BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Neşter davasında dolarlı adalet!

Hafta sonu tatili olmasına rağmen mahkumlar kefalet bedeli olan 100'er bin doları yatırıp tahliye oldular.

Abone ol

Neşter sanıkları hafta sonu olmasına rağmen kişi başı 100'er bin dolar kefaleti yatırıp cezaevinden çıktılar. Cuma geceyarısından sonra alınan bu karar, haftasonu tatiline rağmen, sanıkların 100'er bin doları dün öğle saatlerine kadar ödeyip tahliye olmalarını sağladı. Neşter sanıkları, Ankara 2 No'lu DGM'de 16 saat süren rekor duruşmanın geceyarısı 02.00'de bitmesi ve mahkemenin 100 bin dolar gibi yüksek bir kefalet belirlemesine rağmen, parayı ödeyip tahliye oldu. Uzun süredir Türkiye gündemini meşgul eden ‘Neşter Operasyonu’nun ilk duruşması önceki gün başladı. Sabah saat 10.00'da başlayan duruşma, geceyarısı 02.00'de bitti. Mahkeme, sanıkların 100 bin dolar kefalet ödemeleri halinde tutukluluk hallerinin sona erdirilebileceği yönünde karar verdi. Tatil günleri dışında Maliye Veznesi'ne yatırılan kefaletler, Neşter duruşmasının geceyarısı 02.00'de sona ermesi ve tatil gününe denk gelmesi nedeniyle ‘adliye emanet memurluğu’na ödendi. Duruşmadan sonra adliye emanetine giden sanık yakınları ve avukatlar, sanık başına 100'er bin dolar ödeyerek, sanıkların iki gün daha tutuklu kalmasını engelledi. Bu arada, sanık yakınlarının ve avukatların, kefalet ile tahliye kararına yönelik hazırlıklı oldukları, adam başı 100 bin dolar kefaletin haftasonu olmasına rağmen dün öğle saatlerine kadar temin edilip ödenmesiyle anlaşıldı. 800 BİN DOLARA ÖZGÜRLÜK Ankara 2 No'lu DGM ilk duruşmada, tutuklu sanıklar işadamları İbrahim Erdoğan, Kemer Country'nin sahibi Mehmet Nazif Edin, Cezmi Mutlu, İsmail Uğur, Mert Aygen ve Fahri Örküp ile KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın da doktoru olan kardiyolog Prof. Dr. Derviş Oral ve doktor Mehmet Metin'in 100'er bin dolar kefaletle tahliyelerine karar verdi. Sanıklardan SSK eski Genel Müdür Yardımcısı Ertan Rifat Telhan ise ‘suçunun niteliği ve tutuklu kaldığı süre’ dikkate alınarak, kefaletsiz tahliye oldu. DGM, kararla birlikte tahliye edilen sanıklara yurtdışına çıkış yasağı koydu. Sanık yakınları 800 bin dolarlık rekor kefaletle tahliye kararını alkışlayarak, sevinç gösterisi yaptılar. Mahkeme, duruşmaya katılan 28'i tutuksuz yargılanan 37 sanığın tamamının ifadesini aldı. Sanıklar, savunmalarında, çıkar amaçlı suç örgütüne üye oldukları, rüşvet alıp verdikleri, tıbbi malzeme satışından kaçındıkları ve ihaleye fesat karıştırdıkları yönündeki suçlamaları tümüyle reddettiler. İddianamede, 59 kişi hakkında, 1 yıl ile 64.5 yıl arasında değişen ağır hapisleri talep ediliyor. Sanık avukatları bunun ‘özel bir uygulama olmadığını’, hafta sonuna gelen tüm kelafetle tahliyelerde yapıldığını savundu. Sanık avukatları, ‘‘Aksi halde, DGM'nin tahliye kararı vermesine rağmen müvekkillerimiz haksız şekilde cezaevinde tutulurlardı. Haksız tutuklama yaşanırdı. Müvekkillerimizin maddi durumu iyi. Kefalet ücretini rahatlıkla ödeyebildiler’’ dedi. Okuyan 25 Temmuz'da tanıklık yapacak Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı Yaşar Okuyan'ın da aralarında bulunduğu 23 kişi ise 25 Temmuz'da yapılacak ikinci duruşmada tanık olarak dinlenecek. DGM, eski SSK Genel Müdürü Cahit Pekyardım ve Ferhan Özmen'in bir sonraki duruşmaya celplerine karar verdi. İkinci duruşmada, suç duyurusunda bulunup soruşturmayı açtıran Okuyan'ın çok önemli açıklamalar yapacağı belirtiliyor. Hatalar zinciri benim omuzlarıma yükleniyor SSK eski Genel Müdür Yardımcısı Ertan Rifat Telhan savunmasında dönemin Bakanı Yaşar Okuyan'ı suçladı. Telhan, genel müdür yardımcılığına 2001 yılının Haziran ayında atandığını ve 18 ay görevde kaldığını söyledi. Stent fiyatlarının düşmesinde kendi payının olduğunu ifade eden Telhan, ‘‘1990'lardan beri gelen hatalar silsilesi omuzlarıma yüklenmek isteniyor’’ diye konuştu. Eski vekil ‘ucuza satmamış’ Duruşmada, SSK Genel Müdür Yardımcısı Aziz Demirhan Atasoy, suçlamaları reddetti ve devletin menfaati için çalıştığını söyledi. Atasoy, ‘‘eski milletvekili Yaşar Albayrak, ‘Ortopedi malzemelerini yüzde 30 indirimle satmam bir şeyler yapın' dedi. Ben de kendisine bunun mümkün olmadığını ilettim. Albayrak, 2000 yılında benimle 15 kez görüştü. Daha sonra dönemin bakanı beni aradı ve ‘Albayrak'ı gönderiyorum. Bir sorunu varmış, dinleyin' dedi’’ diye konuştu.