Nuh dedi o cevabı vermedi

Hasan Cemal, alttan girdi üstten çıktı, ama Demirel'den o cevabı alamadı.

Hasan Cemal telefonda Demirel'le çok ilginç bir "türban" polemiği yaşadı. Bu görüşmeyi köşesine taşıyan Cemal, sağdan soldan, üsten alttan hep aynı soruyu sordu Demirel'e... Ama siyasetin kurdu olan da o sorunun cevabını bir türlü vermiyor...  İşte o diyalog;

-Hasan Cemal : Üniversitelerde türban yasağı kalksın mı?"
-Demirel : "Kalksın mı, kalkmasın mı değil bugün mesele. Lazım mı, değil mi? Bugünkü ortam böyle bir yasağın kalkmasını ne kadar kabule hazır?.. Esas mesele budur."

Hasan Cemal: "Peki, ilke olarak kalksın mı?"
Demirel : "Lazım mı, gerekiyor mu, buna bakılmalı. Doğru da olabilir, eğri de... Ama bugün için lazım mı? Bence bu sorunun cevabı daha önemli."

Hasan Cemal : "Bu yasağın kaldırılmasına ilke olarak taraftar mısınız?"
Demirel : "Bazen problemlerle bir süre yaşamak gerekir. Bir süre çözümsüz kalırlar. Türban yasağının kalkması doğru mu, eğri mi yerine, bugün kalkması lazım mı, değil mi sorusunu düşünmekte yarar var. Türkiye'nin o kadar çok meselesi var ki çözüm bekleyen... Yalnız türban için anayasa değişikliğine gidilir mi? Bak şimdi üniversite rektörleri de ayaklanıyor."

Hasan Cemal : "Yüreğinizin sesini dinlediğiniz vakit, o ses size ne diyor? Böyle bir yasak olur mu diye ses veriyor mu?"
Demirel : "Ankara'ya gel de, sana yüreğimin derinliğini o zaman açayım! Ben yüreğimin sesini dinliyorum. Ancak meselenin dibine bakmak lazım. Kanser çıbanı mı, yoksa alelade bir sivilceden mi ibaret?.. Kanser çıbanıysa, aspirinle tedavi edemezsin."

Hasan Cemal : "Sayın Demirel, türban yasağıyla ilgili olarak yüreğiniz derinliğinde ne yatıyor? Böyle bir yasağı içinize sindirebiliyor musunuz?"
Demirel : "Doğru mu eğri mi konusunda şimdi bir şey söylemenin yararlı olacağını sanmıyorum. Yasağın lehinde aleyhinde konuşmak için zamanlama önemlidir."