Netenyahu neye göre katliam emri verdi
Siyonizm’in kaynağını teşkil eden muharref Tevrat’ta (değiştirilmiş kitap) vahşet denilecek talimatlar var.
İsrail, 7 Ekim’den bu yana Gazze’de savaş değil soykırım yapıyor. Baş aktör Binyamin Netenyahu kalleşçe Müslüman kanı akıtıyor. Filistinli kadınlar çocuklar savunmasızca katlediliyor.
34 gündür aralıksız devam eden savaşta 10 binin üzerinde insan şehit oldu. Gözünü kan ve kin bürümüş terör devleti, batılı devletlerin ve ABD’nin desteğini arkasına alarak, katliamlarını sürdürüyor.
İsrail’in sergilediği vahşet, sadece Müslümanlardan değil, Hristiyanlardan insan olan her kesimden tepki çekiyor. İsrail utanıp sıkılmadan katliamlarına kendi elleriyle yazdıkları kitaplar üzerinden kutsiyet atfediyor.
Gazze’deki katliamın başındaki isim İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail askerlerine yazdığı mektupta;
“Bu savaş ışığın oğulları ile karanlığın oğulları arasında bir savaştır”.
“Onların her şeylerini tamamen yok et ve onları esirgeme ve erkekten kadına, çocuktan emzikte olana, öküzden koyuna, deveden eşeğe kadar hepsini öldür”. ifadeleriyle, “katliam” emrini verdi.
Siyonizm’in kaynağını teşkil eden muharref Tevrat’ta (değiştirilmiş kitap) vahşet denilecek talimatlar var.
“Et yiyin ve kan için, yiğitlerin etini yiyeceksiniz ve dünya beylerinin kanını içeceksiniz. Sarhoş oluncaya kadar kan içeceksiniz”.
“Yavruları da gözler önüne yere çalınacak, evleri çapul edilecek ve karıları kirletilecek” .
Bu ifadeler kan içmeyi ve kadınlara tecavüz etmeyi emrediyor. Kabul edilmesi söz konusu olmayan uydurma ve ahlaktan yoksun ifadelerdir.
Tahrif edilmiş Tevrat’ta en çok tavsiye edilen Müslümanları topluca ve canlı canlı yakmak. Bu soykırım biçimi, değişik bölümlerde şu şekilde tarif ediliyor:
“Onları ateş yakacak, alevlerin elinden canlarını kurtaramayacaklar”.
“Senin gazap zamanında onları yanan fırın gibi edeceksin”.
Bu sebeple hiç çekinmeden, dünyanın gözleri önünde fosfor bombalarıyla Filistinlileri yakıyorlar. Kollektif şekilde katliam yapıyorlar.
Filistinli 1 milyondan fazla insan, yapılan katliamlardan dolayı ellerinde beyaz bayraklarla güneye gitmiş durumda.
Savaşın başladığı günden bu yana Ukrayna halkı için üretilen argümanlar Filistin halkı için söz konusu olmadı, olamadı. Prensiplere, değerlere, evrensel ve ahlaki normlar üzerinden bir politika ortaya konulmadı.
Fazlasıyla politize edilmiş ve inanç kimliği üzerinden, din üzerinden yürütülen bir politika var.
İsrail’in kayıtsız şartsız her koşulda destekleyenler, ortaya çıkan dehşet görüntüleri karşısın da “bu kadarını beklemiyorduk” demekle yetindiler.
Görülen o ki stratejik bir akılla hareket söz konusu değil.
İsrail tarafından kadınlar, çocuklar ve hamile kadınlara uygulanan soykırım Filistin halkının soyunu, ırkını yok etme politikasıdır. İsrail sadece savaşmıyor, Gazze de hafızayı siliyor. Geçmişi yok ediyor.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze’de İsrail’in yaptığı katliamın durdurulması için Türkiye’nin yaptığı çalışmalarla ilgili, ”Batı, İsrail’in yanında durarak kendi moral değerlerinin bir dipsiz kuyuya dönüşmesini sağlıyor. Oysa bu moral değerlere ihtiyaç var”. “Ortada metafizikle hareket eden bir yapı, bir devlet var “ ifadelerini kullandı.