Nejat İşler ‘At Kadehi Elinden!’
‘At kadehi elinden’ dedim çünkü dün sosyal medya, böylesi vahim bir duruma alkış tutan, laf çakan, Nejat üstünden aforizma ustalığına soyunan, eller havaya takımıyla çalkalanıyordu. Onların ortak duruşuydu bu cümle...
‘At kadehi elinden’ dedim çünkü dün sosyal medya, böylesi vahim bir duruma alkış tutan, laf çakan, Nejat üstünden aforizma ustalığına soyunan, eller havaya takımıyla çalkalanıyordu. Onların ortak duruşuydu bu cümle.
Nejat alkolikti ve birçok şeyi hak etmişti(!)
Biz milletçe bu kirli ve acımasız zihniyetlere alışkındık…
Hatırlarsınız Hıncal Uluç; Defne Joy’un ölümünden iki gün sonra kaleme aldığı yazısında Joy’a yönelik; “su testisi suyolunda kırılır” diyerek, Joy’un ölümünden önce yaşadığı hayat tarzını ölümüne rağmen acımasızca eleştirmişti. Üstüne vazifeydi(!)
“Genç bir kadının, bir annenin ölümünü, marjinal yaşam tarzına bağlayarak küçümsemek, ayıplamak, sorgulamak, yargılamak da neyin nesi?” derken, Uluç’un sözlerine halkın çoğunluğunun prim verdiğini gördüğümde “asıl korkunç tablo bu” demiştim.
Ve o gün yaşadığım şaşkınlığım dün Nejat İşler’in yoğun bakıma alınmasıyla katbekat arttı.
Bu toplum ve ortak zihniyeti beni ve birçok kişiyi şaşırttıkça şaşırtıyor. Asla hız kesmiyor.
Sosyal medyada ; “Adam zaten alkolikti, ölüme koşuyordu, ateistti, dinsizdi, imansızdı, bencildi…” bunları okurken dahi insanlığından utanmayan beri gelsin…
Şurada anlaşalım; bazıları tırnaklarını derilerine geçire geçire, acıta acıta, ağlaya ağlaya yaşarlar. Zannederler ki; dünyanın bütün yükü onların omuzlarında. Sokakta aç ve soğukta kalan kediler, köpekler, savaşlar, haksızlıklar, açlıktan ölen çocuklar, suçsuz mahkumlar, yolsuzluklar, hırsızlıklar, sevgisizlikler… Herkesin acısını yüreklerinde, belki de tüm hücrelerinde hissederler.
İşte bu hassasiyet ağır gelebilir bünyelere. Nejat tam onlardan…
Eller havaya yaşayanlardan, Nejat’ın durumunu anlamalarını beklemek beyhudedir.
Yaşamak için görmemek / yaşamak için bakmamak / yaşamak için unutmak / yaşamak için gamsız olmak / yaşamak için öldürmek gerekir. Bilmez misiniz?
Kabul ediyorum twitter acımasız bir mecra…
Farklı olmak adına sırtlan kesilenler dağ gibi…
Ama mesela şunu yapmayalım ve komik olmayalım; göz önünde olan bir kişi hayatını kaybettiğinde veya yoğun bakım haberleri geldiğinde; “Efenim, savaşta ölenlere neden üzülmüyorsunuz, dünyada milyonlarca açlıktan ölen çocuklara neden acımıyorsunuz… Yok Filistin, yok Suriye…’’ ne absürt bir edebiyat bu! Üzülmediğimizi nereden biliyorsunuz?
Size mi soracağız kime üzülüp kime üzülmeyeceğimizi!
Size mi soracağız neye üzülüp neye üzülmeyeceğimizi!
Bu zihniyette olanlar, bu gibi durumlarda mümkünse geri çekilsinler, sükunetlerini muhafaza etsinler, fikir beyan etmesinler ve ahkam kesmesinler.
İnanın çok daha orijinal görünürsünüz gözümüze.
Kimse içki içtiği için veyahut alkolik olduğu için ölümü hak etmez, acımasız duygularınızın esiri olmayın.
Hayatı umursamaz yaşama tarzı belki de, sadece bir duruştur. Ki; umursamaz tavırların arkasında en hassas, en kırılgan insanlar olabileceğini es geçmeyelim.
Ateist olduğunu savunuyorsunuz; “Ölümü hak etti” diyebiliyorsunuz… Vicdanınız gerçekten rahat mı?
Üstelik adam, ölümü seçmiş değil, ötenazi istemiş hiç değil…
Yakın çevresi, sağlık sorunlarından dolayı Bodrum’a yerleştiğini, aylardır hastanede kesintisiz tedavi olduğunu belirtiyorlar… ‘çaba’ diyorum, ‘tedavi’ diyorum, ‘hastane’ diyorum…
Üstelik ‘hayatı umursamıyor olmak’ ne zamandan beri, ‘ölmek istemek’ oldu?
Toplumda ciddi bir algı oluşmuş, nasıl olmuş bu bilmiyorum ama umarım Nejat uykusundan uyandığında, buna kafa yoracaktır…
“Yahu adam ölmek istiyor” diyor, “Adam öyle alkolik ki antiseptiğe dönüşmüş” diyor, “Kefen hazırlansın, tanıdık manifaturacı var mı” diyor, “Kafayı çeke çeke ciğersiz” kaldı diyor… Kesmiyor devam ediyor; global penceresinden gaz veriyor, savaşlar, açlar… Vallahi ‘yuh’ diyorum başka bir şey demiyorum.
İnsanlık, merhamet, masumiyet, hoşgörü, empati, sağduyu... Unuttuk mu bunları?
Şuna inanıyorum ki Nejat; uyurken kendisi hakkında tüm yazılanları uyandığında okuyacak, iyi niyetleri ve kötü niyetleri…
Hayat mücadelesi verirken, kendisi için yapılan aforizma yarışını görecek. Belki de hayatı daha iyi anlayacak. Belki de daha ciddiye alacak.
Soruyorum size; filmlerini, dizilerini hiç izlemediğim halde, hayata karşı duruşunu sevdiğim bu adam; alkol içip, başkalarına zarar mı vermiş, tecavüz/tacize mi yeltenmiş, trafik canavarı mı olmuş? Bildiğimiz kadarıyla hayır…
Farklı yaşamı, farklı çizgisi, farklı imajı ve kocaman yüreği olan bu adama ateş püskürenler, hasta yatağında; “Ateist adama dua edilir mi yahu!” diyenler, Allah sizi ıslah etsin diyorum. Bu cehalet size ömür boyu yeter…
Nejat İşler’e, bu güzel adama acil şifalar diliyorum…
O hasta yatağından kalkacak ve haksızlıklarla savaşmaya devam edecek.
'Hadi Nejat abisi Berkin’i de uyandır, beraber gelin…'