Netice
Memurlar 'grev hakkı' istiyor.
Ama verilmiyor.
Bunlar devlete hizmet etmekte olan insanlar.
Bir hak talebinde bulunuyorlar.
Ama yıllardır görülmüyorlar, oyalanıyorlar, öteleniyorlar,
itiliyorlar, yok sayılıyorlar...
Seslerini duyurmak için; "bir günlük iş bırakma
eylemi' yapacaklar.
Ama Başbakan, tepkili, memurlarına. Diyor ki,
"Yasal olmayan
bir iş yapamazsınız!."
Ve ekliyor:
"Yapılacak iş de yasal bir iş değildir!.."
Habur'da terörist bayrağı açmak,
davul-zurna-halay yasal.
Çünkü, mobil mahkeme kurup hukuka uygun hale
getirdik.
Ama 'grev yapma hakkı istiyorum" demek,
yasal değil.
İzmir'de aynı bez parçasını, parti konvoyunda dalgalandırmak
yasal.
Çünkü, dokunulmazlık hukuku ile korumaktayız.
Ama devlete hizmet edenlerin,
"devletin verdiği ile geçinemiyorum" demesi
yasal değil.
Kongre salonlarında terörist başının posterini açmak,
'AB'ye uyum olsun' diye; milyon dolarlar harcayıp
ek binalar yaparak, mahkum arkadaş transferi yapmak yasal.
Ama "Ben de AB ülkelerindeki gibi grev yapabilme gücüne
kavuşmak istiyorum" diyen memurun, sesini devletine
duyurma girişimi yasal değil.
"Kelle" demek,
Meclis kapısında Türk Bayrağına el koymak,
"Ananı da al git" demek,
"Sayın" demek,
yasal,
Ama "Ben hakkımı istiyorum" diyebilmek hakkını
elde etmek için; pasif eylem yapmak bile yasal değil.
Yasal karar olmadan dinleme yapmak,
Yargı kararı olmadan insanları suçlu ilan etmek,
Muhalif olanlara 'darbeci damgası'
vurmak,
sorgularda ölümler yaratmak,
Anayasa Mahkemesi tarafından 'laikliğin odağı'
olarak ilan edilmek bile yasal
Ama çoluk çocuğunun nafakası için bile olsa;
hak arama mücadelesi
yasal değil.
Başbakan memurlara sesleniyor,
"Tabii ki, yasal olmayan bir iş yapanlar neticesine de
katlanırlar..."
Yok!
Pek öyle olmuyor!
Neticesine katlananlar,
memur,
emekli,
sade vatandaş.
Devleti yıkma teşebbüsünde bulunduğu için fezlekesi olanlar
bile
yıllardır hiç bir neticeye katlanmadılar.