BIST 9.395
DOLAR 34,50
EURO 36,64
ALTIN 2.898,00
HABER /  DÜNYA

Norveçte Müslüman ayrımcılığı

Türk göçmen Gülay Tetik 15 aydır çalıştığı çocuk yuvasından Lutheran Hıristiyan olmadığı gerekçesiyle kanundışı bir şekilde işten çıkarıldı. Olay geniş yankı uyandırdı.

Abone ol

Avrupa’da Müslümanlara yönelik ayrımcılık ve din ırkçılığına bir örnek Norveç’te yaşandı. Türk göçmen Gülay Tetik 15 aydır çalıştığı çocuk yuvasındaki görevini dini gerekçe gösterilerek işine son verildi.

8 yıl önce Türkiye’den göçen Tetik, Bergen Indermisjon çocuk yuvası hakkında konuşmaktan kaçınıyor. Onun savunmasını ise daha önce beraber çalıştığı Norveçli Mona Blanco üstlenmiş. Tetik, yasalara aykırı şekilde, işine son verildiği gün yuvadan ayrılmak zorunda bırakılmasını Blanco, “utanç verici ve korkunç” olarak niteliyor.

Tetik’in dini gerekçelerle işten kovulmasının kanıtları ise kendisine verilen Tavsiye Mektubu’nda ortaya çıktı. Müdür Ase Johannessen mektubunda, Tetik’in sakin ve harika karakteriyle görevindeki başarısını överken, yuvanın sahibinin çalışanların Lutherian Hıristiyan olması zorunluluğu yüzünden son verildiğini bildirdi.

Tavsiye mektubuna göre, Tetik Bergen yuvada Ağustos ayından beri kadrolu olarak görev yapıyor. Ocak’tan Aralık’a kadar halk sosyal servisinden ödemesi yapıldı. Ocak’tan itibaren yüzde 40 geçici yüzde 60’da yedek olarak görev yaptı.

“Bu nasıl komşunu sev?”

Tetik, yuvayla asla yazılı bir anlaşma yapmadığını teslim ediyor. Norveç kanunlarına göre, kurumlar Tetik gibi zamanın yüzde 40’ını geçici kadro olarak geçirenlere yazılı sözleşme yapma zorunluluğu bulunuyor.

Tetik’in yuvadaki sorumlulukları, çocuklara göz kulak olarak onlarla oynamak, yiyecek hazırlamak ve altlarını temizlemek gibi görevler içeriyordu. Tetik, inancının Hıristiyan toplantılarına katılmayı engellemediğini hatta Noel’den önce kiliseye gittiğini söylüyor.

Türk göçmene, yaz tatilinden sonra Ağustos’un 4’ünde yeniden başlayacağı bildirildiği halde Mayıs ayında işine son verildi. Tetik’e kanunların zorunlu kıldığı ihbar da verilmedi. Tetik ve Blanco, iş görüşmelerinde asla Norveç kilisesine bağlı olmak şartının kendilerini bildirilmediğinin altını çizdiler. Blanco’nun bu konudaki sözleri çok anlamlı: “Eğer bu Hıristiyanlıksa ve bu ‘komşunu sev’se, Norveç Kilisesi’nden ayrılmayı düşünebilirim”.