AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş MHP'nin af teklifiyle ilgili olarak, "Meclis'in takvimini ve gündemindeki yoğunluğu hesap ederek, af tasarısına seçimlerden sonra bakılır diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Abone olAK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş MHP'nin af teklifiyle ilgili olarak, "Af konusunda örneğin Adalet Bakanlığımız önemli çalışmalar yaptı. Bu arada seçime kadar Meclis'in takvimini ve gündemindeki yoğunluğu hesap ederek, af tasarısına seçimlerden sonra bakılır diye düşünüyorum" dedi.
Kurtulmuş, bir grup gazeteciyle sohbet sırasında ekonomiyle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“Birileri her türlü yolu denedi, deniyor. En son kur üzerinden ekonomimize saldırıldı. Terörle mücadele, savunma sanayii, yerli üretim gibi konuları iyice oturtmamız gerekiyor. Küresel rekabet çok daha zorlu hale gelecek. Dünya yapısal olarak kriz üretmeye müsait. Ayakta kalmanın tek yolu üretim ekonomisi, güçlü yerli-milli sanayi ve uluslararası markalar oluşturmak. Tezgahını koruyabilen ülkeler krizden rahatlıkla çıkar. Biz de bunu sağlayacağız inşallah. Kur ve faiz baskısının bir an önce üreticinin üzerinden kalkması gerekiyor. Türkiye küçülmeyecek. Mutedil bir büyümeyi sürdürecek.”
"İTTİFAK ANA ÇERÇEVE"
Kurtulmuş, AK Parti ile MHP arasındaki “Cumhur İttifakı”nın masada değil, 15 Temmuz’da meydanlarda kurulduğunu ifade ederek, tarafların yerel seçime dönük tutumlarını şöyle değerlendirdi:
“Cumhur İttifakı, milletimizin gönlünde ve zihninde yer etmiştir. İttifak, her iki siyasi partinin kendi tabanlarını koruyarak yönettiği yasal zemini de olan bir durum. Yerel seçimlerde ise tablo daha farklı. Bu nedenle belki de yerel seçim sürecinde yürüttüğümüz siyaseti ‘ittifak’ değil ‘işbirliği’ olarak değerlendirebiliriz. Ayrıca burada mesele ‘3 belediye biz aldık, 2 belediye siz aldınız’ın çok ötesindedir. MHP, ‘andımız’ konusunda farklı tavır sergiledi. Bu da çok doğaldır. Kendi siyasi görüşüne, tabanının beklentisine göre hareket etti. AK Parti’de ise sayın Cumhurbaşkanımız, ‘Bizim tek andımız İstiklal Marşımızdır’ diyerek tavrımızı ortaya koydu. Ancak, siyasi görüşlerdeki bu ayrılıklar, yerel seçimlerde işbirliğine engel değil. Nitekim sayın Bahçeli, 3 büyük ilde AK Parti’nin adaylarını destekleyeceklerini açıklayarak bu işbirliğinin yürüdüğünü ifade etti.”
"SİSTEM TARTIŞMASI OLMAZ"
Kurtulmuş, AK Parti’nin İstanbul ve Ankara’yı kaybetmesi durumunda 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden geri dönüş taleplerinin ortaya çıkacağı yorumlarına şu yanıtı verdi:
“Yerel seçim sonuçları sistem tartışması başlatmaz. Biz bir anayasa değişikliği yaptık. Türkiye’nin siyasi alışkanlıklarını değiştirecek bir sistem inşa ettik. İstanbul’u, Ankara’yı almak AK Parti için elbette çok önemlidir. Ancak neticede bu bir yerel seçim. Sistemin nasıl değiştiği de malum, o iş çoktan bitti. Tekrar bir değişiklik, geriye dönüş peşinde olan varsa, Türkiye demokratik bir ülke. Bunun nasıl yapılacağı belli. Genel seçimlerde Meclis çoğunluğunu yakalarsınız, anayasa değişikliği yaparsınız, referanduma gidersiniz. Dolayısıyla yerel seçimlerle birlikte yeniden bunların siyasi polemik haline getirilmesini doğru bulmuyorum.”
"AF SEÇİM SONRASINA KALABİLİR"
Kurtulmuş, MHP’nin af teklifiyle ilgili bir soru üzerine şunları söyledi:
“Af konusunda örneğin Adalet Bakanlığımız önemli çalışmalar yaptı. Bu arada seçime kadar Meclis’in takvimini ve gündemindeki yoğunluğu hesap ederek, af tasarısına seçimlerden sonra bakılır diye düşünüyorum.”
"HACCIN EMNİYETİ GÜNDEME GELEBİLİR"
Numan Kurtulmuş, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti ile ilgili şöyle konuştu:
“Türkiye krizi çok dikkatli yürüterek uluslararası toplumu ve dünya medyasını en iyi şekilde yönlendirdi. Bu korkunç cinayetin faillerinin hesap vermesi her şeyden önce vicdani, ahlaki bir sorumluluktur. Türkiye, sadece cinayeti işleyenin değil emri verenin de tespit edilmesi ve hesap vermesi gerektiğini her platformda dile getirdi. Bundan sonra da davanın yakinen takipçisi olacağız. Suudi Arabistan’dan gelen açıklamalar malum. CIA bir rapor yayınladı ve Başkan Trump’ın açıklamasını gördünüz. ABD neredeyse, ’Fail belli ama biz bunu açıklamak istemiyoruz’ noktasında. Trump kendi kamuoyundan yoğun eleştiriler alıyor. ABD kurucu değerleri ile menfaatleri arasında bir tercihle karşı karşıya. Bizim üç sorumuz var: 1-Ceset nerede, 2- Talimatı kim verdi, 3- Bahsi geçen Türk işbirlikçi kim? Kaşıkçı cinayetine ilişkin çok önemli bir nokta var, o da şu: Suudi Arabistan Kralı aynı zamanda ‘Hadimul Harameyn’ (Mekke ve Medine’nin hizmetkarı) sıfatını taşıyor. Kral’ın bu cinayetin çözülmesi için irade ortaya koyması önemli. Aksi taktirde milyonlarca Müslümanı yakından ilgilendiren ‘haccın emniyeti’ tartışması gündeme gelir.” (Hürriyet)