BIST 9.725
DOLAR 35,18
EURO 36,72
ALTIN 2.967,52
HABER /  POLİTİKA

Numan Kurtulmuş: Nasıl Asala'nın miadı dolduysa PKK'nın da...

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, nasıl Asala'nın miadı dolduysa, PKK'nın da miadının dolduğunu belirterek, Suriye'de oluşturulan YPG'ye dikkat çekti.

Abone ol

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Cihannüma İstanbul Temsilciliği tarafından Üsküdar'daki Boğaziçi Yaşam Merkezi'nde düzenlenen İstanbul Buluşmaları'na katıldı. 

İstanbul Buluşmaları programı, Eyüpsultan Müftüsü Mustafa Mesten'in Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Etkinlikte daha sonra AK Parti Bursa Milletvekili Osman Mesten kendi kaleme aldığı naatı okurken, kardeşi Eyüpsultan Müftüsü Mustafa Mesten de sala okudu. 

Kurtulmuş, programda yaptığı konuşmada, Danıştay'ın Andımız ile ilgili kararına değinerek, "Bu kararın, bu kadar yıl iktidar olunmuş olmasına rağmen, çok güçlü bir siyasal iktidar ve yeni bir sisteme geçiş sağlanmış olmasına rağmen, hala bazı çevrelerin nasıl tetikte beklediğini ve bu milletin yürüyüşüne karşı nasıl çelme takma hazırlığı içinde olduğunu göstermesi bakımından ibret vericidir." değerlendirmesinde bulundu. 

Kararı iki kere okuduğunu anlatan Kurtulmuş, "O kararın satırları arasında gizli olan sadece siyasete müdahale değil, siyasete ayar verme değil aynı zamanda bir nevi 28 Şubat mantığına benzer bir mantığı, cümleleri, o kararın içinde görüyorsunuz." dedi. 

Geçen günlerde bir CHP milletvekilinin Türkçe ezan meselesini tartışmaya açmasının da tesadüfen oluşmuş bir mesele olmadığını ifade eden Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti:

"(Bir milletvekili ağzından kaçırdı) ya da (ne yapalım bu adam sıra dışı bir adam) diyerek geçiştirilebilecek bir mesele değildir. Yine geçtiğimiz günlerde parlamentoda yine bir CHP milletvekilinin 'iki batıl' şeklinde hem milleti hem FETÖ'yü aynı kefeye koyması da tesadüf değildir. Bunların hepsini yan yana koyduğunuzda, uyanık olmak gerektiğini bir kere daha hatırlamamız lazım. 

Biz, köklerimize, değerlerimize bağlı, aramızdaki dayanışmayı sürekli arttıran, hedeflerimizden asla vazgeçmeden, sadece isimleri, insanları değiştirip iktidar olunmayacağını bilerek, aslolanın sistemi, sistemin yanlışlarını, sistemin içindeki bu millete aykırı unsurları değiştirebilmek olduğunu bilerek yolumuza devam edeceğiz. Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemine geçiş, bu anlamda şahıslarla uğraşmanın ötesinde Türkiye'de sistemin değiştirilmesinin, sisteme ilişkin değişikliklerin önemini ifade etmesi bakımından son derece önemli, tarihsel bir adım olmuştur." 

"Türkiye güçlü olmak zorunda"
Türkiye'nin güçlü olmak ve kendi eksenini tahkim etmek zorunda olduğunu belirten Kurtulmuş, Türkiye'nin millet ve devlet olarak güçlü bir şekilde yoluna devam etmek mecburiyetinde olduğunu, bunu yapabilmek için de dört tane temel alanda başarı sağlaması gerektiğini vurguladı.

Türkiye'nin ekonomide, teknolojide tam manasıyla güçlü, bağımsız ve kendine yeterli hale gelme mecburiyeti bulunduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Türkiye'nin dışarıdan teknoloji transferiyle, ekonomik olarak dışarıdan verilecek bir takım iaşelerle ayakta durması, hele İslam dünyasının ve mağdur milletlerin bütün sorumluluklarını yüklenmiş bir millet olarak ayakta durması mümkün değildir." dedi. 

Durduk yere dolar, kur, faiz üzerinden manipülasyon yapılmasının boşuna olmadığını dile getiren Kurtulmuş, "Darbe ile önleyemedikleri, yükselişe geçmesine bir türlü mani olamadıkları Türkiye ekonomisinin, Türkiye'nin sanayi ve teknoloji alanında attıkları adımların engellenmesi için hiç de ekonominin şartlarından kaynaklanmayan manipülasyonları ortaya koydular. Türkiye ne yapacak ne edecek, kazandığı bu güzel momentumu sürdürecek, teknoloji, ekonomi ve savunma sanayi başta olmak üzere, stratejik endüstrilerde dünyada rekabet edebilir bir hale gelecektir." ifadelerini kullandı.

- "Türkiye, henüz dünyanın süper liginde değil"  

Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin çok geliştiğini, ileri doğru gittiğini ama henüz dünyanın süper liginde olmadığını belirterek, "Futbol tabiriyle söylemek gerekirse playoff oynuyoruz. Playofftan bir üst lige çıkmamız lazım. Biz bunun için gayret sarf ederken, birileri de tepemize basarak, ayaklarımızdan çekerek alt lige göndermeye çalışıyorlar. Gezi olayları, 17-25 Aralık, 15 Temmuz, kur ve faiz manipülasyonları budur, Türkiye'nin geriye gitmesi, geldiği lige bir şekilde geri dönmesidir. İnanın ki öyle bir şekilde geri gittiğimizde, IMF'nin kapısına muhtaç hale getirildiğimizde, kendi milli sanayimizi kurma iradesinden vazgeçtiğimizde Türkiye'den iyisi olmayacak. Dolayısıyla Türkiye'yi güçlendirmemiz için birinci alan teknoloji, ekonomi ve sanayide dünya ile rekabet edebilir noktaya gelmektir. Bunun için önümüzde 10 yıla ihtiyaç var. Bu istikrar 10 yıl devam ederse, Türkiye dünyanın 10 büyük ekonomisinden birisi olacak. Türkiye, sanayi ve teknoloji bakımından da dünyanın süper ligine çıkmış olacak." diye konuştu. 

