2002’den 2010’a kadar enflasyon yüzde 80, halkın ödediği sabit ve dolaylı vergiler yüzde 195 arttı.
Abone olTürkiye’nin yaşadığı büyük kriz 2001’den sonra son 8 yılda enflasyon yüzde 80 artarken, ağırlıklı olarak orta direğin ödediği vergilerde yüzde 500’e varan artışlar oldu.
Başta motorlu taşıtlar vergisi ve otomobilalırken ödenen ÖTV olmak üzere alkollü içkiler, sigara, beyaz eşyadan devletin aldığı vergi miktarı yüzde 400 ile 500 oranında yükseldi. Hatta beyaz eşyadan (dayanıklı tüketim malları) devletin aldığı ÖTV yüzde 804 arttı. Ücretlilerin ödediği ve devletin her ay peşin peşin kestiği gelir vergisi, ağırlıklı olarak otomobil sahiplerinin ödediği motorlu taşıtlar vergisi (MTV) olmak üzere mülkiyet üzerinden alınan vergiler, katma değer vergisi (KDV) özel tüketimve iletişim vergileri (ÖTV, ÖİV) harçlar, yol köprü gelirleri ve para cezalarının toplamda artışı yüzde 195’i buldu.
Oysa aynı dönemde Türkiye’nin milli geliri 350 milyar liradan 953 milyara çıkarak yüzde 172 arttı. Enflasyon ise yüzde 80’lik artış gösterdi. Büyüme ve enflasyonun payı çıktığında halkın sırtındaki vergi yükü net yüzde 20 artış kaydetti.
HALKIN PAYI YÜZDE 5 ARTTI
Ağırlıklı olarak çalışanların ödediği bir çoğu da sabit olan vergiler ağır ağır artırılınca 8 yılda bu vergilerin toplam bütçe gelirleri içindeki payı da artmış oldu. Öyle ki genel bütçe gelirlerinin 77.3 milyar lira olduğu 2002 yılında vatandaşların oturduğu yerden ödediği bu vergilerin bütçe gelirleri içindeki payı yüzde 55’ken bu oran bu yıl yüzde 60’a çıktı. 2009 sonunda 208 milyarlık bütçe gelirlerinin yüzde 60’ı olan 129 milyarı vatandaş otomobil, benzin, sigara, alkol, özel iletişim vergileri harçlar ve para cezaları olarak ödedi.
ZENGİNE GÜCÜ YETMEDİ
Aynı dönemde devletin gelirini beyan eden kuyumcudan, manifaturacıdan, doktordan, avukattan beyan yoluyla aldığı vergi yüzde 111 arttı. Büyüme ve enflasyon oranları çıkarıldığında ise aslında yüzde 30 zalmış oldu.
ÖZELLEŞTİRMENİN YÜKÜ DE VATANDAŞIN SIRTINA
2002’den sonra geçen 8 yılda kamu kurumlarının özelleştirilmesi nedeniyle KİT ve kamu bankalarının bütçeye katkısı 5.5 milyar liradan 4 milyara indi. Diğer bir ifade ile yüzde 27 düştü. Devlet düşen KİT gelirleri ve işadamından alamadığı vergiyi sabit ve dolaylı vergilerle vatandaşın sırtından çıkarmış oldu. Bütçede geliri düşen bir başka kalem de yüzde 65 ile yardım ve bağışlarda oldu.
EMLAK VERGİSİ 4 KAT ARTTI
Vatandaşın cebini yakan bir başka vergi belediyelerin topladığı emlak vergileri oldu. Belediyeler topladığı için ne kadar olduğu bilinmeyen emlak vergileri bu yıl birçok ilde 3-4 kat arttı. Böylece hem merkezi bütçe hem belediye harcamalarında vatandaşların ödediği sabit vergiler ve KDV, ÖTV gibi vergilerin payının 7 kat arttığı hesaplanıyor. (Habertürk)