Nihat Kahveci'den Aykut Kocaman'a Demba Ba tepkisi: Yüzüne bakmadı ama...
Başakşehir deplasmanında yenik duruma düşen sarı-lacivertliler rakibi 2-1 mağlup ederek son 4 haftada üçüncü galibiyetini elde etti. İşte Başakşehir-Fenerbahçe karşılaşmasının ardından spor yazarlarının görüşleri...
Fenerbahçe, lider Beşiktaş'ın puan kaybettiği haftada eline geçen fırsatı iyi değerlendirdi. Başakşehir deplasmanında yenik duruma düşen sarı-lacivertliler rakibi 2-1 mağlup ederek son 4 haftada üçüncü galibiyetini elde etti.
Deniz Çoban: Burada direkt serbest vuruşa kayarak geliyor, rakibine müdahalesi yok. Tehlikeli oynamaktan endirekt kararı verilebilir. Ayağı yüksekte geliyor. Eğer bir oyuncu bu tehditten dolayı, sakatlanma korkusunda vazgeçerse yine endirekt faul kararı verilir. Pelkas ayağını neden savunmuyor, bence ayağını sakatlanırım diye düşünerek saklıyor. Bu nedenle endirekt serbest vuruş verilseydi doğru olurdu. Burada VAR devreye girmez. Cüneyt Çakır, 'ben gördüm dediyse' bir şey yapamaz. Tamamen hakem kararı. Mahmut'un faulü sonrasında görüntü kırmızı kart gibi gözükse de bir yoğunluk ve sarı kart yeterli. İrfan Can ile Ömer Ali arasında ceza sahasında yaşanan pozisyonda penaltı değil. Mahmut ile Valencia arasında geçen bir pozisyon. Fenerbahçeli oyuncu vermek istemiyor. Burada Mahmut itmemiş olsaydı rakibi sarı kart görecekti, oyunu geç başlattığı için. Mahmut burada rakibini itiyor ve ikinci kez sarı kart görüyor, karar doğru. Serdar Aziz'in yerde iken Guiliano'nun kafasına vurduğu pozisyonda bence art niyet yok. Serdar Aziz topa hamle yapıyor, rakibi düşüyor ve kasıtlı bir hamle yok. Hakem kasıtlı olduğunu düşünmüş olsa kırmızı kart kararı verirdi. Deniz Çoban, Harun Tekin geç kalıyor ve pozisyon net bir penaltı. Belki parmağını ucuna sürtüyor olsa da topun yönü değişmiyor. Penaltının kullanışı hakkında da sorun yok, nizami.
Şansal Büyüka: Szalai beraberlik golünü attı, kenara koştu, elinde kırık olan kaleci Altay’ın formasını kaptı, golü O’na armağan etti. Uzaktan bir İrfan Can göründü. Gelen ikinci bir oyuncu yok. Fenerbahçe’nin takım ruhu, dayanışması buysa, buralara kadar gene iyi geldi. Son dakika penaltısını bile atamayan, halen işin dramatik boyutunu anlamayan Başakşehir için işin şakası yok. Geçen yıl şampiyon olup tarih yazdılar, bu sezon küme düşüp tersten yeni bir tarih yazabilirler. Fenerbahçe’nin bu kadar etkisiz futboluna gerçekten şaşkınım: Ama bu sezon “kötü futbol, iyi sonuç”u alışkanlık haline getirdiler. Bu anlayışla ve bir maç fazlasıyla lider Beşiktaş‘la aradaki puan farkını ikiye indirdiler. Sanki “yürü ya kulum” durumu var.
Uğur Meleke: F.Bahçe muhtemelen sezon sonuna kadar bu anlayışla oynayacak. Top ayaklarındayken fark yaratacaklar. Top ayaklarında olmadığında sıkıntı yaşayacaklar. O da bu bol merkez orta sahalı oyunun doğal sonucu. Bence F.Bahçe’nin doğru oyunu bu. Ancak bazı rötuşlar lazım... Korner dönüşlerine çalışmaları gerek. Ayrıca akan oyunda gol seçeneklerini artırmak için bence Pelkas’ı kaleye daha fazla yaklaştırmak lazım. Mesela Mert’i sol çizgiye, Pelkas’ı merkeze kaydırmak bir opsiyon olabilir... Geçen hafta son bölümde dizilişinden taviz vermiş, Sinan-Valencia’yı iki kanada atarak Erol Bulut dönemi düzenine dönmüştü. Bu kez o hataya düşmedi. Ancak o garip skoru koruma içgüdüsü hayaleti yine döndü sahaya. Psikolojide “negatif transfer” dedikleri şey...