BIST 9.420
DOLAR 34,57
EURO 36,03
ALTIN 2.999,59
HABER /  SAĞLIK

Nükleer tıp kanser tedavisinde önemini arttırdı!

Türkiye Nükleer Tıp Derneği tarafından Bursa’da düzenlenen 2016 Nükleer Tıp Kış Sempozyumunda, güncel bilimsel çalışmalar ve yenilikler masaya yatırıldı.

Abone ol

Doktorlarsitesi.net yazarı Uzm. Dr. Fatih Batı’nın aktardığına göre, Sempozyum Başkanı Doç. Dr. Murat Fani Bozkurt, nükleer tıbbın son yıllarda büyük değişim ve gelişim gösterdiğini, yeni tanı ve tedavi yöntemlerinin gelişmesi ile da tüm dünyada öne çıkan bir branş haline geldiğini söyledi.

Sempozyumun ana temasının ‘Teranostik Yaklaşımlar ve Nükleer Tıpta Yeni Ufuklar” olduğunu ifade eden Doç. Bozkurt, teranostik yaklaşımın; seçilmiş hastalara son derece özgün radyoaktif işaretli ajanlar verilerek tedavi etkinliği yüksek, yan etkileri ise çok daha az, hedefe yönelik tedavilerin gerçekleştirildiği nükleer tıp uygulamaları olduğunu aktardı.

PROSTAT KANSERİ TEDAVİSİNDE TERANOSTİK YAKLAŞIM AVANTAJI

Teranostik yaklaşım uygulamalarının özellikle prostat kanseri açısından önemli olduğunu dile getiren Bozkurt, “Nükleer tıpta yeni uygulamaya giren özgün radyofarmasötik ajanlar ile tedaviye dirençli prostat kanserinde hedefe yönelik görüntüleme ve tedavilerle başarı şansımız daha da arttı” dedi.

Dr. Bozkurt, nükleer tıpta kullanılan PSMA tanısal görüntülemenin, prostat kanseri olgularında hastalık yaygınlığı ve yeniden evreleme sağladığını, yanı sıra diğer tedavi seçeneklerine yanıt vermeyen hastalarda da internal radyasyon tedavisi imkanı sunduğunu söyledi.

Prostat kanserinde uygulanan bu yöntemin tüm dünyada ümit vaat edan bir uygulama olduğunu vurgulayan Bozkurt, “Bu sayede, daha yüksek radyasyon dozları ile hedefe yönelik tedavi gerçekleştirilirken, normal dokuların alacağı zararlı ışınların minimal düzeyde kalması sağlanmış oluyor” değerlendirmesinde bulundu.

Son bilimsel çalışmalara göre prostat kanserindeki bu tedavi yaklaşımı seçilmiş hastalarda uygulanıyor ve multidisipliner bir çalışma gerektiriyor. Yani ürologlar, üroonkologlar ve medikal onkologlarla hasta seçimine karar verilip yapılan bu tanı tedavi yöntemleri, ülkemizde de dünya ile eş zamanlı olarak başarı ile uygulanabiliyor.

NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERDE UMUT VEREN AJANLAR

Sempozyumun ana başlıklarından biri de son yıllarda görülme sıklığı artan nöroendokrin tümörlerdi. Nükleer tıbbın, nöroendokrin tümörlerin tanısında, seyrinde ve uygun tedavi seçeneklerinin belirlenmesinde önemli rol oynadığını aktaran Bozkurt, yeni kullanılmaya başlanan ve gelecek vaat eden radyofarmasötik ajanlara da dikkat çekti.

Doç. Bozkurt, bu yeni ajanların onkolojinin yanı sıra nöroloji ve kardiyolojide de kullanım imkanı ve önemli avantajlar sunduğunu sözlerine ekledi.