Balyoz sanıkları olmak üzere emekli askerler Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral Necdet Özel’in 15 Temmuz açıklamalarına tepki gösyerdi.
Abone olEski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral Necdet Özel’in Hürriyet’e yaptığı özeleştiri içeren açıklamalarını, başta Balyoz sanıkları olmak üzere emekli askerler sert sözlerle eleştirdi.
Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral Hilmi Özkök ise “Güzel şeyler söylemiş” dedi.
Özel’in açıklamalarına gelen tepkiler özetle şöyle:
GÜZEL OLMUŞ
Emekli Orgeneral Hilmi Özkök: (2002-2006 yılları arasında Genelkurmay Başkanı) Güzel bir röportaj olmuş. Necdet Paşa da güzel şeyler söylemiş. Hepsini okudum ama bir yorum ve değerlendirme yapmak istemem.
ORDUYA SİYASETİ SOKTU
Emekli Orgeneral Çetin Doğan: (Balyoz Davası’nın 1 numaralı sanığı olarak 20 yıl hapis cezası aldı. Yeniden yargılamada beraat etti) Özel, ‘Siyasi iradenin onayı olmadan hiçbir listeyi - konuyu YAŞ gündemine almadım’ diyor. Bu nasıl bir anlayış? YAŞ kanunu vardır. Albay, tuğgeneral, tümgeneral, bunlar profesyonel askerler. Siyasilerin profesyonel askeri belirlemede ne işi var? Söyledikleriyle ordunun içine siyaseti soktuğunu itiraf ediyor.
DOĞRUYU SÖYLEMİYOR
Emekli Albay Ahmet Zeki Üçok (Eski Hava Kuvvetleri Komutanlığı Başsavcısı) (Özel’in TSK’daki cemaatçi yapılanmayla ilgili ‘Haklarında bir ihbar veya iddia olmamış’ sözlerine dikkat çekerek): Çok ayıp oluyor. Benim 20’ye yakın askeri savcılığa, MİT’e, Genelkurmay Karargahı’na yaptığım başvurular var. Tek tek başvuru tarihlerini açıklarım. Üç tanesini söyleyeyim örneğin; 21 Nisan 2014, 30 Nisan 2014, 16 Temmuz 2014. Hiç olmazsa insanlara ‘Koskoca Genelkurmay Başkanı yalan söylüyor’ dedirtmesin.
BASKI VE KORKU NEDENİYLE KARAR VEREMEDİLER
Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz (Balyoz Davası mağdurlarından, eski Harp Akademileri Kurmay Başkanı): Balyoz ve Ergenekon davalarıyla TSK’daki komuta kademesi üzerinde bir ‘korku imparatorluğu’ yaratıldığını belirterek, “Silahlı Kuvvetlerin komuta heyeti, siyasi ve hukuki baskı nedeniyle kendi özgün fikirlerini savunamamıştır. Bir kısmı bu korku nedeniyle nasıl karar vermesi gerektiğini düşünememiştir bile. Oysa komuta heyeti, askeri anlamda hiçbir baskıya maruz kalmadan kendi inisiyatifini kullanabilmelidir” dedi.