Nijerya'da 118 kişinin öldüğü bombalı saldırının ardından iki köye düzenlenen silahlı saldırıda da en az 27 kişi öldü. Saldırılardan Boko Haram sorumlu tutulurken hükümete de sivilleri korumakta yetersiz olduğu eleştirisi yöneltiliyor.
Abone olNijerya'nın kuzey doğusunda iki köye düzenlenen ve en az 27 kişinin öldüğü saldırıdan radikal İslamcı militan grup Boko Haram örgütü sorumlu tutuluyor.
Görgü tanıkları ve polis yüzlerce kız öğrencinin kaçırıldığı Chibok bölgesine yakın Şava köyündeki silahlı saldırıda 10, Alagarno köyündeki saldırıda da 17 kişinin öldüğünü belirtti.
Salı günü Jos kenti merkezine düzenlenen çifte bombalı saldırıda da 118 kişi ölmüş, saldırıdan yine Boko Haram sorumlu tutulmuştu, fakat örgüt saldırıları üstlenmedi.
Nijerya'da 200'den fazla kız öğrencinin kaçırılması uluslararası camiada tepki çekmiş, ABD dahil çok sayıda yabancı ülke Nijerya ordusuna destek için askeri danışmanları ülkeye göndermişti.
ABD Başkanı Barack Obama, Çarşamba günü yaptığı açıklamada kayıp kızların bulunması çalışmalarına katılmak üzere Çad'a 80 askeri personel konuşlandırdıklarını duyurdu.
Obama Kongre'ye sunduğu mektupta, "Bu personeller istihbarat, gözetim operasyonlarına katılıp Nijerya'nın kuzeyinde ve çevresinde keşif uçuşları yapacak" dedi.
Bölgeden bildiren muhabirler, askeri personelin uçuş yapmadığı ülkenin kuzeydoğusundaki bölgelerde militanların özgürce hareket ettiğini söylüyor.
Şava köyündeki saldırı Pazartesi, Alagarno'daki saldırı ise Salı günü meydana geldi, fakat her iki saldırı da Çarşamba günü duyuruldu.
Şava'daki görgü tanıkları silahlı saldırganların motosikletli olduğunu ifade ediyor. Alagarno'daki köylüler de saldırı gecesi bölgeye Boko Haram militanlarının geldiğinden ve bölge halkını çalılara kaçmaya zorladıklarından şüphelendiklerini söylüyor.
Militanların birkaç saat sonra da köyden aldıkları gıda ve araçlarla bölgeden ayrıldıkları belirtiliyor. BBC'ye konuşan bir bölge sakini her yerin meşalelerle ateşe verildiğini söyledi.
Batı'dan tepki
Nijerya'nın Jos kentinde Salı günü yarım saat aralıkla düzenlenen çifte bombalı saldırıda da 118 kişi ölmüş, 50'ye yakın kişi de yaralanmıştı.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Jen Psaki, Boko Haram'ın sorumlu tutulduğu saldırılar için "vicdansız terörist eylemler" ifadesini kullandı.
İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague de "korkakça, insanlık dışı bir suç" dedi.
Nijerya Devlet Başkanı Goodluck Jonathan'ın da "zalimce ve şeytani" dediği saldırılar sonrası bölgede güvenlik önlemleri artırıldı. Çad, Nijer, Kamerun ve Nijerya'ya bağlı birliklerinden oluşan çokuluslu askeri birlikler Çad Gölü çevresine konuşlandırıldı.
Nijerya hükümeti aşırı İslamcı gruplarla mücadele için yeterli çabayı göstermemekle suçlanıyor. Hükümete yönelik eleştiriler 200'den fazla kız öğrencinin kaçırılmasıyla arttı.
Aybaşında Nijerya senatosu Adamava, Borno ve Yobe vilayetlerinde olağanüstü hal süresini oybirliğiyle uzattı.
BBC'nin Nijerya'nın başkenti Abuja'dan bildiren muhabiri Will Ross, ülkedeki saldırıların şiddetinin ve sıklığının artmasının endişe verici olduğunu belirtiyor ve ordunun, hükümetin takviye gönderme sözü vermesine rağmen ülkenin kuzeydoğusunda sivilleri korumakta yetersiz kaldığını söylüyor.
Will Ross, Boko Haram'ın daha önceki açıklamalarında Şeriat kanunlarının hüküm süreceği bir devlet kurma isteğini dile getirdiğini fakat son saldırılarda ayrım gözetilmeden hem Hristiyanların hem de Müslüman öldüğünü kaydediyor.
BBC muhabiri Nijerya ordusunun saldırılara karşı mücadele edecek yeterli donanıma da sahip olmadığını ekliyor.