İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, Mavi Marmara krizi nedeniyle özür dilenmesine karşı olduğunu söylerken Başbakan Binyamin Netanyahu, Ankara’ya daha uzlaşmacı mesaj yolladı. Netanyahu, “İlişkilerimizi onarmak istiyoruz” dedi.
Abone olMavi Marmara krizinin ardından “Özür dilenmesine karşıyım” diyen İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman’ın aksine Başbakan Binyamin Netanyahu, 2 ülke arasındaki krizin çözümü için yol arıyor. Netenyahu, “İlişkilerimizi yeniden onarmak istiyoruz” dedi.
Bir grup Türk gazeteci ile Başbakanlık binasında biraraya gelen Netanyahu, şu mesajları verdi: “Türkiye ve İsrail istikrarsız bir bölgede istikrarlı olan 2 önemli ülkedir. Türklerin ve Yahudilerin uzun bir tarihe dayanan ilişkileri vardır. Türkiye ve İsrail normal ilişkilere dönmek için yol arıyorlar. Bu her 2 ülke ve aynı zamanda bölge için çok önemli. İlişkilerimizi yeniden onarmak istiyoruz. Charles Dickens, hikâyelerinde uzun uzun betimlemeler yapar. Ben kısaca şunu söylemek istiyorum. Ben çıkar birliğine inanıyorum. İsrail ve Türkiye ilişkileri onarmak için ellerinden gelenin en iyisini yapabilirler, fırsatları araştırmalılar.
İLGİNÇ TESADÜF
(Mavi Marmara krizinin ardından İsrail’in Yunanistan ve Kıbrıs Rum Yönetimi ile ilişkileriyle ilgili) Bizim uzun yıllardır Yunanistan’la sadece diplomatik, Kıbrıs’la da konsolosluk düzeyinde ilişkimiz vardı. Yunanistan’la ilişkilerimizin gelişmesi ilginç bir tesadüfe dayanır. Şubat 2010’da Moskova’ya gittim. Akşam eşimle bir restorandaydık. Yanımıza biri gelerek, ‘Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu gelip yanınıza oturmak istiyor’ dedi. ‘Tabii otursun’ dedim. Ekonomik problemler üzerine konuşmaya başladık. Sonunda ikimiz de ‘İlişkilerimizin düzeyi çok saçma’ diyerek ilişkilerimizi geliştirmeye karar verdik. 2 yakın komşunun ilişkisi gayet doğal. Bu görüşme Mavi Marmara krizinden 4 ay önceydi. Daha sonra da karşılıklı ziyaretler gerçekleştirdik.”
ESAD'IN KİMYASAL SİLAHLARINA NE OLACAK
Üst düzey bir İsrailli yetkili Suriye’deki kimyasal silahlar konusunda endişeli olduklarını söyledi: “Bizim en büyük endişemiz Esad rejimin sona ermesi değil, rejim çökerse bu silahların Hizbullah veya El Kaide’nin eline geçme olasılığıdır. Türkiye ve İsrail’in ABD ile yakın ilişkileri var. İki ülke de Amerikalılarla önemli bilgileri paylaşıyor.”