BIST 9.420
DOLAR 34,41
EURO 36,28
ALTIN 2.837,29
HABER /  GÜNCEL

Ne kadın ne erkek!

Onunki trajik bir hikaye. Bülent Çoşkun çift cinsiyetli doğdu. 20 yaşında vajinası kapatıldı ve...

Abone ol

26 yaşındaki Bülent Coşkun’un hikayesi çok trajik, çok düşündürücü. Bir hermafrodit, yani çift cinsiyetli olarak dünyaya gelmiş.

 Daha küçücük bir erkek çocuğuyken bile, kendisini hep kız çocuğu gibi hissediyorken, ailesi ve doktorları erkek olmasına karar verip, 20 yaşında vajinasını kapatıp, penisiyle yaşamak zorunda bırakmışlar. Kendisi cinsiyet seçiminin kesinlikle yanlış olduğunu düşünüyor. "Madem erkeğim niçin bugüne kadar hiçbir kadına karşı bir şey hissetmedim" diye soruyor. Kız Bülent diye onunla dalga geçtiklerinde, "Alınmıyordum, çünkü zaten kız gibi hissediyordum" diyor. Onu sokakta gördüğünüzde röfleli saçlarına, kırık yürüyüşüne bakıp çok rahat, bir an için kadın olduğunu düşünebilirsiniz. Ama o "Bir topluluğa girdiğimde ne kadınların ne erkeklerin yanına gidebiliyorum. Ortalarda bir yerlerde durmaya çalışıyorum. Yine de beni kovuyorlar. Artık dayanamıyorum, ne kadın olabiliyorum ne erkek. İnsanlar beni aşağılamasın artık" diyor. Ve bu yazıyı okuyan herkesin düşünmesi gerekiyor.

"Bende bir acayiplik mi var" sorusunu ilk kaç yaşlarında sordunuz?

- Hiç böyle bir soru sormadım, çünkü kendimi hep kadın gibi hissettim zaten.

Çift cinsiyetli olmanızı hiç yadırgamadınız mı yani?

- Yaşadığım çevre hep tanıdık, akraba çevresiydi. Herkes beni idare ettiği için vahim bir şey gibi hissetmedim. Ben niye böyleyim diye hiç sorgulamadım. Kimisi Kız Bülent diye alay ediyordu ama ben zaten kız gibi hissettiğim için moralim bozulmuyordu, hiç aldırış etmiyordum. Ama nedense kimse benimle arkadaşlık etmedi, hiç arkadaşım olmadı benim.

Kaç yaşına kadar çift cinsiyetli yaşadınız?

- 20 yaşına kadar. Benim fikrim hiç sorulmadan 20 yaşında kadınlık organım kapatıldı ve erkeklik organım kaldı. Ailem erkek olmamı istiyordu, doktorlar da sen erkeksin, diyordu.

Akraba evliliğinden olan bir çocuk musunuz?

- Annem ve babam amca çocukları. Ben ailenin en büyük çocuğuyum. İki kız kardeşim daha var ama onlar normal.

Çocuklar acımasız olur, okul hayatınızda sıkıntılar yaşamadınız mı?

- Okul arkadaşlarım da beni hep eskiden tanıyan insanlardı. O yüzden çok yadırgamadılar. Ama sık sık doktorlara gidip gelmekten ancak ilkokulu bitirebildim. Çok devamsızlığım vardı.

Aileniz sizin çift cinsiyetli doğmanızı nasıl karşılamış?

- Hiç tepki vermemişler. Bugüne kadar, şaşırdık bile demediler bana valla. Ama hep erkek olduğumu telkin ettiler. Kadınlık konusunu ağızlarına bile almadılar. Güya ben kendi kendime yapıyormuşum, uyduruyormuşum. Halbuki daha üç yaşlarında bile kız kıyafetleri giymek isterdim. 20 yaşıma kadar da evde kadın kıyafetleri giydim.

Şu anda ailenizle birlikte mi yaşıyorsunuz?

- 10 yaşımdan 20 yaşıma kadar anneannem ve dedemle yaşıyordum. Onların tek çocukları vardı, ailem beni de onların yanına verdi. Ama şimdi ben üst katta, annemler alt katta yaşıyoruz. Annemler, bu hallerim için, "Keşke seni anneannene vermeseydim, onun evinde çok ev işi yaptın, o yüzden kadınlığa özendin" diyor. Ve buna gerçekten inanıyorlar.

ERKEKLİK ORGANIM VARKEN MEME İSTEMEM


Peki sokakta nasıl giyiniyorsunuz?

