Neden istifa etmiyorlar?
Neredeyse iki haftayı geçti ama AK Parti Genel Merkezi tarafından istifaları istenen üç belediye başkanı, henüz istifa kararı almadı.Peki ama neden?
Neredeyse iki haftayı geçti ama AK Parti Genel Merkezi
tarafından istifaları istenen üç belediye başkanı, henüz
istifa kararı almadı.
Kamuoyu iki sorunun cevabını arıyor.
Birinci soru: Adı geçen belediye başkanları neden istifaya
zorlanıyor?
İkinci soru: Bunca zaman geçmesine rağmen neden hala istifa
etmediler?
Konuya kısmen de olsa vakıf olduğum için sorulan sorulara cevap
vereyim.
Önce Melih Gökçek'ten başlayalım.
Gökçek'in neredeyse 30 yılı bulan bir siyasi geçmişi var. 5
dönem belediye başkanlığı yaparak tarihe geçen isimlerden biri
oldu.
17/25 Aralık'ta kendisinden beklenmeyecek derecede sessiz ve
tepkisiz kaldı. Ancak Gezi ve 15 Temmuz darbe girişimlerinde
takdire şayan bir mücadele örneği verdi. Zaten gösterdiği bu
olağanüstü mücadele sayesinde yeniden belediye başkanlığına aday
gösterildi.
Ancak son dönemlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın asla affetmeyeceği
bazı işlere karıştı.
Bülent Arınç ile girdiği kavga, partiye beklenilenin çok üzerinde
zarar verdi. AK Parti'nin adı bu tartışma nedeniyle "Parsel
parsel veren parti"ye çıktı...
Bu birinci hatasıydı Gökçek'in...
AK Parti'nin "Akrabalar seçime girmesin"
prensibine rağmen, 7 Haziran seçimlerinde oğlu Osman Gökçek'in
milletvekili olabilmesi için kulis çalışmaları yaptı. Bunda
başarılı olamayınca bu kez oğlunun Ankara Ticaret Odası seçimlerini
kazanabilmesi için yakın çevresine binlerce şirket kurdurduğu öne
sürüldü ve bu iddiaları yalanlamadı. Bu durum parti içinde büyük
ikinci büyük rahatsızlığa neden oldu.
Üçüncü hatası ise twitter üzerinden yazdığı mesajlar. Daha doğrusu
şöyle anlatayım.
Başkanlık sistemiyle birlikte artık yüzde 50+1 oya ihtiyaç olduğu
herkesin malumu. Cumhurbaşkanı Erdoğan bunun farkında ve muhalefet
partilerinden gelecek oylara çok büyük önem veriyor.
Ancak Melih Gökçek'in twitter üzerinden yazdığı mesajlar, Erdoğan'a
sempati duyan muhalif seçmenlerde büyük antipati oluşturmaya
başladı.
Tüm bunların yanında, yukarıda da söylediğim gibi Melih Gökçek, 30
yıllık siyasi hayatında fazlasıyla yıprandı, yıprandığı için
partisini de yıpratmaya başladı. İstifası bu nedenle
istendi.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe'nin istenmeyen adam
olmasının altında onlarca neden var. Bir başka deyişle, Altepe'nin
suç dosyası bir hayli kabarık.
Yazılarımı takip eden kardeşlerim, Recep Altepe'nin başında olduğu
Bursa Büyükşehir Belediyesi ile ilgili yazdığım yazılara
şahittir.
17/25 Aralık sonrası belediyedeki Fetö'cü başkan yardımcılarını ve
Altepe'nin bunları nasıl koruduğunu belgeleriyle bir bir
açıklamıştım. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra bile, Fetö ile
ilişkili olduğu kesinleşen isimleri yanından ayırmayan Altepe, bu
durumu eleştirip isyan edenlere de aldırış etmemişti.
Bunun yanısıra bulunduğu ortamlarda, "Ben Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın asker arkadaşıyım" demesi, Ankara'dan gelen
Fetöcü temizliği ile ilgili talimatlara uymaması ikinci büyük
hatası oldu.
