BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40

Ne zamana kadar susacaksın AK Partili kardeşim?

Yılmaz Özdil sana "Bidon kafalı" dedi sustun... Bekir Coşkun "Göbeğini kaşıyan adam" dedi senin için yine sustun. Mine Kırıkkanat senin beyaz atletine laf etti, aşağıladı, hakaret etti sesin çıkmadı. Halk TV'de bir soytarı Erdoğan'a oy verdin diye sana "koyun sürüsüne dönüştü" dedi hiç bir şey yapmadın. Ne zamana kadar susacaksın AK Partili kardeşim?

Sana, bana, hepimize... AK Parti'ye oy verenlere, Recep Tayyip Erdoğan'a gönül verenlere... demedik laf bırakmadılar. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı'na canlı yayında küfür ettiler sustuk... Toplumun yüzde 52'sinin helal oylarıyla Başkomutan seçilen Erdoğan'ın ailesine dil uzattılar yine sustuk... 

Peki AK Partili kardeşim, daha ne kadar susacaksın?

Sana, "Bidon kafalı" dediler sustun...
Sana, "Göbeğini kaşıyan adam" dediler sustun...
Sana, "Makarnacı" dediler sustun...
Sana, "Aptal" dediler sustun...

İYİ Parti'nin bünyesinde yer alan şeref yoksunu biri AK Parti ve Erdoğan'a oy verenlerin anasına, avradına, sülalesine, kızına çocuğuna galiz küfürler etti sustun... Halk TV'de yine canlı yayında, AK Parti'ye oy verenlere, Tayyip Erdoğan'a gönül verenlere "Koyun sürüsüne dönüşmüşler" diyen soytarıya iki kelime etmedin, susmayı tercih ettin... 

Gazetecisi, sanatçısı, siyasetçisi... hepsi hakaret ettiler, küfür ettiler, aşağıladılar... Sokak röportajları yapılıyor sokakta... Ağız dolusu küfürler havada uçuşuyor... 

Daha dün... Biri çıkmış, "diktatör" diyor Erdoğan için... Ağzına kadar giren mikrofona konuşuyor, AK Partililere, Erdoğan'a hakaret ediyor... Oy tercihini Erdoğan'dan yana kullanan sana "Geri zekalı" diyor AK Partili kardeşim... X'teki bir iki tepkiden başka hiçbir şey yapmadın, yine sustun... 

Kadın senin yine suskun kalacağını biliyor olmalı ki, kendisine mikrofon tutana "Bu bölümleri kesmeni istemiyorum" diyerek hem sana, hem de oy verdiğin insana hakaret ediyor... Adalet Bakanı Yılmaz Tunç olaya el koydu, Siber Suçlar Başkanlığı harekete geçti, muhtemeldir ki bu kadın gözaltına alınacak, hakkında dava açılacak, "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik... " etmekten... Bir yıl ceza da alacak belki... Sonra Sedef Kabaş gibi kahramanlık taslayacak sana... 

Bu kadın hakkında elbette işlem yapılsın ama gözaltına alınmasın bence. Günün veya yılların sonunda yargı ne diyorsa o olsun. Zaten ceza alsa bile 1 yıl ile üç yıl arası... O da paraya çeviriliyor, sen sağ ben salim... 

İşte tam da bu yüzden yazıdaki başlığı senin için attım AK Partili kardeşim... Sen sana hakaret edene karşı susmaya devam edersen olacağı bu... Ama sen, Recep Tayyip ErdoğanBaşkomutan seçtin diye sana hakaret edenlere karşı harekete geçersen... Hem ceza, hem de tazminat davası açarsan... ne bu kadın, ne de onun gibi ağzından lağım akan hiç kimse bir daha sana hakaret etmeye cesaret edemez... 

Yıllardır sustun!
Yetmedi mi kardeşim?
Daha ne zamana kadar susacaksın?
Harekete geçme zamanı gelmedi mi?
X'te, Instagram'da... sosyal medya platformlarında ahkâm kesme artık, harekete geç. Zor değil bir dilekçe yazmak... Ahanda sana fırsat... Bu yazının altına iliştirdiğim videoyu izle ve ver kararını artık!
Hadi bana eyvallah!

CEM KÜÇÜK VE KURTULUŞ TAYİZ HAKSIZ MI?

Türkiye Gazetesi'ndeki köşesinde "Cüneyt Özdemir ve Fatih Altaylı size az yapıyor" diyor Cem Küçük... Akşam Gazetesi yazarı Kurtuluş Tayiz ise X hesabından isyan ediyor:

"Manşetlerle çarpışa çarpışa bugünlere gelen Erdoğan’ın bakanları, elçileri, kamu şirketlerinde görev alan üst düzey yöneticileri bugün sosyal medyada köşebaşını tutan, etrafı haraca kesen, çıkarcı, ahlaksız, terbiyesiz beyaz trollere yaltaklanma yarışına girmiş hâldeler. Şu hâle bakın ki manşetlerle çarpışanlar bugün iki Tweete, bir posta teslim olmuş durumda. Korkaklık, zayıflık, yaranmacılık başını almış gidiyor. Yazık, yazık, yazık!.."