- Sokakta kesinlikle kadın gibi giyinmem. Travestileri öyle giyinmiş görünce tiksiniyorum, midem bulanıyor. Ama onlar da yaşadıklarını anlattıkça bakıyorum benimkilerle aynı. O zaman üzüntüden bütün gün yataktan çıkamıyorum.

O zaman sizi travestilerden nefret ettiren şey nedir?

- Erkeklik bölgelerini yok etmeden saçlarını uzatıp sarıya boyamalarını, hormon kullanıp memelerini büyütüp mini etek giymelerini doğru bulmuyorum. Erkeklik organım varken, memem olmasını asla istemem. Ya hepsi tam olsun ya da ömrümün sonuna kadar kadınlık hislerimle, erkek bedenine hapsedileyim. Bana, "Gel hormon verelim, göğüslerini büyütelim" dediler ama kesinlikle kabul etmedim. Ben travestilerle aynı duygudayım ama aynı fiziksel özelliklerde değilim.

Kılık kıyafetinizi nasıl seçiyorsunuz?

- Çok zor. Mağazaya giriyorum, erkek reyonlarına bakasım gelmiyor. Geçen yıl şeffaf şeyler aldım, abartıya kaçan şeyler aldım ama çok ilgi çektiği için giyemedim. Evde topuklu ayakkabı giydim, çok rahatsızdı, "Kadınlar bunu nasıl giyiyor" diye düşündüm. Giyinirken aşırıya kaçmak istemiyorum. Saçlarımı boyamayı, takı takmayı çok seviyorum. Erkekler gömleklerinin yakasını açabiliyor ama ben açamıyorum, erkekler küpe takıyor ama ben takamıyorum. Olabildiği kadar doğru düzgün erkek kıyafetleri giymeye çalışıyorum. Ama nasıl giyinirsem giyineyim herkes bana bakıyor, sanki arkamda çift cinsiyetli yazıyor.

İSTEMESEM DE KIRITIYORUM

Belki yürüyüşünüz sizi ele veriyordur?

- Elimde değil, yürürken kırıtıyorum. Ama gerçekten başka türlü yürüyemiyorum. Beş yıl önce kadınlık düşüncelerini bir tarafa bırakacağım, tamamen erkek olmaya çalışacağım diye kendi kendime karar vermiştim. Fakat ne yaptıysam yürüyüşümü, bacak bacak üstüne atışımı değiştiremedim.

Sesinizin kadından hiçbir farkı yok.

- Erkek hormonlarım baskın olsaydı sesim de kalın olurdu değil mi. Benim sesimin kadından hiç farkı yok. Telefonda konuşurken herkes beni kadın zannediyor. Hatta Bursa’da bir gece kulübünde şarkı söylemem için teklifte bulundular. Ama sesimin güzelliğinden değil, beni kullanmak istediklerini anladığım için kabul etmedim.

Travestilerin çoğu erkeklik organlarından nefret eder, siz ne hissediyorsunuz?

- Benim öyle rahatsızlıklarım yok. Durursa dursun, durmazsa durmasın. Ben hislerime bakarım.

İsminizden memnun musunuz?

-
Çok memnunum, çok şükür.

Bülent Ersoy’un adı Bülent olmasaydı yine de memnun olur muydunuz?

-
Bülent Ersoy’un adı diye değil, dedem Bülent Ecevit’e hayranmış. O yüzden adımı Bülent koymuşlar. Ama Bülent Ersoy beni anlamaz. Ben doğuştan böyleyim, o öyle değildi.

Sizi dışlayanlara isyan mı ediyorsunuz, sükut mu gösteriyorsunuz?

- Ben toplum içinde nasıl davranmam gerektiğini, ayarımı bilen biriyim. Bir topluluğa girdiğimde ne kadınların ne erkeklerin yanına gidebiliyorum. Ortalarda bir yerlerde durmaya çalışıyorum. Yine de beni kovuyorlar. Çok zoruma gidiyor. Artık dayanamıyorum, ne kadın olabiliyorum ne erkek. İnsanlar beni aşağılamasın artık, doğuştan böyleyim, bana anlayış gösterin.

GAY ZANNETTİKLERİ İÇİN ÇOK TACİZ EDİYORLAR

Sokakta tacize uğruyor musunuz?

- Beni gay zannettikleri için çok taciz ediyorlar. Şimdi Düzce’de yaşıyorum. İstanbul’da yaşa, orası bu tür şeyleri daha fazla kaldırır, rahat edersin diyorlar. İstanbul’a gitsem daha da kötü olacağını biliyorum. Herkes beni kullanmak isteyecek. Kendimi korumak için bulunduğum yerden ayrılmıyorum.