Türkiye'nin dış politikada da güçlü olmak zorunda olduğunun altını çizen Kurtulmuş, dış politikada zayıf olan, etrafındaki ve dünyadaki gelişmelere karşı herhangi bir kanaat ve yöneliş içinde olmayan bir Türk dış politikasının olamayacağını söyledi. 

- "Türkiye bölgesinde oynanan oyunu anlayan tek ülke" 

Türkiye'nin özellikle bölgesinde oynanan oyunu, yönetim ve halk düzeyinde anlamış olan tek ülke olduğunu aktaran Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Halkların bir şekilde kavga ettirildiği bir coğrafyayı istediklerini biliyoruz. Terör örgütleri üzerinden ellerini sıcak sudan soğuk suya sokmadan, bu bölgeyi maalesef yeniden dizayn etmek istiyorlar. Bana dünyanın herhangi bir yerinde DEAŞ'ın nasıl olup da 2-3 ay gibi kısa bir süre içinde örgütlendiğini, 90 bine kadar çıkan bir militan sayısına sahip olduğunu kim anlatabilir. Binlerce insan nasıl oldu da Suriye, Irak'ta bir araya getirildi, ellerine onbinlerce dolarlık ölüm silahları verildi ve Ortadoğu coğrafyasının haritaları değiştirilmeye başlandı. 

Kim PYD ve YPG denilen örgütün bir zamanlar kimlik kartı bile alamayan Kürt kardeşlerimiz üzerinden Suriye'de kurulduğunu ve Suriye'nin kuzeyinde bir terör devletinin oluşması için hele hele şimdilerde siyasal bir örgüt haline dönüştürüldüğünü anlatabilir. Bu oyunu görüyoruz. Bu büyük resmi oynamak isteyenlere müsaade etmeyeceğimizi, her fırsatta dile getiriyoruz. Nasıl Asala'nın miadı dolduysa, PKK'nın da miadı dolmuş. Onu da çöp tenekesine atacaklar da bu sefer başka bir vekil, başka bir taşeron, başka bir maşa oluşturmaya çalışıyorlar. Zaten oluşturdular. O maşayı da siyasal hale getirmek istiyorlar. Biz bunu anlamayacak kadar saf değiliz. Oyunun ne kadar tehlikeli bir oyun olduğunun farkındayız. Biz, bu coğrafyanın ve halkların daha fazla bölünmesinin değil, bütünleşmesinin yanında hareket ediyoruz." 

Numan Kurtulmuş, bölgenin daha fazla bütünleşmesine, Suriye ve Irak'ın toprak bütünlüğünün sağlanmasına Türkiye'nin büyük önem verdiğini, bunu temin etmek için de masada başarılı olmak için de sahada var olmanın zorunlu olduğunu söyledi. 

Ortadoğu'da bu düzeni yeniden oluşturmaya çalışanların esas hedefinin Türkiye olduğunun, PYD ve YPG üzerinden, Türkiye'ye karşı esas niyetin bir şekilde hissettirildiğinin farkında olduklarını anlatan Kurtulmuş, Türkiye'nin, bu bölgenin daha fazla bütünleşmesini sağlayacağını ifade etti. 

Kurtulmuş, Türkiye'de uzun yıllardır devletin ve milletin başka telden çaldığını söyleyerek, bugün ise Türkiye'de siyasi önceliklerinden birinin, devlet ile milleti bütünleştirmek olduğunu belirtti. 

Hayallerinin, dünya sisteminin değişmesi, yeni bir BM sisteminin kurulması, dünyada barışı ve adaleti sağlayan uluslararası bir mekanizma haline gelmesi olduğunu aktaran Kurtulmuş, "Bunu biz görmesek de bizden sonraki nesiller görecektir." dedi. 

Yerel seçimlere değinen Kurtulmuş, "Bu iddiaların devam edebilmesi için 31 Mart 2019 seçimlerinde, bu iddiaların bugünkü sahibi ve temsilcisi olan AK Parti'nin çok güçlü bir şekilde yoluna devam etmesi lazım. Seçim, yerel seçim olsa da Türkiye siyasetinin geleceği bakımından önemli bir seçim olduğunu hepimiz biliyoruz. Seçimler, partiler, isimler gelip geçiyor. Mühim olan, bütün siyasi ve toplumsal çalışmalarımızın merkezinde milletin duasını ve Allah'ın rızasını kazanabilmektir. Bu mücadele içinde mühim olan şahısların ortaya koyduğu çabalardır, hedeflerine koymak için gösterdiği gayretlerdir ama asıl olan hedeflerin canlı şekilde varlığını korumasıdır." diye konuştu. 

Program sonunda Cihannüma Derneği Yürütme Kurulu Üyesi Ahmet Akça ile Cihannüma İstanbul Temsilciliği'nden Zeki İmamoğlu, Numan Kurtulmuş'a günün anısına tablo hediye etti.