Son olarak, Bursa son dönemlerde halkın isyanıyla sık sık gündeme
gelen bir şehir oldu. İlin trafiği, İstanbul'un trafiğini geçmeye
başladı. Bursa'da ciddi oy kaybı olduğu anket sonuçlarıyla ortaya
çıkınca, Cumhurbaşkanı Altepe'nin ipini çekme kararı aldı.
Balıkesir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur'un durumu çok daha
karışık...
AK Parti Balıkesir Kurucu İl Başkanlığı yapan yapan Ahmet Edip Uğur, başarılı çalışmaları nedeniyle milletvekilliğine aday gösterildi ve üç dönem milletvekili seçildi. Erdoğan'ın her zaman güvendiği isimlerden biri olan Uğur, 2008 yılında AK Parti "Mali ve İdari İsler" Başkanı olarak görev yaptı.
30 Mart seçimlerinde Erdoğan'ın talimatı üzerine Balıkesir
Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu ve koltuğa oturdu.
Sert mizacı ile tanınan Uğur, Balıkesir'de İl Teşkilatı
ile bazı milletvekillerinin yaptığı bazı hataları açıktan
dillendirince, taraflar arasında gizliden gizliye süren bir çekişme
yaşandı.
En son, AK Parti İl Teşkilatı'nın Erdoğan'a sosyal medya
hesaplarından hakaret eden CHP'li bir kadını, Kadın Kolları Başkanı
seçmesi, Denizli'de oturan bir delikanlıyı Gençlik kolları Başkanı
yapması üzerine duruma isyan edip kavgayı açıktan yürüten uğur, son
ilçe teşkilat seçimlerinde bu teşkilat ve milletvekillerini medya
önünde eleştirdi.
Bu kavga, Uğur'un Ankara'da istenmeyen adam ilan edilmesine neden
oldu. Kendisiyle görüşen parti yönetimi, "Kavgaların davaya
zarar veriyor" diyerek istifa etmesini istedi.
Gelelim bu isimlerin neden istifa etmediği sorusuna...
Yine Melih Gökçek'ten başlayalım.
Gökçek'in direnme, kazan kaldırma gibi bir kararı yok.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ikinci kez görüşüp kendisini ikna etmeye
çalıştığı için istifasını geciktirdi ancak beklenen randevuyu
alamayınca pes etti. Bu hafta istifa edeceğine kesin gözüyle
bakılıyor.
Balıkesir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur'un da Erdoğan'a karşı
gelme gibi bir eğilimi yok. Yalnız kendisini kıran, hatta
kızdıran bir durum var.
"Cumhurbaşkanımızın bilgisi dışında gelişen bazı
nahoş ve hatta çirkin olaylar oluyor" dediğini ve
Cumhurbaşkanı ile bu konuları konuşmak istediğini
biliyorum.
Şahsi kanaatimi söylemem gerekirse, Balıkesir'de yaşananlar, bir
dönem Şanlıurfa'da yaşanan Eşref Fakıbaba olayına dönüşebilir.
Çünkü, şu ana kadar iki ismin başından geçenler birbirine çok
benziyor.
Son olarak Recep Altepe...
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı'nın saf ayağına yatmasına
aldanmayın. Kendisi, birileriyle yaptığı istişareler sonucunda
açıktan bir direniş gösterme kararı almış.
Kiminle görüştüğüne, direniş tavsiyesini kimden aldığını merak
ediyorsanız, küçük bir ipucu vereyim.
Erdoğan'la karşı karşıya gelmekten çekinmeyen, ama Erdoğan'ın
karşısına çıkmaya yürekleri yetmeyen AK Parti içindeki en büyük üç
muhalif isimden...
Tahmin etmişsinizdir kimlerden bahsettiğimi...
SOSYAL MEDYADA TAKİP İÇİN:
twitter.com/slymnoz
facebook.com/slymnoz