Haksız değiller!
Fatih veya Cüneyt değil mesele...
Yıllardır süren bir alışkanlığı, daha doğrusu sürdürülen ilkesizliği dile getiriyor Cem Küçük ile Kurtuluş Tayiz... 

"Küçük dağları ben yarattım" havasındaki kimi AK Partili üst düzey yetkililerin tam da Cem Küçük'ün ifade ettiği gibi, sabahtan akşama kadar Tayyip Erdoğan'a küfür edenlere yaltaklanmasıdır asıl mesele... 

Ne güzel özetlemiş Kurtuluş Tayiz:

"Korkaklık, zayıflık, yaranmacılık almış başını gidiyor!"

AK Parti'nini 22. yıldönümünde Hamza Dağ'ın "özel konukları" arasında kimler vardı sahi? Fatih Portakal, İsmail Saymaz, Nevşin Mengi... oradaydı. Hamza Dağ'ın seçim kampanyasının tanıtımında da aynı kişiler vardı. Cem Küçük yoktu ama... Beni geçtim, İnternethaber'den de kimse davet edilmedi... 14 Ağustos 2024... AK Parti'nin 23. yıldönümü... Yine kimler davetli acaba? 

BİR İKİ MEDYA DEDİKODUSU

Eylül yaklaşıyor ya, TV'lerde acayip "adam kapma" yarışı var. Rakibini alt etmek için milyonlar akıtan patronlar, en iyi yorumcuyu, en iyi spikeri, en iyi editörü kapmak için mücadele ediyor. 

TV100'ün sahibi Nejat Gülseven mesela... Yılın transferini yapmak için müthiş bir hamle yaptı bir kaç gün önce... Teklif edilen maaşı yazmayayım dudağınız uçuklar... Evin büyüğü "hayır" deyince... Nejat Bey'in istediği olmadı... "Kim?" diye sormayın çünkü transfer gerçekleşmediği için o güler yüzlü tatlı dilli arkadaşı yazmamın bir anlamı kalmadı. 

İsmail Saymaz biliyorsunuz Sözcü'den Halk TV'ye geçti yeniden. 2023 yılında İki teklif almıştı İsmail, biri SÖZCÜ'den, diğeri TV100'ün sahibi Nejat Gülseven'den... İsmail tercihini paradan yana kullanmadı ve Sözcü'yü seçmişti... Ama ne olduysa İsmail yeniden yuvaya döndü. Aldığım bilgiye göre, İsmail'in sessiz sedasız Halk TV'ye transfer olmasına en çok Nejat Gülseven bozulmuş... Anlaşılan o ki Nejat Bey, dert etmiş İsmail'i... 

TV100'ün daimi konuklarından Şaban Sevinç epeydir Ekol TV ve Habertürk'te boy gösteriyor. Şaban ile Buket Aydın'ın o tartışması sonrası... Aldığım bilgiye göre, patron "Biraz dinlen" demiş Şaban'a... Buket Aydın krizini çözmeye çalışıyorlar yani... Aşılırsa Şaban TV100'e geri dönecek. Çözülür mü peki? I ıh... Çözülecek gibi değil, Şaban bir daha TV100'de olmayacak gibi geliyor bana. 

TV100 demişken... Bahar Feyzan nerede sahi? Kaç zamandır yok ekranlarda... Neden acaba?

Habertürk'te ciddi bir hareketlilik var şu sıralar. Mehmet Akif Ersoy Genel Yayın Müdürü olarak tayin edildi. Aldığım bilgiye göre, bugüne kadar rating yarışında olmak istemeyen Habertürk yönetimi, Eylül'ün ortalarına doğru büyük hamleler yapmaya hazırlanıyor. Mehmet Ayan'ın yönetimindeki spor kanalının eli kulağında. Yeni yüzler, yeni isimler ve yepyeni bir formatla geliyorlar hem haber kanalında hem de spor kanalında... 

Ekranların iki önemli ismi geçtiğimiz günlerde bir kadın yöneticiyle yemek yiyorlar... Kadın yönetici çok umutlu, gözünü karartmış rating rekorları kıran ikiliye iş teklifinde bulunuyor. "Hayır" cevabını alınca, boğazında kalıyor yediği yemek. Çatalı bıçağı bırakıyor... şaka değil ha hüngür hüngür ağlıyor... Ama döktüğü gözyaşları da işe yaramıyor. 

Çok fazla medya dedikodusu var, bugünlük bu kadar diyeyim... Sonra devam ederiz.