Nick Name'e sakın güvenmeyin

Genç kız, internetten biriyle görüşmeye başlar; karşı tarafın profildeki resmine aldanıp 'işte tam tipim' der. Erkek de bu arada güven sağlamak için elinden geleni yapar. Sonrası malum... Aradan bir hayli zaman geçmiş; kız, sonu gelmeyecek evlilik hayallerine kapılmıştır çoktan. Hatta profildeki resmin görüştüğü kişiye ait olmadığını öğrendiğinde bile güveni sarsılmaz. Erkek içinse artık işe koyulmanın tam zamanıdır. Bir akşam kıza, "2 bin liraya ihtiyacım var; bana yardımcı ol. Maaş alınca hemen bankadan göndereyim." der. Kız, ertesi gün verilen hesaba parayı yatırır. Fakat ne bir daha çocukla görüşebilmiştir ne de bir hafta sonra para gelmiştir.

Zaman'dan Sevim Şentürk'ün haberine göre T.Y.'nin başından geçen bu olay, gazete sayfalarında gördüğümüz haberlerden sadece biri. Son yıllarda, bilişim suçlarının oranında büyük bir artış var. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden aldığımız bilgilere göre 2004'te Emniyet'e ulaşan vaka sayısı 31 iken bu rakam 2009'da 2 bin 871'e çıkmış. Fakat, ne bu rakamlardan ne de artık hemen hemen herkesin başına gelebilecek internet yollu dolandırıcılık, sahtecilik, hacker'lık, hakaret gibi suçlardan korkmanıza gerek yok. Çünkü 2007'de kurulan Bilişim Suçları Şube Müdürlüğü, alınan şikâyet üzerine suçlunun ensesine yapışıyor.

Ancak vatandaş olarak şikayet edebilmek için, "Bilişim suçu nedir, neler bilişim suçlarına girer, mağduriyet durumunda nasıl bir yol izlemeliyiz?" gibi soruların cevabını bilmek gerekiyor. Bilişim Suçları Şube Müdürü Turan Odabaş'a bu soruları cevabını ve polisin suçlulara nasıl ulaştığını sorduk.

Her şeyi bilişim suçu sanma fakat kayıtsız da kalma!

Bilişim suçu, bilişim sistemlerine karşı işlenen suçlar olarak kabul ediliyor ve internetten işlenen her suç bilişim kategorisinde değerlendirilmiyor. Turan Odabaş'ın söylediğine göre Bilişim Suçları Şube Müdürlüğü, başka birine ait bir bilişim sisteminden izinsiz veri çalınması, veri kopyalanması, sistemin geçersiz kılınması gibi suçlara bakıyor. Hacker'lık, başkalarına ait kullanıcı adı, şifre, parola gibi kişiye özel bilgileri ele geçirip kullanmak da bu suç ağının kapsamında yer alıyor. Yine sahte profil, internet yollu taciz, rahatsızlık, dolandırıcılık gibi suçlarda da Asayiş ve Bilişim Suçları Müdürlüğü işbirliği içinde hareket ediyor.

Turan Odabaş, bir ihbarı nasıl sonuçlandırdıklarını ise kısaca anlatıyor. Bilişim alanında kendini yetiştirmiş amir ve memurlar, olayla ilgili bilgi ve bulguları bir araya getiriyor. Elektronik postanın nereden gönderildiği, web sitesinin nereden yayın yaptığı, banka hesabından nasıl havale yapıldığı araştırılıyor. IP numaralarının kimler tarafından kullanıldığı bulunuyor. Gerektiğinde şüphelilerin bilgisayarlarında olayı aydınlatmak için arama ve inceleme yapılıyor. Kimlik ve adres bilgilerine ulaşıldıktan sonra operasyon başlıyor.

Bilişim suçunun cezası ne?

Suçlunun yakalandıktan sonra alacağı ceza ise Türk Ceza Kanunu'nun bilişim suçlarına ayrılmış 10. bölümüne göre belirleniyor. Buna göre başka birinin MSN, Facebook veya elektronik posta hesabına şifresini çalarak ya da kırarak girmenin 1 yıla kadar, internet sitesini hack'leyerek çalışmaz hale getirmenin 1 yıldan 5 yıla kadar, sahteciliğin ve bu yolla yapılan suçların ise 4 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası var.

Bilişim suçu mağdurları nasıl bir yol izlemeli?

Mağdurun, ilk yapması gereken Cumhuriyet Savcılığı'na durumu bildirmek. Bunun yanında anında 155 Polis İmdat hattına ihbarda bulunabilirsiniz. Yine 155@iem.gov.tr adlı e-mail adresine mesaj gönderilebilir. Her il, bölgedeki Bilişim Suçları ve Sistemleri Şube Müdürlüğü'nün telefonunu arayarak bizzat şikâyet edebilir. İnternet üzerinden karşılaşılan, internetten intihara yönlendirme, çocukların cinsel istismarı, uyuşturucu madde kullanılmasını kolaylaştırma, müstehcenlik, hakaret, taciz, Atatürk aleyhine işlenen katolog suçlar için ise doğrudan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığına ihbar yapmak gerekiyor.