Nedim Şener, önceki gün kaleme aldığı “Al sana KHK’lı mağdur, “FETÖ mahrem imamı gariban öğretmen” yazısıyla ilgili CHP Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun "algı operasyonu yapıyor" eleştirilerine arşivleri açarak yanıt verdi.
Abone olHürriyet gazetesi yazarı Nedim Şener, “Al sana KHK’lı mağdur, “FETÖ mahrem imamı gariban öğretmen” yazısı ses getirdi.
KHK ile memurluktan atılanlarla ilgili Kılıçdaroğlu'nun "görevlerine iade edilecekler" açıklamasına tepki gösteren Şener, gerçek mağdur sayısının 15 bin olduğunu yazmıştı.
Şener'in yazısına tepki gösteren CHP'li Bekaroğlu, Twitter sayfasından “Nedim Şener utanmadan yalan söylüyor, algı operasyonu yapıyor. Gazeteci değil, sanki ideolojik savaş elemanı! Sayın Kılıçdaroğlu, hiçbir zaman suç işleyen/suçu mahkeme kararı ile sabit olan KHK’lılar için ‘Hepsini işine iade edeceğim’ demedi.” ifadelerine yer verdi.
CHP'nin atılması için imza verdi
Bekaroğlu'nun suçlamalarına "Utanmaza bak!" başlıklı yazısında yanıt veren Şener, Bekaroğlu için "Hele hele 2007 yılında CHP’nin Sosyalist Enternasyonal’den çıkarılması için imza vermiş birisinin, o partinin önünden bile geçmemesi lazım ama bunun için önce utanma duygusu olacak." diye yazdı.
Şener daha sonra FETÖ kumpasları döneminde Bekaroğlu'nun tartışılan açıklamalarını köşesine taşıdı:
FETÖ kumpaslarının şakşakçısı
'FETÖ’nün Ergenekon kumpasının şakşakçısı Bekaroğlu, tam da o ateşli günlerde 3 Eylül 2008’de Akit gazetesine verdiği demeçte, hekimliğini de konuşturuyor, “Ergenekon operasyonunu çok önemsiyorum. Bir ruh hekimi olarak Ergenekoncuların rasyonel insanlar olduğunu düşünmüyorum.” diyordu. FETÖ’nün tetikçileri 15 Temmuz sonrası tutuklandığında da ise onlara, “Ali Bulaç, Şahin Alpay, Mehmet Altan ve Ahmet Turan Alkan gibi bu ülkenin vicdanı olmuş insanların darbecilikten içeri atılması rezalettir” diye mesajla destek oluyordu.
Bunun üzerine, Ergenekon davasında tutuklanan CHP’li Vekil Tuncay Özkan, Bekaroğlu’na, “Ama bizler Ergenekoncu deliler olduğumuz için normal! O vicdanını seveyim senin hoca” diye cevap verdiğinde ise utanmadan sessizliğe bürünüyordu.
Utanmazlıktan da öte
Kadınlar için ayrılan cinsiyet kotasından CHP Parti Meclisi’ne girip, milletvekilliğine kadar çıkmak, bunu da “Delege beni seçerdi ama Genel Başkan böyle uygun gördü” diyerek pişkinlik yapan birinin utanmaktan söz etmesi gerçekten gülünç.
Atatürk’e “kefere” dedi mi demedi mi tartışması ise utanmazlığı aştı... 1993 yılında Gelecek Bahar adlı bir dergide “Su Üzerinde Yürümek” adlı bir yazısında; “Bir zamanlar şanlı ecdat vardı; dört kıtada at koşturan, sonra Ayasofya, Yunanistan’ı tel’in mitingleri ve büyük doğu. Bir de kefere Kemal” diyordu.
CHP’ye geçmesiyle birlikte yazı gündeme gelince, “O sözler bana aittir ama kastedilen Atatürk değildir” dedi. Gelecek dergisi sayfaları internette duruyor, ne deyip demediği, kimi kastettiği okuyunca anlaşılıyor.
“CHP FETÖ’ye teslim oldu” diyen Yılmaz Ateş gibilerin ihraç edildiği, “CHP’de çete var” diyen 40 yıllık CHP’lilerin yollarını ayırdığı CHP, Bekaroğlugiller tarafından yönetiliyorsa utanması gereken başkalarıdır."
Kılıçdaroğlu yüzde 40'ı itirafçı olan TSK'dan ihraç edilen 24 bin FETÖ'cü iade edecek mi?
PEKİ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, KHK’lıların göreve iadesiyle ilgili ne dedi?
Çorum’da yaptığı ilk konuşmasındaki açıklaması şöyleydi: “...Sözüm söz, bütün bu adaletsizlikleri düzelteceğim. O Kanun Hükmünde Kararnameler ile görevden alınan, işine son verilen, ekmeği elinden alınan herkesi göreve iade edeceğim. Yeter ki teröre bulaşmasın.”
Kılıçdaroğlu, “Hepsini iade edeceğim” sözüne gelen tepkiler üzerine bu açıklaması hakkında bir hafta sonra Nevşehir’de şöyle bir başka açıklama yaptı: “Hiçbir şeyi yoksa ben söz verdim, dosyasında hiçbir şey yoksa, eğer hakkında hiçbir soruşturma yoksa, hepsini görevlerine iade edeceğim. Bir kararname ile hepsini... Bakın, devlet kinle yönetilmez, devlet öfkeyle yönetilmez. Suçu yoksa iade edeceğim...”
KHK gerçeği: Gerçek mağdur 15 bin
Şimdi KHK’lılar hakkındaki gerçekleri yazayım; 15 Temmuz sonrası KHK ile ihraç edilen 49 bin kişi mahkeme kararlarıyla mahkûm oldu. 42 bin kişi hakkında da soruşturma yürütülüyor.
Kılıçdaroğlu’nun ikinci açıklamasını dikkate alırsak “Hükümlü olan ve hakkında soruşturma bulunan” bu kişiler iade edilmeyecek.
Halen 10 bin dolayında dosya hakkında OHAL Komisyonu’nun incelemesi devam ederken, 15 bine yakını hakkında ise hak ihlali yani görevi iade kararı çıktı. OHAL Komisyonu’nun her bir başvuru sahibi hakkında, 20 ayrı kurum nezdinde 106 kritere göre yapılan incelemeye göre şu ana kadar haksız yere mağdur olanlar 15 bini buluyor. Başvurusu reddedilen 102 bin kişi için mahkeme yolu da halen açık.
Eğer Kılıçdaroğlu’nun, “Hiçbir şeyi yoksa ben söz verdim, dosyasında hiçbir şey yoksa, eğer hakkında hiçbir soruşturma yoksa, hepsini görevlerine iade edeceğim” şeklindeki ikinci açıklaması geçerliyse ancak OHAL Komisyonu’nun hak ihlali verdiği 15 bin kişi kastediyor demektir. Bunun için de bir çalışmaya gerek yok, zaten komisyon gerekli kararları almış demektir. Yapılacak şey bu kişilerin hakkını savunmaktır.