Nisa bebek durumu nasıl öldü mü? Baba ortada yok tek suçlu anne mi işin diğer yönü
Nisa Mihriban bebek yaşam mücadelesini sürdürüyor. Hastaneden henüz beyin ölümünün gerçekleşmediğini dair haber geldi. Türkiye'nin konuştuğu Nisa bebekle ilgili olayın bir başka yüzü de ortaya çıktı.
Annesi sokağa terkedip gitti, verildiği çocuk yuvasında süt kusmuğunda boğuldu... Nisa Mihriban bebeğin dramı Türkiye'nin gündeminde. Hastaneden henüz beyin ölümünün gerçekleştiğine dair bir haber gelmedi. Ancak Nisa bebeğin yaşama ihtimali çok düşük deniliyor. Nisa bebeğin annesi tutuklanıp cezaevini gönderildi. Bebeği istemeyen baba ise hiç ortalıkta yok. Hürriyet yazarı Fulya Soybaş "Nisa Bebek olayında tek suçlu anne mi?" yazısında olayın diğer yüzüne dikkat çekti. İşte Fulya Soybaş'ın yazdıkları:
Henüz 3 aylık bebeğini, Nisa Mihriban’ı sokağa bırakan, ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçlaması ile tutuklanan 20 yaşındaki Ebru Sepetçioğlu’nun hikâyesini tüm Türkiye biliyor. Nisa bebeğin bakımevinde aniden rahatsızlanması ve yoğun bakıma alınması ile çoğumuz bu genç kadını ‘katil’, ‘cani’, ‘acımasız’ ilan ettik. Gelin bir de madalyonun öteki yüzüne bakalım! Sonuçta bu bebek gökten inmedi. Bir babası, genç kadının bir de ailesi var, öyle değil mi? Ayrıca Sepetçioğlu, sığınma evinde kalmasına ‘6 aydan fazla izin verilmediği için’ sokakta kaldığını da söyledi. Tüm bu şartlarda Nisa bebeğin durumundan tek suçlu anne mi? Bir sorum daha var: Nisa bebek, ne oldu da aniden rahatsızlandı?
Asıl suçlu bebeği sokakta bırakmaya iten sistem
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı gönüllü sosyal çalışmacısı Gülsun Kanat, ilk sorumu ‘Bebeğin durumundan elbette tek suçlu anne değildir. Çaresiz bırakılmış bir kadını suçlamak her zaman en kolayıdır’ diyerek yanıtlıyor ve genç kadının bebek sahibi olduğu partneri, genç kadının ailesi kadar ona sahip çıkamayan mekanizmaların da suçlu olduğunu söylüyor. Diyor ki: “Ortada henüz 17’sinde, çocuk yaşta, dini nikâhla evlendirilen, kocasından şiddet gören ve eve dönmek istediği için ailesi tarafından dışlanan bir kadın var. (Ebru Sepetçioğlu eve dönüyor ama bu sefer de ailesi tarafından bir başkası ile zorla evlendirilmeye çalışılıyor. O sırada görüştüğü erkekten hamile kalıyor, korkudan ailesine de söyleyemiyor.)
Ebru ve onun gibi daha birçok genç kadına devlet ile doğum kontrol yöntemleri ve kürtaj hakkında yeterince bilgi verilmiyor, kadınlar bu konularda donanımsız. Ayrıca ücretsiz kürtaj ve doğum kontrol yöntemlerine ulaşmak çok zor! Bu konular hâlâ yasak, günah, ayıp sayılıyor.”