BIST 9.916
DOLAR 35,02
EURO 36,69
ALTIN 2.969,99

Nereden nereye! Bir dönemin yıldızıydı şimdi sefalet içinde

Nereden nereye! Bir dönemin yıldızıydı şimdi sefalet içinde

Bir döneme damga vuran isimlerden İstanbul Radyosu sanatçılarından bestekar Mustafa Canan, ablasıyla birlikte yaşadığı iki göz odalı gecekonduda sanat dünyasının vefasızlığından dert yandı.

Nereden nereye! Bir dönemin yıldızıydı şimdi sefalet içinde

Türk Halk Müziği'nde bir dönem adından sıkça söz edilen, Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği'ne (MESAM) kayıtlı 100'ün üzerinde eserinin bir bölümü bazı ünlü ses sanatçıları tarafından seslendirilen eski TRT İstanbul Radyosu sanatçılarından bestekar Mustafa Canan (77), Yalova'da yaşadığı köy evinde sanat dünyasının ilgisizliğinden yakındı.

Nereden nereye! Bir dönemin yıldızıydı şimdi sefalet içinde

Yalova'nın Çınarcık ilçesine bağlı Koru beldesindeki evinde 14 yıldır ablasıyla yaşayan Mustafa Canan, senede 10 eserin telif hakkı için sadece 25 lira civarında para alıyor. Ablasının emekli maaşı ve bağlama kursu vererek elde ettiği gelirle yaşamını sürdüren, maddi anlamda bir sıkıntı yaşamayan Canan, sanat dünyasının kendisini unutmasına üzülüyor.

Nereden nereye! Bir dönemin yıldızıydı şimdi sefalet içinde

Diyarbakır'da doğduğunu ancak babasının memuriyeti dolayısıyla Şanlıurfa'da büyüdüğünü belirten Canan, bu iki kentte dönemin ünlü seslerini dinleyerek, kendisini geliştirdiğini söyledi. Canan, genç yaşında Adana'ya yerleştiğini ifade ederek, burada Adana Musiki Cemiyeti'ne giderek nota öğrendiğini aktardı.

Nereden nereye! Bir dönemin yıldızıydı şimdi sefalet içinde

Askerlik dönüşünde, 1961 yılında Adana Radyosu'nun açıldığını, o dönemlerde "Çukurova'dan Sesler" grubunu kurduğunu anlatan Canan, şöyle devam etti: "Adana'da 100 yakın öğrenci yetiştirdim. Halk Ozanları Cemiyeti açtım, orada da 25 sanatçı yetiştirdi?m. Müslüm Gürses, 15-16 yaşlarında Adana'ya geldi. Bir müteahhit arkadaşım getirdi onu. O dönemde bir süre ders verdim kendisine. Adana'daki sanatçılar beni taklit ediyordu çünkü sahnelere hep ben çıkardım. Bir tek klasik müzik okuyan Necati Ateş vardı. Orada bir ekol oldum, uzun havalarla ün salmıştım. Sonra İstanbul'da bir plak çıkarttık."