BIST 9.765
DOLAR 35,10
EURO 36,62
ALTIN 2.924,31
HABER /  GÜNCEL

Nuh Tufanı Karadenizde mi koptu?

1 değil, 2 değil, 3 değil... Tam 17 yıldır aynı rüyayı görüyor... Nuh Tufanı Karadeniz'de olmuş!... Gerçek olabilir mi dersiniz?

Abone ol

Ordulu Mehmet Ertaş, son 17 yıldır hemen hemen her hafta gördüğü rüyadan yola çıkarak Kapıkaya Kayalıkları'nda Nuh Tufanı'nın izini araştırıyor.

Gülyalı'ya bağlı, Turnasuyu köyünde ikamet eden Mehmet Ertaş, Nuh Tufanı'nın Karadeniz'de koptuğunu düşünüyor.

Son 5 yıl içinde basına da yansıyan şekli ile bilim adamları tarafından yapılan son araştırmaların tufanın Karadeniz'de koptuğunun açıklandığını aktaran Ertaş, tufanın Ordu'nun Gülyalı ilçesine bağlı Kapıkaya Kayalıkları'nda koptuğuna inanıyor.

Mehmet Ertaş (61), son 17 yıldır sık sık aynı rüyayı görüyor. Ertaş son 7 yıldır da rüyasında gördüğü yerleri arıyor. Kapıkaya Kayalıkları'nda devasa kökleri olan bir ağaç dışında rüyasında gördüğü mağara, merdiven basamağı, bir insanı andıran kaya biçimleri, kaya kabir ve gemi bağlama yeri olarak adlandırdığı kaya içinde insan gücü ile yapılmış yerleri bulan Ertaş, tufanın burada koptuğunu, aynı yerde bir de önemli kişinin kabrinin bulunduğunu aktarıyor.

Denizden 150, 350 ve 450 metre yükseklikteki bu kayalıklarda açılmış yarıklar olduğunu aktaran Ertaş, bunların suların çıkış ya da çekilişi sırasında gemi bağlamak için kullanıldığını iddia ediyor. Kayalıklarda diken ve çalılar içinde kimi zaman sürünerek yaptığı geziler sonucu çok sayıda mağara ve bir de kaya kabir bulduğunu anlatan Ertaş, hem gördüğü rüyaların hem bu bulguların hem de bilimsel araştırmaların tufan için Karadeniz'i adres olarak gösterdiğini dile getirerek, yetkililerin araştırma başlatmasını istiyor.

DİLEKÇE YAZDI, İLGİLENEN OLMADI

Ertaş, son 7 yıldır hemen her sene sürekli dilekçe yazarak yetkili kurumların ilgisini Kapıkaya Kayalıkları'na çekmeye çalışmış. Ertaş, hem rüyalarını hem de bulduğu bulguları anlatmış, ancak kapsamlı bir çalışma yapılmasını sağlayamamış. Ertaş, sayıları 15-20'yi geçmeyen dünyanın para babalarının dünyayı bir felakete doğru götürdüğünü düşünen hassas bir yapıya sahip. O, 20 sene sonra gelecek nesle iyi bir miras bırakılmadığına inanıyor. Buzulların erimesi ile bilim adamlarının dünyanın su seviyesinin 7 metre yükseleceğini ifade ettiğini aktaran Ertaş, bu durumda denizdeki dalgaların rüyasındaki gibi dev boyutlara varacağının ifade edildiğini aktarıyor.

Ertaş, 17 yıldır tekrarlanan rüyasını "Ben hep aynı rüyayı görüyorum. Aslında rüya da değil gerçek gibi bir şey. Bende bıraktığı his itibariyle böyle. Ben bunu insanlara pek anlatma taraftarı değilim farkı anlayan, alaya alan olabiliyor. Ben ise o rüyalarda korkunç boyutlara varan dalgaları görüyorum. Öyle ki yıkılmaz çıkılmaz sanılan dağın bir yüzüne vurdu mu taşıp dağın diğer yüzünde ne varsa silip süpürüp yıkan dalgalar. O an için sal yapmaya çalışıyorum. Birkaç dalga salı elimden alıp götürüyor. Müthiş bir korku ve dehşet yaşıyorum, kelimeler ile anlatılması mümkün olmayan. En büyük rahatlığı birkaç denemeden sonra yaptığım salın üstüne çıkınca yaşıyorum. Salın dışında öyle bir yaşam var ki, cehennem ondan daya iyidir diye aklıma geliyor." diye anlatıyor.

Ertaş'ın inceleme yapılsın çağrısına kayalıkların çevresinde oturan civar mahalle sakinleri de destek veriyor. Büyüklerinden bu kayalıklarda gemi bağlanma yerlerinin olduğuna dair hatıralar dinlediklerini aktaran Hasan Elitaş, "Burada bir araştırma yapılsın istiyoruz. Bir bakılsın ne var ne yok, devletin burası ile ilgilenmesini istiyoruz. Belki bir büyük gerçeğin dibindeyiz, ama haberimiz yok. Belki burada başka bir gerçek var ama gene haberimiz yok." şeklinde konuşuyor.

Kayalıkların tabi güzelliği bulunduğuna, Karadeniz'in 450 metreden nefis bir manzara eşliğinde izlenebildiğine dikkat çeken Cengiz Keskin de, "Burada yaşamdan izler var ama bu ne zamana ait. Bu mutlaka bir araştırma yapılıp ortaya konulmalı. Tek başına burarda rastladığımız bulgular bile bize bunun yapılması gereken bir çalışma olduğuna inandırıyor. Mehmet Ertaş'ın gördüğü rüyalar da ilginç. Biz bilim dünyasında böyle rüyalar biliyoruz, biz dikiş iğnesinin ucundaki deliğinin bir rüya ile bulunduğunu biliyoruz. Kapsamlı bir araştırma ile gerçeklerin ortaya dökülmesi için yetkililerin ve üniversitelerin alakasını bekliyoruz." isteğinde bulunuyor.