Nobel Barış Ödülü'ne bu sene Avrupa Birliği'nin layık görülmesi hem liderler, hem de uzmanlarca büyük hayretle karşılandı.
Abone olNobel Barış Ödülü’nün Avrupa Birliği’ne verilmesi beş üyeli Nobel panelinin oy birliğiyle aldığı bir karardı ama, yine de büyük bir sürpriz oldu.
Karar, sadece Arap Baharı’nın blog yazarlarının ya da Rus insan hakları gruplarının kazanma ihtimali olduğunu düşünenleri değil, Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso’yu bile çok şaşırttı.
Barroso gazetecilere, "bu sabah uyandığında bugünün bu kadar iyi geçmesini ummamış olduğunu" söyledi ve “burada verilen mesaj Avrupa Birliği’nin çok değerli olduğudur” dedi.
Avrupa Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, bu ödülle, bloğun “barışın tarihteki en büyük arabulucu” olarak takdir edilmesinden gurur duyduğunu ifade etti.
Ancak ödülün AB’nin devam eden Euro bölgesi kriziyle baş etme yöntemlerinden dolayı verilmediği de açık.
Bölünmüş ve kırılgan
Nobel komitesi, geçtiğimiz 60 sene boyunca kıtayı birleştirmekteki rolü nedeniyle Birliğin ödüle layık görüldüğünü belirtti.
AB’nın uzun erimli faaliyetlerine odaklanan komite, iki Dünya Savaşı’nı takip eden dönemdeki arabuluculuğa değindi ve eski Doğu Bloğu ülkelerinin de Birliğe alınmasından söz etti.
Komite AB’nin Balkanlar’da istikrarı sağlamasını da unutmadı.
Ama Brüksel’de ve diğer merkezlerde, söz konusu savaşların başlamasını önleyecek diplomasi süreçlerinin başarısızlığa uğramış olmasına ise hiç değinilmedi.
Özellikle Avrupa Komisyonu’nu anti-demokratik, bürokratik, hatta yozlaşmış bir kurum olarak görenler açısından, ödülün Birliğe verilmesi, duyulan hayretten daha büyük tepkilere neden olacaktır.
Garip zamanlama
Bu arada ödülün, kendi egemenliğini sürdürmek adına AB’ye katılmayı kesinlikle reddetmiş Norveç tarafından verildiği de unutulmamalı.
Oslo’dan yapılan açıklamada, Birliğin mücadele ettiği mevcut ekonomik krizin, belli başlı sorunları temsil ettiğine de atıfta bulunuldu.
Daha birkaç gün önce, Yunanistan’a resmi ziyarette bulunan Almanya Başbakanı Merkel, Nazi selamlarıyla karşılanmıştı.
Euro Bölgesi krizi, Birliği, on yıllardır ilk kez bu denli bölünmüş ve kırılgan bir hale getirdi.
Avrupa Birliği’nin başarıları malum. Nobel Komitesi de bunları öne çıkardı.
Ama bunu yapmak için de hayli tuhaf bir zaman seçti.