Nüfus kargaşası...
Başbakan "Türkiye’de 80 milyon sigortalı varmış"
diyor. 70 milyonluk bir ülkede böyle bir durum içler acısı, bu da
ancak Türkiye’de olur.
En genç nüfusa sahip ülkeyiz. Bu ülkede 38 milyon seçmen var ama 12
milyonu sandık başına gitmiyor.. Yani seçmenin dörtte biri.
Bu kadar seçmenin sandık başına gitmemesi mümkün değil. Sebebi ise
bunu en az 5 milyonu hayali ve mükerrer. Adam hem köyünde seçmen
hem de oturduğu, yaşadığı kentte.
Anadolu’da birçok ilçe ve belde nüfusunun iki katı
seçmene sahip. Büyük kentler ise bir facia.
İstanbul’un hala nüfusunun ne kadar olduğunu bilen
yöneticiler var mı?
Doğrusu bende bilmiyorum.
İstanbul’da birçok ilçenin nüfusu ile seçmen
sayısı neredeyse eşdeğer. Deveye boynun neden eğri demişler, nerem
düzgün ki demiş.
Eğer bu ülkede her şeyi yeniden yapılandıramazsak örneğin; nüfus
sayımını çağdaş bir anlayışla yaptıramazsak ne kadar işsizimizin,
yoksulumuzun, özürlümüzün, çiftçimizin, sokak çocuğumuzun olduğunu
da varsayım ve tahmini rakamlarla telaffuz ederiz.
İstanbul’u yönetenlere sorduğunuzda göreceksiniz
her yönetici size farklı bir rakam verecektir.
İstanbul’da en az on belediye başkanı nüfusum bir
milyondur derse bununda doğru olduğunu varsayarsak
İstanbul 32 ilçe ve 64 beldeden oluştuğuna göre
nüfusun ne kadar olduğunu siz düşünün.Çünkü hala kenti yönetenlerin
elinde İstanbul’la ilgili herhangi bir veri
yok.
Umarım Başbakan ‘’70 milyonluk ülkede 80 milyon sigortalı
var’’ tespitinden sonra yeniden yapılanmada geç kalmadan
harekete geçer.
Aksi takdirde Avrupa Birliği müzakerelerinde hangi
verileri kullanacaksınız?
Doğrusu ben ve benim gibi düşünenler bunun cevabını şiddetle merak
ediyor. Yoksa halen 2 bin nüfuslu belde de 3 bin seçmenle yaşamaya
mahkum kalan bir ülke olarak tarihe yazılırız.
Başbakan ‘’her doğan çocuk sigortalı olacak’’
diyor. Başbakan geç kaldı. On milyon fazlamız bile var. 70
milyonluk ülkede 80 milyon sigortalı olduğuna göre zahmet
etmesinler doğacak olan 10 milyon çocuk şimdiden sigortalı olmuş
bile.