En çok kime, neye kızıyorsunuz?

- Genç kızlara. Sokakta beni gördüklerinde "Aaa dönme gelmiş, travesti gelmiş" diye fısıldaşıyorlar. Onlar da bir gün çocuk doğuracak, çocukları benim gibi doğarsa ne yapacaklar? Bunu kolay bir şey sanıyorlar.

Hiç iş başvurusunda bulundunuz mu? Hayatınızı nasıl kazanıyorsunuz?

- Ben sokakta gezemiyorum, bu halimle nasıl iş başvurusu yapacaktım? Allah’tan ailemin parası vardı da sokaklara düşmedim. Herkes kendimi sattığımı sanıyor. Böyle düşünenlere çok içerliyorum. Fındık bahçelerimiz var, oradan kazandığımız parayla geçiniyorum.

ÇİFT CİNSİYET CİNSELLİKTE AVANTAJ DEĞİL

Çift cinsiyetli olmak cinsel yaşamınızı nasıl etkiledi?

- Cinsel yaşantımda yaşadığım sıkıntıları anlatmayı çok istiyorum ama ailemden dolayı anlatamıyorum. Sokakta gördüğünüz travestilerin hepsi hayatlarının bir döneminde kadınlarla ilişkileri olmuş kişiler. Hatta Bülent Ersoy bile. Ama ben hayatımın hiçbir döneminde kadınlara ilgi duymadım. Hatta madem erkeğim, ilgi duyayım diye kendimi zorladım ama hiçbir hissim olmadı. Kimileri çift cinsiyetlilerin, cinsellikte avantajlı olduğunu düşünüyor. Alákası yok. İstediğim gibi cinsellik hiçbir zaman yaşayamadım.

Hiç aşık oldunuz mu?

- Evlenmek üzere olan bir erkeğe aşık oldum ama platonikti. Bence o da bana ilgi duyuyordu ama hiçbir zaman hissettirmedi. Erkeklere ilgi duyuyorum ama sakın yanlış anlamayın sokaktan geçen her erkeğe ilgi duymuyorum. Herkes gibi özel biri olduğuna inandıklarıma ilgi duyuyorum.

Bana destek verecek biri olmadan artık kadın olmak da istemiyorum

Bugüne kadar kaç ameliyat geçirdiniz?

-
5-6 kez herhalde. Erkeklik yumurtalarım biraz yukarıdaydı, sekiz yaşıma geldiğimde yumurtalıklarımı aşağı indirdiler ve fıtık ameliyatı yaptılar. Şimdi yumurtalarım da çalışmıyor. Güya 20 yaşında olacağım ikinci bir ameliyatla da erkek olacaktım. Arada birkaç ameliyat daha oldum. 20 yaşımda, penisimin hemen altındaki, idrarımı da yaptığım vajinamı kapattılar. Ameliyat beş saat sürdü. Hastanede 12 gün kaldım. Ameliyatlardan sonra özellikle idrarımı yaparken çok büyük zorluklar çektim. Ameliyatlarımın bir kısmı başarısız oldu.

Peki hiç regl oldunuz mu?

- Hayır, olmadım.

Kadın olunca yaşadığınız bütün sıkıntılar geçecek mi?

-
Bana destek verecek biri olmadan artık kadın olmak da istemiyorum.

Kimi kastediyorsunuz. Aile mi, sevgili mi, kim?

- Erkekken sokağa çıkamıyorum, bana sahip çıkan biri olmadan kadın olduğumda hiç sokağa çıkamam. Kadın olduğum zaman tam bir kadın olacağıma inanan bir erkek bana destek olursa, o zaman kadınlık ameliyatı olurum.

Lokantadan da camiden de kovuldum

İstanbul’a hastaneye gittiğimde, yemek yemek için hastanenin karşısında bir lokantaya girdim. Siparişlerimi verdim. Üzerimde de hiçbir abartılı bir giysi yok. Lokantanın sahibi kadın, "Yemeğini çabuk ye git buradan" dedi. "Beni sokaktakilerle karıştıyorsunuz, ayıp bir şeyimi mi gördünüz" diye sordum. Yemeğimi yemeden oradan kalktım, kalbim çok kırıldı. En çok üzüldüğüm de, bana bunu söyledikleri sırada, karşı masamda bir çift öpüşüyordu. Madem bu kadar ahlak bekçisiydiler onlara laf etselerdi. Düzce’de namaz kılmak için gittiğim bir camiden de, "Senin burada ne işin var, defol" diye kovuldum. İbadet bile edemiyorum, camide bile yerim belli değil.

Sabah