BIST 9.609
DOLAR 34,60
EURO 36,58
ALTIN 2.944,38
HABER /  GÜNCEL

Nükleer santraller doğayı koruyor

Nükleer santraller'in doğaya zararlı olduğu biliniyor. Fakat Türkiye Atom Enerjisi Kurumundan ilginç bir açıklama geldi

Abone ol

Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) Nükleer Güvenlik Dairesi Nükleer Enerji Mühendisi Dr. Sancak Özdemir, nükleer santrallerin balık ve bitki türleri üzerinde hiçbir kötü etkisi bulunmadığını, hatta doğayı koruyup, doğal yaşamı desteklediğini söyledi.

Nükleer tesislerin fay hatları üzeri haricinde deprem riski taşıyan bölgelere bile tesis edilebileceğini belirten Dr. Özdemir, bunun en güzel örneğinin Japonya olduğunu kaydetti. Sinop'ta halkın nükleer santraller ve nükleer enerji konusunda uzmanlarca bilgilendirilmesi çalışmaları kapsamında oluşturulup, değişik cihazların sergilendiği TAEK bürosunda dönüşümlü olarak görev yapan uzmanlardan Dr. Sancak Özdemir, nükleer santrallerin balıkçılık açısından risk oluşturacağı endişelerinin yersiz olduğuna işaret etti. Nükleer santrallerin balık ve bitki türleri üzerinde hiçbir olumsuz etkisi olmadığını vurgulayan Dr. Sancak Özdemir, öncelikle nükleer santrallerin kurulacağı bölgelerin en ince ayrıntısına kadar etüd edildiğini ifade etti.

Nükleer santral kurulacak bölgelerdeki bitki ve hayvan türlerinin ve tesisin çevreye etkilerinin detaylı bir şekilde incelendiğini açıklayan Dr. Özdemir, "Nükleer santraller deniz canlıları da dahil çevreyi etkilemeyecek şekilde yapılmaktadır. Haliyle deniz canlılarına hiçbir olumsuz etkisi yoktur. Bu bağlamda nükleer santral kurulacak Sinop'ta balıkçılık çok rahat bir şekilde yapılabilecek ve bir engelle karşılaşılmayacaktır. Hepimiz biliyoruz ki, nükleer santrallerin çevresi ormanlık alanlardır. Büyük kısmı deniz kenarlarındadır. Nükleer santral etrafında yapılaşmaya izin verilmediğinden tabiatı koruyucu etkisi vardır. Nükleer santral kurulduğunda doğal radyasyon seviyesinde de hiçbir artış olmayacaktır" dedi.

Nükleer santrallerin fay hattı üzerinde olmamak kaydıyla deprem riski olan bölgelere dahi yapılabileceğine değinen Dr. Özdemir, buna örnek olarak Japonya'yı gösterdi. Nükleer santral kurulacak yerin deprem özelliklerinin çok detaylı bir şekilde incelenerek tasarım parametrelerinin belirlendiğini kaydeden Dr. Özdemir, şunları söyledi:

"Bu tasarım parametreleri arasında geçmiş yıllarda olan tüm kayıtlı depremler ve tarihi depremler incelenir. Bu incelemeler sonucunda tasarım parametreleri belirlenerek, nükleer tesisin bölgenin şartlarına göre tasarlanması sağlanır. Dolayısıyla Türkiye'de özellikle 4. ve 5. derece deprem bölgelerinde rahatlıkla, uygun maliyetlerle nükleer santraller kurulabilir. Buna hiçbir engel yoktur. Yüksek riski olan bölgelerde dahi, fay hattı üzerinde olmadığı takdirde nükleer santraller kurulup çalıştırılmaktadır. Buna en iyi örnek Japonya'dır. Mesela, Kore'de çok şiddetli bir deprem olmuş, otoyollar adeta yırtılmış, buna rağmen bölgedeki nükleer tesis faaliyetini durdurmamış ve çalışmaya devam etmişti."