BIST 9.550
DOLAR 34,53
EURO 36,18
ALTIN 3.000,21
HABER /  POLİTİKA

Neden karşı karşıya gelmiyorlar?

Deniz Baykal ve Başbakan Erdoğan neden görüşmüyorlar? İşte Baykal'ın yanıtı...

Abone ol

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''Kanaltürk'' Televizyonu'nda ''Söz Meclisi'' programında soruları yanıtladı. Baykal, PETKİM ihalesiyle ilgili olarak ''İhaleyi alan firmanın doğru dürüst kimliği dahi netleşmiş değil. Gider ayak da seçimden 15 gün önce bunun yapılması çok kaygı verici bir olay. Bu, işlerin iyi götürülmediğini gösteriyor. Tabii Türkiye'de yargı işleyecektir. Türkiye'deki özelleştirme bir fiyaskodur." dedi.

''NİYE BİRBİRİMİZE SÖYLEYEMİYORUZ?''

Baykal, Başbakan Erdoğan ile niye karşı karşıya gelemediklerine ilişkin bir
soru üzerine, şunları söyledi:

''Geçen seçimde bir araya gelmemize rağmen, bu seçimde Tayyip Bey ile bir
araya gelemiyoruz. Niye? Tayyip Bey benim aleyhimde atıp, tutuyor, ben onun gıyabında bir şey söylüyorum, niye birbirimize söyleyemiyoruz? Bu benim şahsi talebim değildir. Bu demokrasinin gereğidir. Bu 70 milyonun aydınlanma hakkının gereğidir.Yani bu olmadan seçim yapmak demokrasinin bir gereğinden kaçmak demektir.

Beni asıl üzen, Türkiye'de medya böyle bir tavır tarzına nasıl sessiz kalır?Yani bunun yaptırımının olması lazım. Yani ben istersem gelirim, istersem gelmem. Yok böyle bir şey, sen gelmek zorundasın, bir kamu görevi yapıyorsun. düşünceleri tartıştıracaksın. Yani kime güveniyoruz? Millete güveniyoruz. Millet, yanlışlık yaparsak, yanlıştan dolayı bizi mahkum eder.Oraya geleceğiz. Herkes bildiğini, düşündüğünü yüzüne karşı söyleyecek. Niye söylemiyoruz, niye konuşmuyoruz, reddetmeye hakkımız var mı kardeşim? Bu vatandaşın hakkıdır, bu vatandaşa saygıdır.''

DOKUNULMAZLIK

Başbakan Erdoğan'la bir araya gelip konuşamamalarının nedeninin, Başbakan Erdoğan'ın, 2002 yılındaki görüşmede, dokunulmazlıkların kaldırılacağına yönelik verdiği sözü tutmamasından kaynaklanıp kaynaklanmadığının sorulması üzerine ise Baykal, ''O da olabilir. Ama yani onun da izahı vardır. İzahını yapsın, söylesin. Sen siyasetçisin. Yani sözü vereceksin, yapmayacaksın sonra da kaçacaksın, sonra da oyları alacaksın. Öyle bir şey olur mu?'' dedi.

Başbakanın dokunulmazlıkları kaldırmak istemediğini savunan Baykal, bunun gerekçesinin de başta başbakan olmak üzere 200 milletvekili hakkında dosya bulunması olduğunu söyledi. Baykal, şunları kaydetti:
''Bunlar fevkalade ciddi dosyalar. Evrakta sahtekarlıktan, kalpazanlıktan bir sürü suç var. Sen bunların yargıda görüşülmesini engellemişsin. Birbiri ardına aflar çıkarmışsın. Çıkan aflardan sadece 'Maliye Bakanı Kemal Unakıtan yararlandı' diye biliyoruz. Hayır, Başbakan yararlanmış. Şimdi bunları yapmışsın, o zaman milleti aldatmaya ne hakkın var? Şimdi Başbakan kaçıyor,davasından emin olan insan kaçmaz. Sen Başbakansın, devletin bütün bilgileri sende. 'Arkadan konuşuyorsun, gel yüzüme söyle' desin, 'yanlış söylüyorsun kardeşim bak doğrusu budur' desin. 'Kendi kendine konuşuyorsun, ayıptır' desin. Diyebiliyor mu? Diyemiyor. Konuşturmayacak, 3, 4 tane televizyonda kendine göre programlar yaptıracak. Böyle demokrasi olur mu? Demokrasi hamaset işi, nutuk atma işi değil. Önce dokunulmazlığını kaldıracaksın, sonra da vatandaşın karşısına çıkmaya cesaret edeceksin, o kadar.''

''TERÖRLE MÜCADELE BU HÜKÜMETLE OLMAZ''

Terörün kurutulması gerektiğini vurgulayan Baykal, ''Bunu kurutursak Türkiye rahatlıyor. Millet bıkmış, Güneydoğu'da yaşayan kürt kökenli vatandaşlarımız da bıktılar bu işten. Herkes huzur istiyor artık. Bu belayı defetmek lazım. Kimse şiddet, terör, mayın, suikast yoluyla siyasi mücadele istemiyor'' dedi.

Erdoğan'ın terörle mücadele konusundaki açıklamalarını da eleştiren Baykal,
''Diyor ki, 'terör sorunu aslında demokrasi sorunudur, terörle mücadelenin
yolu demokrasidir'. Yap kardeşim yap. Sen demokrasiyi getir şehitler gelmesin. Bul yolunu. Böyle bir şey yok. Terör ciddi bir konu, onun anlayacağı bir başka dil var. Senin kendine yönelik tehlikeleri kavraman lazım, bunun tedbirlerini almayı bilmen lazım, o konuda caydırıcı olabilmen lazım. Suriye'ye karşı caydırıcı oldu Türkiye, bir tek kurşun atmadı, çatışmaya girmedi. Baktılar ki Türkiye blöf yapmıyor, kararlıdır. Şimdi de Türkiye blöf yapmadan bu konuda kararlı olduğunu göstermelidir.''  dedi.

Baykal, ''Şimdi ilk yapılacak şey, bu hükümetle bu iş olmaz, hükümeti değiştirmektir. Bu konularda Türkiye'nin inandırıcı, ciddiye alınır bir ülke haline dönüşmesinin ilk şartı, terör konusunda caydırıcı olabilmesinin ilk şartı bu hükümeti değiştirmek, bu konuda ne yapacağını bilen bir hükümeti iş başına getirmektir. Bu hükümet ne yapacak, 'yürüyün ilk hedefiniz Kerkük' mü diyecek.

Yok böyle bir şey, ama ne yapacak olayın ciddiyetini anlatacak. Amerika'ya
anlatacak, Irak'a anlatacak. Bunları ikna edecek, bunu kabul edemeyiz diyecek.AKP bunu yapamıyor. AKP'nin yapısı, danışman yapısıyla bunu yapamaz. O Türkiye'yi karıştırıyor.'' dedi.