BIST 9.725
DOLAR 35,19
EURO 36,72
ALTIN 2.967,82
HABER /  GÜNCEL

Ne kadar sağlıklı uyuyorsunuz?

Uyku bozukluklarıyla ilgili bir sorununuz olup olmadığını, şu soruları yanıtlayarak anlayabilirsiniz

Abone ol

Uyku, yaşantımızın büyük bir bölümünü dolduran önemli bir süreçtir. Hayatımızın en az üçte birini geçirdiğimiz uyku, fiziksel, sosyal ve psikolojik varlığımızı etkiler. Pek çok uyku bozukluğu, gündüz aşırı uykululuk haline, trafik ve iş kazalarında artışa neden olur, neticede yaşam kalitemizi bozar.


Klinik araştırmalar sonucunda, 80'den fazla uyku bozukluğu olduğu bulunmuştur. Tanılanmamış uykuda solunum durması (apne); kalp krizi, felç, iktidarsızlık, yüksek tansiyon, kalp hastalığı ve ritm bozukluklarına neden olur. Hipertansiyonlu hastaların yüzde 50'sinde, kalp krizi ya da felç geçirenlerin ise yüzde 60'ında uykuda solunum durması bozukluğu (obstrüktif uyku apne sendromu) görülmektedir. Horlama, erişkinlerin yüzde 30'unda görülür ve uykuda solunum bozukluğunun önemli bir habercisidir. Aşırı horlaması olan, aşırı kilolu, orta yaşlı erkeklerde uyku apne sendromu görülme oranı oldukça yüksektir. Bu nedenle, şiddetli ve sürekli horlaması olanların uyku bozuklukları merkezlerine başvurarak gerekli testlerden geçmeleri gerekmektedir.

Uyku testi, sıklıkla uyku apne sendromunun tanısını koymak için yapılan ve 'polisomnografi' olarak adlandırılan bir testtir. Bu testi yaptırmak için bir gecenizi uyku laboratuarında geçirmeniz gerekmektedir. Test için hastanın, kendi uyku saatinden birkaç saat öncesinde uyku laboratuarına gelerek ortama alışması sağlanır. Laboratuar mümkün olduğunca ev ortamında düzenlenmiştir. Test sırasında vücudun çeşitli yerlerine yapıştırılan elektrotlar ve takılan kemerler ile, tüm gece boyunca herhangi bir ilaç verilmeksizin, hastanın alışık olduğu saatlerdeki gece uykusu sırasında beyin dalgaları, kas gerginliği, göz hareketleri, solunum şekli, kandaki oksijen düzeyi ve ses kayıtları sürekli olarak kaydedilir. Hasta tüm gece boyunca görevli uyku teknisyenleri tarafından izlenir ve video kayıtları yapılır. Ertesi gün uyku uzmanı tarafından kayıtlar değerlendirilerek uyku bozukluğunun tanısı konur ve hangi sistemlerin ne şekilde etkilendiği, rahatsızlığın şiddeti, tehlikeli olup olmadığı saptanır. Uygun medikal ve gerektiğinde cerrahi tedavi şekilleri konusunda ilgili branşlarla görüşmeler yapılır. Zira, test sonrasında uyku apne sendromu saptanan hastalara KBB muayenesi yapılması ve solunum fonksiyon testleriyle değerlendirme gerekebilmektedir. Uyku testi yapılarak doğru tanının konması ve hastalığın tedavisinin yapılması, hastanın uyku kalitesinin arttırılmasına ve dolayısıyla günlük yaşantısının düzene sokulmasına olanak sağlar.


Uyku bozukluklarıyla ilgili bir sorununuz olup olmadığını, şu soruları yanıtlayarak anlayabilirsiniz:

"Yüksek sesle ve yoğun bir şekilde horluyor musunuz?
Gün boyunca aşırı derecede uykulu ve yorgun musunuz?
Konsantrasyon güçlüğü ya da unutkanlık sorununuz var mı?
Araba sürerken, toplantılar sırasında, kitap okurken ya da televizyon seyrederken uyuyakalıyor musunuz?
Sabahları baş ağrısı ya da yakınmanız oluyor mu?
Uykuda gezer misiniz ya da kabus görüyor musunuz?
Yatakta sürekli bacaklarınızı hareket ettiriyor musunuz?
Uykuya dalmada ve uykuyu devam ettirmede sorununuz var mı?


Geceleri baş, boyun ya da göğsünüzde terleme oluyor mu?
Son zamanlarda kilo artışı ya da yüksek tansiyondan şikayetçi misiniz?
Uyku sırasında nefesinizin durduğu size söylendi mi?"
Yukarıdaki sorulardan bazılarına 'evet' cevabı veriyorsanız, uyku bozukluklarıyla ilgili bir sorununuz olabilir. Bir uyku laboratuarına başvurarak şikayetinizle ilgili görüşme yapmayı ihmal etmemelisiniz.