Bakan Ergün, Türkiye'de şimdiye kadar nükleer enerjiye geçilmemiş olmasını büyük bir eksiklik olarak değerlendirdi.
Abone olSanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Türkiye'de şimdiye kadar nükleer enerjinin kullanılmamış ve nükleer enerjiye geçilmemiş olmasını ''büyük bir eksiklik'' olarak nitelendirdi.
Bakan Ergün, bir dizi etkinliğe katılmak üzere geldiği Mersin'de, partisinin il teşkilatını ziyaret etti. Ergün, buradaki konuşmasında demokrasinin önemine işaret ederek, bu sayede halkın ve sivil toplum örgütlerinin görüşlerini dile getirme ve yönetimi izleme imkanı yakaladığını söyledi.
Yaklaşan seçimleri ''toplum ve siyasiler için fırsat'' diye yorumlayan Ergün, şöyle devam etti:
''Toplum için fırsat. Çünkü kimin eteğinde ne varsa dökülecek. Kimse içine atmayacak. Eğer yönetimi değiştirmek istiyorsa, değiştirecek. Yönetim olarak bizim için de fırsat. Biz de yeni projelerimizle halkın karşısına çıkacağız ve diyeceğiz ki, 'Şu kadar hizmet yaptık, yeni dönemde isterseniz şunları yapacağız'. Bizim için ayrıca toplumda güven tazeleme imkanı sağlayacak. Yeni bir heyecanla görev yapma imkanı bulacağız. Allah nasip ederse, 12 Haziran seçimleri Türkiye'nin her yerinde AK Parti'nin 3. dönem iktidar seçimi olacak. Bu seçimlerin sonucu herkes tarafından şimdiden kabul edilmiştir. Şimdi 12 Haziran'da ne olur? Hiç bir şey olmaz. Siyasi iktidar bozulur mu? Hayır bozulmaz.''
Gelinen süreçte halen bazı eksikliklerin hissedilebileceğini anlatan Ergün, şöyle konuştu:
''Diyelim ki eğitimde sorunlar var. Zaten vardı. Biz iktidara geldiğimizde eğitimde sorun yoktu da, sorunları biz mi çıkardık? İktidarımız zamanında Türkiye'de sıfır olup da, şimdi bir olan bir tane sorun var mı? Eğer eğitimin 100 sorunu varsa, bizim dönemimizde 50 tanesi halloldu, 50 tane daha var. Şimdi herkes 'Eğitimin 50 tane sorunu var' diyebilir. Yavaş yavaş onlar da çözülüyor. Herkes şunu rahatça söyleyebilir, biz sorunların çözümü noktasında samimi bir partiyiz. Halk, samimiyetle çalışıldığını, sorunun çözümü için emek verildiğini gerçekten görüyor. 'Evet sorun var ama bu iktidar sorunu çözen ve sorunun çözümü noktasında samimi davranan bir parti' diyor. Sağlıkta sorun yok mu? Var. Ama Allah için sağlıkta Türkiye nereden nereye geldi? Herkesin sağlık hizmetine kolayca ulaşabilmesi, ilaç sorunun kalmaması, Türkiye'nin önemli aşamalar kaydettiğinin göstergesidir. Ama hala problem yok mu? Var. Ama kimse AK Parti'nin sorunların çözümü noktasındaki samimiyetini sorgulamıyor. Bu da bizim için büyük bir fırsat. O yüzden biz bu seçimlere en rahat giren partiyiz.''
NÜKLEER SANTRAL
Ergün, konuşmasının ardından bir partilinin Mersin'in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli beldesinde yapılması planlanan Akkuyu Nükleer Santrali ile ilgili tepkilerin olduğunu hatırlatması üzerine, şöyle konuştu:
''Doğru işler, doğru zamanda müzakere edildikçe daha doğru sonuçlar elde edilir. Şimdi Japonya'daki kaza bütün dünyada duygusal iklim meydana getirdi. Toplumlar enerji ihtiyaçlarını muhtelif kaynaklardan karşılayacaklar. Dünyanın birçok ülkesi de enerji ihtiyacını nükleer kaynaklardan karşılıyor. Bugün Fransa'nın enerji ihtiyacının yüzde 80'ininden fazlası nükleer enerjidir. ABD'nin yarıya yakını ihtiyacını nükleerden karşılıyor. Birçok ülkede durum böyle. Bugün zannedersem 40 civarındaki ülkede nükleer santral var. Türkiye'de şimdiye kadar nükleer enerjinin kullanılmamış olması ve nükleer enerjiye geçilmemiş olması büyük bir eksiklik. Ama buna şu veya bu nedenle karşı çıkanlar da var. 'Rüzgar ve güneş enerjisi var' diyenler var. Ama rüzgarın ve güneşin toplam enerji ihtiyacı içerisinde karşılayacağı pay ne olabilir? Tüm bunların hesabını iyi yapmak lazım. Tabii ki rüzgardan da güneşten de enerji elde ediliyor ve edilecektir de. Ama rüzgar, güneş ve su gibi kaynaklar tek başına bizim gibi ülkelerin enerji ihtiyacını karşılamaya yetmez. Bizim enerji güvenliği ve maliyetleri açısından nükleer enerjiyi muhakkak hayata geçirmemiz lazım.''
''Elbette uygun teknoloji, güvenlik şartları, işletme yöntemleri ve lokasyon, hepsi birden ele alındığında bu teknoloji, Türkiye'nin enerji ihtiyacında kullanılacak bir teknolojidir'' diyen Ergün, şunları kaydetti:
''Şimdi Japonya'daki kazanın akabinde konuyu ne kadar bilimsel ve rasyonel bir şekilde tartışırsak tartışalım, insanlar bu duygusal atmosferdeki kararlarını ve düşüncelerini daha farklı bir şekilde ortaya koymaktadır. Çernobil kazası olduğunda, kazanın akabindeki zamanda tartışmalar farklı oldu. Ama Çernobil kazasından sonra bile dünyada 100'e yakın nükleer santral yapıldı. İnsanlar nükleer santralden vazgeçiyor değiller. Japonya'da tsunaminin ardından çıkan problemden sonra Japonlar nükleer santralleri kapattılar mı? Ne oldu yani? Japonya'da nükleer santraller çalışmıyor mu? Öyle bir şey yok. Almanya'da, ABD'de, Fransa'da enerji ihtiyaçları nükleer santralden karşılamıyorlar mı? Sadece ömrü dolmuş ve teknolojisi eskimiş nükleer santrallerle ilgili süre uzatma düşünceleri olanlar, bu düşüncelerinden vazgeçtiler. 'Ömrü dolmuş olanları kapatacağız' dediler. Yoksa hiç kimse nükleer santralinden vazgeçmedi.
Ama şimdi seçim atmosferinde Japonya'daki felaketin üzerine bu konuyu Türkiye'de tartışanlar, duygusal iklimden de yararlanarak konuyu politik bir hale dönüştürmek isteyebilirler. Biz o atmosferin içine girerek tartışmak durumda değiliz. Biz bilimsel, rasyonel, Türkiye'nin ve dünyanın gerçekleri ekseninde konuyu ele alacağız. Birisi bizi o duygusal iklimde tartışmaya çekmeye çalıştığında yapacağımız şey, rasyonel bir sonuç çıkmayacağı için o tartışmanın içine girmemek olmalı. Biz bilimsel platformlarda toplumla bunu müzakere etmeyi benimsiyoruz.''