Merak edilen sorulara büyük bir içtenlikle cevap veren ünlü ilahiyatçı Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, sizlerden gelen soruları Sabah gazetesindeki köşesinde cevaplamaya devam ediyor.
Abone olProf. Dr. Nihat Hatipoğlu, en çok merak edilen soruların başında gelen o soruya cevap verdi...
ÖLÜYE YASİN OKUNUR MU?
Bu sorunun fıkhi boyutunu tartışmayacağım; bu başlığın altında bir vatandaşın bu soruyu bir din adamına, ilahiyatçıya sormasını anlarım. Vatandaş bu soruyu merak edebilir. Benzeri soruları da sorabilir. Belki çoğumuzun; bu da sorulur mu, diyeceği türden sorular da sorulabilir. Vatandaş merak etmiştir, tatmin olmak istiyordur ve neticede ihtiyacı olanı soracaktır. Elbette kimse bu soruya sınır veya yasak koyamaz cevabına da aynı şekilde yasak koyamaz. Buraya kadar kimsenin itirazı olmasa gerek.
Ama doğrusu birkaç ilahiyatçının saatlerce "Ölüye Kuran okunur mu; Yasin okunur mu" sorusuna cevap aramasını ve bunu TV'de dillendirmesini anlamakta zorlanıyorum. Bu Fatih'in İstanbul'un önüne geldiğinde Hıristiyanların meleklerin cinsiyetini tartışmasına benzemiyor mu?
İslam âlemi sıkıntı içinde. Yeni dini gruplar çıkıyor. Hiçbir aklın, vicdanın kabul etmeyeceği terör faaliyetleri ortaya saçılıyor. Bazıları bu feci manzarayı İslam'a mal etmek için büyük bir çaba içinde. Hz. Peygamber'i (s.a.v.) dışlayan bir deist din anlayışı -Kuran-ı Kerim'i dahi sorgulayan- kapkara bir bulut gibi şerlerini üstümüze akıtmak üzere.
Ölüye Yasin okunur mu? Kuran-ı Kerim ölüye inmemiş? Dirilere inmiş. İyi de, Kuran-ı Kerim dirilere inmemiş diyen yok ki! Neticede Yasin Yüce Rabbin vahyidir. Kişi ölüsüne dilerse kendi diliyle dua eder, dilerse yüce kitaptan bazı ayetleri tefekkür ve ibret niyetiyle okuyup onunla dua eder. Buna engel olan ne! Saatlerce bunu konuşup Müslümanların devasa problemlerini görmemek, sıkıntıya teşhis koymak yerine tarihi sorgulamak, büyük imamlara hakaret etmek, hadis ulemasını küçümseyecek iğreti cümlelerle yeni yaralar açmak neyin nesi? Yasin'i mezarlardan kaldırın. Neyi çözeceksiniz?