, kamu borçluluğu çok ağır olsaydı,  enflasyon oranları 2012 öncesindeki gibi yüksek olsaydı bütçe dengelerinde  olağanüstü büyük bir bozukluk olsaydı, bir ekonominin ana yapısını oluşturan bu  rakamlarda bozukluk olsaydı bu spekülatif dalgalanmalardan endişe edilirdi.

BU DALGA ATLATILIR

Türkiye ekonomisinin yapısal yönden sağlam olduğunu vurgulayan  Kurtulmuş, şu değerlendirmede bulundu:

"Bugünkü karardan sonra bir miktar daha aşağıya inecek. 24 Haziran  seçimlerinden sonra Türkiye'de ekonomi dünyasında da ciddi bir güven ve istikrar  yakalandığı zaman bu tür spekülasyonları yapanların da hiçbir sonuç almayacağını  görüyorum. Geçici bir dönemdir, vatandaşlarımızın da endişelenmesine ve  telaşlanmasına gerek olmadığını düşünüyorum. Kısa süre içerisinde spekülatif  hareketler de tamamıyla göğüslenecek, Türkiye ekonomisi kendi tabii aksında  yoluna devam edecektir.

Sağdan soldan bütün bu spekülatif hareketlere bakıp, el ovuşturup  Türkiye'nin yeniden IMF'ye yeniden muhtaç hale geleceği günleri arayan bazı  yorumların yapılmakta olduğunu görüyoruz. Bunun son derece yanlış bir heves  olduğunu ifade etmek isterim. Hiç kimse, Türkiye'yi IMF'nin önünde diz çökecek  bir noktaya getiremeyecektir. Bu istikamet devam ettiği sürece, Türkiye'nin  ekonomisinde milli gücünü artırma hevesleri sürdüğü sürece Türkiye ekonomisi  yapısını sağlamlaştırarak yolunu devam ettirdiği sürece Allah'ın izniyle o  dönemlere geri dönüş olmayacaktır. Birilerinin böyle bir hayallerinin olduğunu  yavaş yavaş görmeye başlıyoruz. Bu dalga atlatılır, Türkiye çok daha kuvvetli bir  şekilde yoluna devam eder."